Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sakın terk-i edebden, kûy-i mahbub-i Hudâ'dır bu! Nazargâh-i ilâhîdir, makâm-ı Mustafâ'dır bu. [Edebi terk etmekten sakın! Zirâ burası Allahü Teâlâ'nın sevgilisinin bulunduğu yerdir. Bu yer, Hak Teâlâ'nın nazar ettiği yer, Resûl-i Ekrem'in makamıdır.]
" Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbubu-ı Hüdâdır bu / Nazargâh-ı ilâhidir Mâkam-ı Mustafâdır bu..."
Sayfa 167 - Hayy Kitap, Hac kafilesinde bir paşanın ayaklarını Medine'ye doğru uzatarak uyuması karşısında derin üzüntü yasayan Nabi' nin ağzından gayriiradi bir şiir dökülmeye başlar.Kitabı okudu
Reklam
"Sakın terki edebden, kûy-í mahbûb-i Hudâ'dır bu! Nazargah-i ilahidir, makâm-ı Mustafâ'dır bu. [Edebi terk etmekten sakın! Zîrâ burası Allahü Teâlâ’nın sevgilisinin bulunduğu yerdir. Bu yer, Hak Teâlâ’nın nazar ettiği yer, Resûl-i Ekrem'in makâmıdır.] Habib-i Kibriyâ'nın hâb-gâhidır faziletde, Tefevvuk-kerde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriya'dır bu. [Burası Cenâb-ı Hakk’ın sevgilisinin istirahat ettikleri yerdir. Fazilet yönünden ise Arş-ı Âlâ’nın üstündedir.] Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i adem zâil, Âmâdan açdı mevcûdât çeşmin; tûtiyâdır bu. [Bu mübârek yerin mukaddes toprağının parlaklığından yokluk karanlıkları sona erdi. Yaratılmışlar, iki gözünü körlükten açtı.] Felekde mâh-ı nev Bâb'üs-Selâm'ın sîne-çâkidir, Bunun kandili cevzâ matla-ı nûr-í ziyâdır bu. [Gökyüzündeki yeni ay, O'nun kapısının yüreği yaralı âşığıdır. Gökyüzündeki oğlak yıldızı bile O'nun nûrundan doğmaktadır.) Mürâât-ı edeb şartıyla gir Nabi bu dergâha, Matâf-ı kudsiyandır buse-gah-ı enbiyadır bu [Ey Nâbi! Bu dergâha edebin şartlarına riâyet ederek gir. Zirá burası, büyük meleklerin etrâfinda pervâne olduğu yer olup bu kapının eşiğini, peygamberler bile edeb ve hürmet dairesinde eğilip öperler.]
"Sakın terk-i edebden, küy-i mahbûb-i Hudâ'dır bu! Nazargah-i ilâhidir, makâm-ı Mustafa'dır bu.
Şair Nabi'nin Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem aşkı
Sakın terk-i edebden, kûy-i mahbüb-i Hudâdır bu, Nazargâh-ı ilâhîdir, makâm-ı Mustafâdır bu! Mura'âti edeb şartiyle gir Nâbî bu dergâha, Metâf-i kudsiyândır, bûsegâh-i Enbiyâdır bu! Edepsizlik yapmaktan çok sakın, burası Huda'nın/ Allah'ın sevgilisinin şehridir. Burası, Allah'ın rahmetle nazar ettiği, Muhammed Mustafa'nın makamıdır. Nâbî, bu dergâha, hürmet ile edebini takınarak gir. Meleklerin tavaf ettiği, peygamberlerin eşiğini öptüğü yerdir burası.
Sakın terk-i edebden, kûy-i mahbûb-i Hudâ'dır bu! Nazargâh-ı ilâhîdir, makâm-ı Mustafâ'dır bu. Habîb-i Kibriyânın hâb-gâhıdır fazîletde, Tefevvuk-kerde Arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ'dır bu. Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i âdem zâil, Â'mâdan açdı mevcûdât dü çeşmin; tûtiyâdır bu. Felekde mâh-ı nev Bâb'üs-Selâmın sîne-çâkidir, Bunun kandîli cevzâ Matla-ı nûr-i ziyâdır bu. Mürâât-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha, Matâf-ı kudsiyâdir bûse-gâh-ı enbiyâdır bu.
Reklam
Şair Nâbî, 1678 yılında, devlet adamları ile beraber Hac seferine çıkar. Kâfile Medine'ye yaklaşırken Nâbî, heyecandan uykusuz hâle gelir. Kâfilede bulunan bir paşanın gafleten ayağını, Medîne-i Münevvere'ye doğru uzattığını görür. Bu durumdan çok müteessir olarak meşhûr na'tini yazmaya başlar. Sabah namazına yakın kâfile Medine-i Münevvere'ye
Sayfa 106 - ERKAM YAYINLARIKitabı okudu
Ne güzel beyittir!..
Sakın terk-i edebden kûy-i mahbûb-i Hudâ'dır bu Nazargâh-ı ilahîdir makâm-ı Mustafa'dır bu ""Saygıyı terketmekten sakın! Burası Allah'ın Sevgilisinin mahallesidir. Burası Allah'ın nazar ettiği yer, Muhammed Mustafa (sallahu aleyhi vesellem) makamıdır."
Sayfa 12 - MostarKitabı okudu
Sakın terk-i edebden kûy-i Mahbûb-i Hüda’dır bu, Nazargah-ı ilahidir, makam-ı Mustafa’dır bu! Nabi
Sayfa 135 - bkyKitabı okudu
Sakın terk-i edebden kûy-ı Hüdâ'dır bu Nazargâh-ı İlahidir, makam -ı Mustafa'dır bu
Sayfa 1 - Önsözü, Bu beyt, ecdadımızın, Haremeyn-ı Şerifeyn'e olan tazim ve hürmetinin en güzel ifadesidir
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.