Ahlak felsefelerimizin ve ahlak sistemlerimizin erdemli, yüce ve ermiş insanlar yaratacağını sanmak; estetik üzerine yazdığımız kitapların, şairler, heykeltıraşlar, ressamlar ve müzisyenler yaratacağını sanmak kadar saçmadır.
Vatanı şairler şiire, bestekârlar musikiye, âlimler yazıya, ressamlar resme, fotoğrafçılar fotoğrafa nakşetmek ister.
Vatan bunlara sığmaz.
Vatan ancak vatan için atan bir kalbe sığar.
Yeni şairler, yeni nâsirler, yeni ressamlar hep bu meyildedirler; hepsi de milli ruhu ya bugünkü neslin sağlam insanlarında yahut da eski kitapların sahifelerinde aramayı düşünüyorlar. Acaba bir defa gözleri önünde duran toprağa baktılar mı?
Cevdet Bey ve Oğulları, yazar Orhan Pamuk'un ilk romanıdır. Orhan Pamuk’un da 22 yaşında yazmaya başlayıp, 4 yılda yazdığı ilk eseri. Birçok romanının konusunu sanki bu ilk kitabında ister istemez vermiştir. " Istanbul'da yaşayan bir ressamın hayatını yazmak istiyorum " roman tasarısından en son kitabı ' Veba Geceleri
Şairler vardır, ruhları parfümler ve çiçeklerle doludur, hayata cennetin seheri gibi bakarlar; bazı diğerlerinde karanlıktan başka bir şey yoktur, acılıktan ve öfkeden başka; ressamlar vardır, her şeyi mavi görürler, bazı diğerleri her şeyi sarı veya siyah... Her birimizin, dünyayı arkasından algıladığı bir prizması vardır; ne mutlu ona bu prizmada güleç renkler ve neşeli şeyler görürse. Dünyada sadece bir ünvan, sadece kadınlar, banka, bir isim, bir yazgı gören insanlar vardır; delilikler! Öylelerini tanıyorum ki dünyada sadece demiryolları, pazarlar veya büyükbaş hayvanlar görürler; birileri dünyada yüce bir plan keşfeder, diğerleri utanmaz bir fars.