Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Akıp giden zamana"
Yüz üçüncü süre olan 'Asr Sûresi, çocukların ve yeni Müslümanların ilk öğrendiği, Kuran'ın en kısa sürelerinden biridir. Ayrıca Kur'ân'ın tedvin edilmiş hâlindeki son ilahi kasemi içermektedir: Akıp giden zamana! (el-asr) Şüphesiz insan hüsran içindedir (husr) Bundan ancak iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. (sabr) (103:1-3) İlk âyette Allah (cc), el-'asr üzerine yemin eder. Bu kelime sıklıkla "zaman" olarak tercüme edilir, ama aslında akıp gitmiş ya da hâlen akan bir zamanı ifade eder. Sıkmak veya preslemek anlamına gelen ve aynı zamanda bir meyvenin içindeki suyun ('asir) sıkılmasını tarif etmek için kullanılan aşarı kökünden gelir. Resmedilen imaj, zamanın hem sınırlı bir kaynak olduğu hem de tamamen "sıkıldıktan" sonra, daha fazlasının elde edilmesinin mümkün olmayacağıdır. Bu kelime aynı zamanda güneşin iyice zevale döndüğü ve gündüzün yakında sona ereceği ikindi vakti için de kullanılır. Bu kasem, tüm süreye ciddi bir aciliyet duygusu katar: Her bir insan hüsran içindedir ve durumunu düzeltme zamanı hızla tükenmektedir (103:2). Sûre, kişinin kendi sini bu hüsrandan kurtarmak için zamanı tükenmeden önce yerine getirmesi gereken dört şartla bitmektedir.
604 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
"Kişinin güzelliği ve süsü, ruhuna yerleşmiş olan edebî kültürüdür." Sayfa 324 Hariri; Arap Edebiyatının en bilinen isimlerinden olup 1054 Basra doğumludur. Vefatı ise yine Basra'da 1122 yılı olarak bilinmektedir. Kendisine dünya çapında bir ün sağlayan eseri ise işte bu Makamat'tır. Eser, 50 tane makameden (küçük hikaye)
Makamat
MakamatHariri · Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları · 195230 okunma
Reklam
Beled
10- Ona iki yolu gösterdik. 11- Fakat o, o sarp yokuşa göğüs veremedi. 12- Bildin mi sen, o sarp yokuş nedir? 13- Köle azat etmek, 14- Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir, 15- Yakınlığı olan bir yetime, 16- Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula. 17- Sonra da iman edip de sabrı tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır. 18- İşte bunlar, amel defterleri sağlarından verilenlerdir.
304 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Asa'nın dilinden bir yolculuk
Sevgili Dostlar, Ramazan ayında okuma planımıza aldığımız, ayın manevi hazzına uygun ve güzel bir tasavvuf kitabı olan bir kitabın incelemesini yapmak istiyorum. Kitapta içerik olarak Muhammed Şemseddin yani Emir Sultan’ının hayatında bizleri yolculuğa çıkartıyor yazar. Emir Sultanın gençliğinden vefatına kadar ki hayatını, bir asanın ağzından
Âsa - Bir Emir Sultan Romanı
Âsa - Bir Emir Sultan RomanıFatih Duman · Nesil Yayınları · 2023247 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Nedret
Nedret, Türk yazar Güzide Sabri Aygün'e ait bir eserdir. Nedret, yazarın 1905'te yazdığı Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi eserinin devam kitabıdır ve 1923 yılında kaleme alınmıştır. Nedret, Fikret'in biricik yavrusudur. Fikret'in ölümünün üzerinden on sekiz yıl geçmiştir. Nedret anne ve babasız olarak geçirdiği 19 yıllık
Nedret
NedretGüzide Sabri Aygün · Can Yayınları · 2021522 okunma
396 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
"Bu dünya zalimdir, Emma."
