"Seninle tanışmak güzeldi, Dante," dedim imalı bir biçimde. "Ama artık işe dönmem lazım."
Kafede benimle ilerleyip kapıyı benim için açtı. "Randevu olmasa da en azından telefon numaranı ver. Söz veriyorum telefon şakası yapmayacağım ya da uygunsuz fotoğraflar göndermeyeceğim." Dudakları çarpık bir sırıtışla gerildi. "Tabii sen istemezsen."
Gülümsememi yine bastırıp kaşımı kuşkuyla kaldırdım. "Kafelerde tanıştığın kadınlara hep böyle ısrarcı mı yaklaşırsın?"
"Sadece aklımdan hiç çıkmayanlara," dedi gözlerini benimkilere dikerek.
Serce, internet sitesinin müşteri hizmetleri biriminde operatör olarak çalışıyordur. İşinde de oldukça başarılıdır, yaptığı iş sıralamalarında her zaman birincidir. Ama bir gün Serce'nin başına hiç beklemediği şey gelir.
Ceyhun, arkadaşlarıyla sıkılmış ve ne yapacaklarını bilemez ama birden akıllarına telefon şakası yapmak gelir. Ve böyle de Serce'yi ararlar, dalga geçmeye başlarlar. Sonrasın da kapatmadan önce müşteri memnuniyeti anketinde bir numara vererek Serce'yi zor durumda bırakırlar. Ceyhun pişman olup, özür dilemek için Serce'yi tekrardan arar, böylelikle arkadaş ilişkileri başlar
Aylardan mart, bahar ayı,
Hava soğuk mu soğuk, ayaz mı ayaz,
Yüzün, ellerin, ayakların, boynun üşüyor,
Kıştan çıktık, kurtulduk derken,
Mart bir nişan şakası yapıyor.
İliklerine kadar soğuk.
Allah yüreğimizi üşütmesin de,
Geçer bu soğuklar da.
Geri kalmışlığın en büyük sebeplerinden biri, gelişmiş toplumların ürettiklerini satın alıp fikirlerini de kopyalarsan,kısa yoldan başarıya ulaşabileceğini sanmaktır.
Matbaayı alırsın ama dünya çapında yazar çıkmaz.
Gazeteyi sen de basar, radyo ve televizyonu sen de kurarsın ama dünya çapında gazeteci, radyocu ve televizyoncu üretemezsin.
Üniversite kolaydır dört duvar, derslik ve laboratuarları yaparsın. Ama içinde bilim insanı olmaz.
Senin ülkende de herkes YouTuber olur. Ancak gelişmiş ülkede animasyonlu kitap özetleri ve bilim adamlarının konuşmaları milyon milyon izlenirken senin en sevilen videoların birbirine eşşek şakası yapan ergenlerden oluşur.
Binayı sende dikersin. Ancak mühendislik ve dürüstlük dikemezsin. Adamın iki yüz yıllık metrosu dışarıda tufan yağsa bir damla su almaz. Senin son teknoloji metro istasyonun ilk sağanak yağmurda suyla dolar.
Kısacası ben sadece teknolojiyi alırım ve onu üreten düşünce sistemini almam dersen durumun ormanın ortasında çıplak yaşayan yerli kabilesi şefinin, kendisine hediye edilen telefona ip bağlayıp boynuna asmasına benzer.
Gelişmişlik ve medeniyet,
Özgür düşünce demektir
Bilim ve Sanata önem demektir.
Ahlak ve Dürüstlük demektir.
Herkesin kanunlar önünde eşit olması demektir.
Kısacası zor işler demektir.
Serdar KURU
Yalanın şakası da yalandır. Peygamber Efendimiz, insanları güldürmek için yalan söyleyenler hakkında: “Onlara yazıklar olsun.” buyurmuştur.
Çocuğunu yalan söyleyerek kandıran kimse, onu da böylece yalan söylemeye alıştırır.
Gerçeklerinden kaçmak zorunda kalarak hayâli insanlara sığınmak, eşek şakası olamayacak kadar kara bir muziplik veya bir ironi şahikası gibi görünse de maalesef gerçek buydu!