"Düşen tek bir yaprakla sonbaharın geldiğini anlarız."
Eşyalarınıza yeni amaçlar verin. Spontane kararlar cesaret ister.
Reklam
Bildiğin gibi şibumi,sıradan,olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır.Şöyle düşün:O kadar doğru bir söz ki söylenmesine gerek yok.O kadar dokunaklı olay ki güzel olmasına gerek yok.O kadar gerçek ki sahici olmasına gerek yok.Şibumi demek,bilgiden çok anlayış demek.İfade dolu bir sessizlik demek.Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçak gönüllülük demek.Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder.Buna sabi denir.Felsefedeyse kendini wabi olarak gösterir.
İhtiyar Kürtçe söylüyordu. Kadın erkek bütün köylüler de başımıza toplanmış, merakla bizi dinliyordu. ‘’ Amca şimdi söyle, biz Nuhun gemisini bulabilirmiyiz?’’ Yaşlı, seyrek,ak sakallı zayıf yüzü küçücüktü. Gene sustu. Uzun zaman sustu söylemedi. Israrla gözlerine bakıp, bekliyordum. ‘’Bulamazsınız,’’ dedi. ‘’Neden?’’ ‘’Bulamazsınız işte’’ ‘’Gemi bu dağdamıdır?’’ ‘’Bu dağdadır.’’ ‘’Çürümemişmidir?’’ ‘’Çürümemiştir.’’ ‘’Öyleyse neden bulamayız?’’ ‘’Bulamazsınız sizlere gözükmez.’’ ‘’Şimdiye kadar gören olmuş mu?’’ ‘’Çoook!’’ Sonra çoştu: ‘’O gemi kıyamete kadar çürümez. O gemiyi yalnız günahsızlar, sabi çocuklar, evliyalar görebilir. Abanoz ağacından yapılmıştır. Sular çekilirken geminin durduğu yer hala bellidir. Mıhtepe yakınlarında bir düzlüktür. O yerin bir tonluk, iki tonluk, on tonluk bir kayasını alıp Van gölüne atın batmaz, aynen vapurlar gibi yüzer. Boşuna aramayın… Bu gavurlara gemi size gözükmez.’’ ‘’Sen gördün mü’’ dedim,’’ gemiyi?’’ ‘’ Ben gördüm ya, bir çoban vardı bizim… Evliya çoban. O,gemiyi her zaman görürdü. Gemiden kopardığı bir parçayı yanında gezdirirdi. Kapkara bir parçaydı. Her Hastalığa, ağrıya, sızıya iyi gelirdi. Sonra çoban kayıplara karıştı. Nuhun gemisine binmiş gitmiş derler.’’
Sayfa 182Kitabı okudu
VAİZ Bıyık kesik, iki canipten.uçları sarkık, Yanaklar etlice, solgun, dudak kaim ve çıkık. Ağızda öfke köpürmüş, bir ihtiras iie şiş, Açılmadan da kokar ya, içinde birkaç diş. Sakal şakakların altından uçları sivri, İner ta göğse kadar, bu şiar-ı din eseri. Baş usturayla kazınmış, keleş, benekli, siyah, Yazılmış enseye katmerli fi
Bildiğin gibi şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. Şöyle düşün: O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok. O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek. Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna sabi denir. Felsefedeyse kendini wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasifik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse... nasıl söylemeli... Hakimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.