Merhabalar! 12 Aralık 1821'de Fransa'nın Rouen kentinde varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Gustave Flaubert, edebiyat dünyasının en önemli isimlerinden biri haline gelecekti. Hukuk eğitimi almasına rağmen tutkusu yazıya yöneldi ve 19. yüzyılın en önemli akımlarından biri olan gerçekçiliğin öncülerinden biri olarak
Madame Bovary
Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201933,1bin okunma
Reklam
Kırk yıl bekletti çölde Musa Her türlü Zilllete boyun eğmiş Bu asi topluluğu Yeni bir nesille ihya ve inşaa etmek için yeryüzünü Zelil ve zalim bir topluluğun kundağında devrimci yetişmeyecekti anlamıştı ve bilmişti Zengin ve sefahat içindeki bir toplulukta yetişmeyeceğini bildiği gibi Musa Yeniden asasını vurmak Ve yol açmak için insanlığa… Kırk yıl sabırla bekledi çölde Bir neslin tükenip yok olmasını Kızıl denizin önünde yok olmasını istemediği gibi Sabırla tevekkülle Hakkı ve Sabrı tavsiye eden bir topluluğu İnşaa etmek için
✧ ORUCUN KAZANDIRDIĞI FAYDALAR ✧
⁠●⁠ İnsan, ruhla cesetten mürekkep bir yapıya sahiptir. Bu yapıdaki her iki unsur, insanı kendi yörüngesi etrafında döndürmeye çalışmaktadır. Bu ikisinden biri olan madde, şehevî ve behîmi arzulardır. Yani insanın ceset itibarıyla sahip olduğu, Kur'ân'ın da bize şu cümlelerle tanıttığı yönüdür: "Andolsun ki biz insanı kuru bir
Ahir Zaman İçin Reçete : İlim,İbadet,Sabır,Cemaat
1- 'İman'ın şuurunda olmak. Ona bir bedel kabul etmemek gerekmektedir. 2- Bu imanı amelsiz bırakmamak, söz konusu olan Allah için yapılacak bir amel olunca "ertelemek" gibi bir illetten uzak kalmak gerekmektedir. 3- İman ve amelden sonra, imanlı ve amellilerle bir arada olmak, öyle olmayanlardan uzaklaşmak gerekir. Cemaatsiz,
İyilik
İyilik iki çeşittir. İlki söz ile olur. Güzel söz söylemek, sabrı tavsiye etmek, ara bulmak, doğrudan yana olmak, söz ile yapılan iyiliktir. Zahmetsiz iyiliktir güzel söz söylemek. Birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler dışında insanlığın hüsranda olduğu da âyet ile sabittir. İkinci çeşit iyilik ise fiil ile olur ki birinin işini yapmak, yardım etmek bu türdendir. İnsanlara faydalı olmak Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] dilinden övülmüştür. Kişi ne kadar hayra sebep olmuşsa o kadar hayırlıdır. Başkasına yaptığımız iyiliği gizli tutmak, başkasından gördüğümüz iyiliğe teşekkür etmek de erdemdir. İyiliğin belayı defettiğine, sadaka olduğuna dair hadisler vardır. Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] buyurmuştur ki: “Kardeşine gülümsemen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybetmiş olana yol göstermen, görmeyene yardım etmen sadakadır. Yoldan eziyet eden taşı, dikeni… alman sadakadır. Kendi kovandan kardeşinin kovasına su dökmen sadakadır.” Semerkand Takvimi
Reklam
Öyleyse, her fert kendi saadeti için îmân edip salih amel işlediği gibi, başkalarını da bu yola sevketmeye, onlara hakkı ve sabrı tavsiye etmeye, kendisinin ulaştığı olgunluğa diğer insanlan da kılavuzlamaya kendisini mecbur tutmalıdır. Böyle olmadığı sürece, husrândan kurtuluş asla mümkün değildir. İşte bu hikmetten dolayıdır ki, "hakkı ve sabrı tavsiye etmek" -salih amellerden olmasına rağmen- ayrıca zikredilmiş, böylece önemine dikkat çekilmiştir. Öyleyse, husrândan kurtuluşun üçüncü şartı, hakkı tavsiye etmektir.
Allah'ın Şeriatını Tatbik Etmek...
(Salondan) Tekbir! Alluh'u Ekber! Tekbir! Allah'u Ekber! İslam Talebeleri Hareketi! (Taliban) Çok yaşa! Euzu billahi min eş şeytanir racim. Bismillahirrahmanir rahim. Asra yemin olsun ki insan muhakkak hüsrandadır. Ancak iman edip de sâlih amel işleyenler birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariçtir. (Asr Suresi) Bismillahirrahmanirrahim. Muhterem alimler ve şeyhler. Biliyorum ki ben, sizin önünüzde bir konuşma yapmaya layık değilim. Ancak İslam temelinde, bunun bir fayda sağlayacağı umudunu taşıyorum. Mesele şu ki, bu vazife ve Talebe hareketi, büyük bir zorluk ve sorumluluk ile başladı. Bir gazeteci, bir ülke, bir dost, bir düşman veyahut herhangi biri tarafından bir soru sorulabilir: "Taliban harekelinin gerçek hedefi ve vazifesi nedir?" Bu sorunun cevabı, Taliban'ın vazifesi ve hedefi şudur. Allah'ın bu arzında, Allah'ın şeriatını tatbik etmek. Cevap budur. Başlangıçtan bu yana gerçek hedef ve vazife işte budur. Şimdi öyle bir noktaya ulaşmış durumdayız ki, Taliban bir çok kurban vermiştir. Ve hala görevlerini yapmakla, kurban vermeye devam etmektedir.
Sayfa 6 - Küresel Kitap
Sabır ne değildir?
Sabrı öldürdük, türbesini yaptırdık, ziyaretgah bir makama dönüştürdük. Hayatımızda sabır yok ama lafı çok. Bunu tek başımıza yapmadık. Organize bir cinayet. Ateşi bol olsun Henry Ford, ihtiyaca göre üretim yerine seri üretime geçerek üretimi hızlandırmıştı. Bunu biraz konuşalım: Kapitalizm, tüketim ve üretim arasındaki dengeyi hız ile yakaladı.
302 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.