Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ONUR DA AĞLAR
Gözlerinin pınarında Bir bulut, Boşandı boşanacak Nerdeyse. Aklımdan geçenleri Okuyorsun su gibi. Dünya gördü, Bizi boğazladılar...
Sayfa 145 - Ekler, Metis YayınlarıKitabı okudu
104 syf.
8/10 puan verdi
Böyle minik ve sürükleyici kitapların dezavantajı hemencecik bitivermesi ve keyifle sayfaları çevirirken anlamı es geçme riski. Bu yüzden baktım ki su gibi akıyor, yavaşlıyorum. Hatta bölüme dönüp tekrar okuyorum. Nasıl Rahibe Oldum, başkaları tarafından bir oğlan çocuğu olarak bahsedilen kız çocuğunun, ilk defa tattığı dondurmadan nefret ettiği anısıyla başlıyor. Çok güçlü, vurucu bir giriş. Bence kitabın en güçlü bölümleri. Çocuk sonrasında 6 yaşını, aileye, eğitim sistemine, sağlık sistemine, tutsaklığa dair içinde canlı olan duygularını, düşüncelerini, hayalleri ve rüyalarını da katarak ve gerçek ile kurmacayı harmanlayarak bize anlatıyor. Yetişkinin sesi hiç araya girmiyor, buna bayıldım. Çocuk karakterli kitap ve filmleri tüm yetişkinler daha çok okusa, izlese keşke. Çocukları dinlemek, duymak, iç dünyalarının derinine uzanmak bana kalırsa hayal ettiğimiz dünyanın anahtarlarından birisi. Cesar Aira ile tanıştığıma çok mutluyum. Sanırım +12 gibi sen de tanışabilirsin. Komik bir de, hiç sıkıcı değil, hüznü içinde saklı komik. - komik biraz kandırmaca oldu , mizahi diyelim - :)
Nasıl Rahibe Oldum
Nasıl Rahibe OldumCesar Aira · Can Yayınları · 2015156 okunma
Reklam
Şu insanlar ne tuhaf, evvela birbirlerini yaralarlar, sonra şifa versin diye türlü nebattan medet umarlar.
Zeynep Tüfekçi, yapay zekâdan güç alan bir distopya yaratarak tüm dünyada muktedirlerin bizleri nasıl kontrol etmesine izin verdiğimizi 2017 yılında New York'ta yaptığı TED konuşmasında çok güzel özetliyor. İnsanlar yapay zekâyla ilgili korkularını dile getirdiğinde genellikle kontrolden çıkmış insansı robotları hayal ederler. Terminatör gibi. En çok korkmamız gereken şey yapay zekânın kendi başına bize ne yapacağı değil, güç sahibi insanların bizi kontrol ve manipüle etmek adına yeni, bazen saklı, bazen de belirsiz ve beklenmeyen şekilde bunu nasıl kullanacakları. Yakın gelecekteki bağımsızlığımızı ve itibarımızı tehdit eden teknolojinin büyük kısmı verilerimizi ve dikkatimizi toplayıp reklamcı ve benzerlerine satan şirketler tarafından geliştiriliyor. Tek bir video izlemek için YouTube'a girip bir saat sonra 27 video izlediğiniz oluyor mu hiç? YouTube'da sağ tarafta "sıradaki" diye bir sütun var ve otomatik yeni video başlatıyor. Bu bir algoritma, ilgilendiğinizi ve kendi başınıza bulamayacağınızı düşündüğü videoları seçiyor. Editör bir insan değil. Algoritmaların işi bu. Sizin ve sizin gibi insanların izlediklerini derliyor, ilgi alanlarınızın bunlar olduğu ve daha fazlasını görmek istediğiniz çıkarımını yapıyor, daha fazlasını gösteriyor. İyi, faydalı bir özelllik gibi görünüyor ama öyle değil. Reklamla finanse edilen bu platformların çoğu ücretsiz olmakla övünüyorlar. Bu bağlamda, bunun anlamı şu: Satılmakta olan ürün biziz. Kişisel veri ve dikkatimizin en yüksek ücreti veren otoriter veya demagoga satılmadığı bir dijital ekonomiye ihtiyacımız var..
Sayfa 68 - Mundi KitapKitabı okudu
Mutluluğun formülünü mü arıyorsunuz? Mutluluğun formülü beş bin yıl önce, ölümden çok korkan ve bundan dolayı ölümsüzlüğü arayan Sümer kralı Gılgamış'a öğüt veren İçkicibaşı Siduri'nin şu sözlerinde saklı: Nereye koşuyorsun böyle Gılgamış? Eline geçmeyecek aradığın yaşam. Tanrılar insanoğlunu yarattıklarında Yalnız ölüm oldu ona verdikleri, Kendi ellerinde tuttular yaşamı. Karnın dolu olsun yeter Gılgamış, Sen ona bak! Gece gündüz eğlenmene bak, Gününü gün et, keyif sür+ Çalgılarla gece gündüz gül, oyna, Hep güzel giysiler olsun üstünde, Başın temiz olsun, Bedenin yıkanmış olsun, Elinden tutan yavruna bak, Karın mutluluğu tatsın göğsünde, Budur insanoğlunun tek yapacağı!"
