Onu koca bir devletin başında halife olduğu zamanda görenler, ayetler karşısındaki nemli gözleriyle cehennemde senelerce kalıp da dünyaya geri gönderilmiş biri gibi gördüler.
Öyle korkuyordu ki Allah'tan, git gide mum gibi erimişti. Ona bakıp cehennemi ve cenneti hatırlamamak mümkün değildi. Dünyayı ve nimetlerini elinin tersi ile itmişti. Onun
Kadın Dediğin
Kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş.
Koyun gibi yatmayacak, kımıl kımıl olacak yatakta.
Aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak.
BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE Grigory Petrov
TARİHTEN İBRET
Kitaba ilgiyi üstüne çeken bir başlıkla bir bölümle başlanmış Moskova’daki Devlet Tiyatro'sunun duvarlarında oluşan çatlakların bir süre sonra temellerden çatıya uzanarak artmasını zamanında en sağlam bina temeli ahşaptan yapılmasınin ardından gevşek olan zemine kazıklar çakılarak
Apollonius'tan* ahlaken özgür olmayı, talihin zarını görmezden gelen kesinliği, bir an için bile akıl haricinde başka bir bakış açısına sahip olmamayı; şiddetli acılarda, çocuğumu kaybettiğimde, geçmek bilmeyen hastalıklarda daima aynı kalabilmeyi; çoşkunluğu ve rahatlığı bağdaştırabilen bir adamın yaşayan örneğini açıkça görebilmeyi; bir şeyi açıklarken sabırlı olmayı; felsefi ilkeleri iletme becerisi yanında, deneyimini de kendisine bahşedilen armağanlar arasında gösterdiği anlaşılan birini tanımayı; arkadaşlardan apaçık lütufların nasıl kabul edileceğini, bu lütuflar yüzünden ödün vermemeyi ve onları reddederken katı olmamayı öğrendim.