Yeni şairler, yeni nâsirler, yeni ressamlar hep bu meyildedirler; hepsi de milli ruhu ya bugünkü neslin sağlam insanlarında yahut da eski kitapların sahifelerinde aramayı düşünüyorlar. Acaba bir defa gözleri önünde duran toprağa baktılar mı?
Bir havuzun durgun suyuna bakarsınız, içinde oraya aksetmiş haricî bir âlemin ağaçlarını, bulutlarını görürsünüz. İşte Üsküdar'ın maneviyetinde İstanbul muharasasının günleri öyle duruyor.
Gelmek'çün ikinci bir hayâta,
Bir gün dönüş olsa âhiretten:
Her rûh açılıp da kâinâta,
Keyfince semâda bulsa mesken;
Talih bana dönse, nâzikâne;
Bir yıldızı verse mâlikâne;
Bîgane kalır o iltifâta,
İstanbul'a dönmek isterim ben.