"Ben uyumayı severim. Su anki gücümün sınırlarına göre zamanımı olabildiğince uyuyarak geçirmek niyetindeyim."
Sayfa 76 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ya, işte böyle azizim, düşe kalka büyüyor insan. Birçoğumuzun hâlâ mosmor dizleri. Onca savaş verdiğin şu dünyanın illüzyon olduğu ile yüzleşiyorsun.
Sayfa 164Kitabı okudu
Özgürlük hk. Mülahaza
Aslında Aliya İzzetbegoviç'in "Özgürlüğe Kaçışım" adlı eseri bu konuda beni çok etkiledi diyebilirim. Özgürlük kavramı ne, nedir bu özgürlük adına verilen savaş ? -Aslında tam olarak bunun net bir cevabını vermek mümkün mü o bile belirsiz. 1- Mesela, bir mahkum mu daha özgürdür yoksa bir köle mi ? 2- Yada, bir köle mi daha
Anın içindeki en güzel olasılıkları seçiyorum. Bu güzelliklerin içinde saf sevgi var. Allah ile bir olma hâli var, ebedi cennet var. Kendini sevmek, diğerlerini de bütünün parçası olarak görüp ötekileştirmeden sevmek, yardım etmek var. Kendini düzeltmek var, kendinle delikanlı gibi yüzleşmek var, var da var. Bir insana, bir hayvana analık babalık etmek var. Bir çiçeğe su vermek, sevdanın yaşatmak olduğunu idrak etmek var. O kadar çok şey var ki anın içinde seçimler yapabileceğimiz, önemli olan neyi seçtiğimiz. 🇸​🇪​🇨​̧🇹​🇮​🇬​̆🇮​🇲​🇮​🇿​ 🇸​̧🇪​🇾​ 🇰​🇮​🇲​ 🇴​🇱​🇩​🇺​🇬​̆🇺​🇲​🇺​🇿​🇩​🇺​🇷​.
Sayfa 136Kitabı okudu
Allah'ın varlığına ve birliğine inanın. Geç diye bir şey yok, aç şimdi, şu an öğren Allah'ını, kendini. Sen kimsin, nereye gidiyorsun, merak etmiyor musun? Oku, olmuş olanları ve olacak olanları oku. Fırsatın varken. Allah'tan başka hiçbir şeye köle olma. Boynunu eğme. Hele ki bu insanlara... Daha doğrusu şeytanlara!
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
633 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ŞİRAZE Acılar içinde , sırları kalplerinde saklı kadınlar. İstedikleri tek şey , sadece bu adaletsiz dünyada İnsan gibi yaşamak... Bu bir Istanbul efsanesi... Ve bu şehrin gizemli hikayesi... Efsanenin baş karakteri Vildan namı değer Şiraze Daha ilk doğduğunda hayata mağlup başlamıştı, annesini doğduğu gün kaybetmişti, onunda ölüm emri verilmişti
Şiraze
ŞirazeDeniz Üstündağ · Dls Yayınları · 202313 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Bir Sömürge Hikâyesi
Afrika Üçlemesinin ikinci kitabı Artık Huzur Yok. Obi Okonkwo'nun İngiltere'ye eğitim almak için gitmesiyle başlayan bir süreci anlatıyor. (Zaten ilk kitap olan Parçalanma'da Obi'nin ailesi ve ülkesinin nasıl sömürü altına girdiğini anlatıyordu yazar. Ne kadar üçleme olarak bilinsede bağımsız olarakta okunabilir) Obi aldığı eğitimle istediği kültürel seviyeye ulaşıyor ama bunu kendi ülkesindeki insanlara kabul ettirmesi pek de kolay olmuyor. Köklerimiz,adetlerimiz ne olursa olsun içimizde bir yerde saklı kalıyor ve bunu saklamak pek kolay olmuyor. Dili akıcı ve sade ama ilk kitabı da okumuş biri olarak kendime şu soruyu soruyorum: Bu kadar yaralayıcı ve derin bir konu neden bu kadar yavan anlatılmış? Sömürge-sömürgecilik yıllar boyu bütün ülkelerin sorunu olmuş. İnsanlar ve toplum üzerinde derin yaralar açmış. Ve böyle bir sorunun üstünkörü anlatılması verilmek istenen mesajın etkisini azaltmış. Yine de okuduğum için pişman değilim. Afrika Edebiyatı ile tanışmak isteyenler için iyi bir başlangıç olabilir. Keyifli okumalar
Artık Huzur Yok
Artık Huzur YokChinua Achebe · İthaki Yayınları · 2019236 okunma
"Kendimi adayacak yeni birini bulmuştum.Su hayatta bildiğim tek mutluluk yolu buydu."
Züleyha misali
Züleyha misali
Aşk-ı Duam Gönül Dergâhımın Saklı Cenneti Kelebek misali ateşin etrafında AŞK İle Yandığım YÂR Cennetimin Kapısı,
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.