Sırtından hançerlenmeyi birde böyle okuyun, dinleyin.
"Sonra elini salladı.
Yani erkeklik olmasa ağlıycam be.
Beş gün gelemedim kendime.
Yav trafik memurunu Türkan görüyorum iyi mi?
Sebebsiz yere doluyo gözlerim.
Efendilik, güzellik, alçakgönüllük, ya kağıt helvası. Var mı böyle güzellik.
Babam senle görüşmek istiyor dedi.
Kalbim ayağımın dibine yuvarlandı ölüyom zannettim.
Ne demişler
FİL İLE FARENİN HİKAYESİ
KENDİ KALEMİMDEN.
Ben fil. Milyonlarca filden sadece biri. Atalarımız olan Mamutlardan sonra bizler kaldık dünyada. Düşünün neredeyse arşa değecek belki başımız. Adımlarımla ve ağırlığımla gurur duymuyorum ama bu güç içimde fırtınalar koparıyor, dinginleşiyorum. Güzel bir gün bugün. Timur'dan beri ağaçlarla aramız iyi. 1402 yılından beri
Yalvarış
Rabbim söz verdin
Kaldıramayacağı yükü
Yüklemem dedin kuluma
Şahidimsin
Kaldıramıyorum
Oyunsa bu
Oynamıyorum
İmtihansa
Kaldım
Ben zaten
İçi geçmiş bir hevesle
Yarım kalmış bir niyetin
Arasında ıskalandım
Pişmeden yandım
Son sözüm sana yine de
Üstesinden gelemedim
Bu yaşamak sınavının
Bağışla
Hoş-Ça-Kal Annem
Kurumuş çiçeklerin
Çatlamış toprağın
Gelmedi mi Annem,
Mezarına kimseler?
Kızma Anne
Bağırma bana
Gelemedim kabrine
~ Kalbim Ağrıyor :(( Ya Sizin ? ? ? ~
Sevgili Turgut kardeşim,
Acı haberi aldığım günden beri kendime gelemedim. Bu ölümün içimde yaptığı çöküntüyü sana nasıl anlatsam? Günlerin nasıl geçtiğininin farkında değilim. Kalbimde ağır bir yük taşıyorum. Ben artık hiç gülemeyeceğim dostum. Her nefes alışımda kalbim ağrıyor. Yıllar geçtikçe kalbimin derinliklerinde biriken keder tortuları, içimi ağırlaştırıyor, nefes alamıyorum. Üzerime çöken karanlık, ruhumu eziyor, acı hatıraların izleri hafızama bütün keskinliğiyle kazınıyor. Dostumun ölümü de karanlık gölgeli harflerle oraya yazıldı. Benim kaderim de bu acı hayatın içinde yaşamak.
Sayfa 414
"Nerde durmam gerektiğini çok iyi bildiğim için gelemedim sana ama gelmeyi ne kadar çok istedim tahmin bile edemezsin..."
Sana gelemedim
Çünkü benim bu şehirdeki yaşanmışlıklarım hiç bir zaman valizime sığmadı.
Sayfa 43Kitabı okudu
GELMEYEN İLHAM PERİSİ
Tak tak tak…
“Güzide! Güzide! Lütfen kapıyı açar mısın?” dedi Osman.
Gözleri yarım açık ve ayakta uyuyan bir halde kapıyı açtı Güzide. “Osman, ne oldu? Niye bu saatte kapıyı çalıyorsun?” diyerek kapıya yaslandı Güzide.
“Acil bir durum var. Sen Türk Dili Edebiyatı öğretmeni değil misin?” diye sordu Osman.
“Evet.” dedi Güzide.
“Ben şiir yazmak
Sana gelemedim
Çünkü benim bu şehirdeki yaşanmışlıklarım hiç bir zaman valizime sığmadı.
Sayfa 43Kitabı okudu
Aşevi gibi herkesin karnını doyurup da aç kaldım. Terzi gibi her yırtığı dikip kendi söküğüme uzanamadım. Ben bu hayatta en çok kendi hakkımı yedim.
Annemi çok üzdüler ama o kalktı yine çay demledi, yemeğini hazırladı.Yeni aldığı tencereden,balkonunda açmayan arsız çiçeğinden bahsetti ama hiç kalbindeki acılarını söylemedi.
Ben yorulmadım ama ne
Bir şeyler oldu sana anlatamadım,
Yanına gelemedim.
Sana anlatma isteğimle savaştım.
Rabbim söz verdin
Kaldıramayacağı yükü
Yüklemem dedin kuluma
Şahidimsin
Kaldıramıyorum
Oyunsa bu
Oynamıyorum
İmtihansa
Kaldım
Ben zaten
İçi geçmiş bir hevesle
Yarım kalmış bir niyetin
Arasında ıskalandım
Pişmeden yandım
Son sözüm sana yine de
Üstesinden gelemedim
Bu yaşamak sınavının
Bağışla
Sayfa 88Kitabı okudu
yal-var-mı-yo-rum !
__
YALVARIŞ
Rabbim söz verdin
Kaldıramayacağı yükü
Yüklemem dedin kuluma
Şahidimsin
Kaldıramıyorum
Oyunsa bu
Oynamıyorum
İmtihansa
Kaldım
Ben zaten
İçi geçmiş bir hevesle
Yarım kalmış bir niyetin
Arasında ıskalandım
Pişmeden yandım
Son sözüm sana yine de
Üstesinden gelemedim
Bu yaşamak sınavının
Bağışla ...
_
Sayfa 92 - Epigraf Yayınları (PDF)Kitabı okudu
Gelemedim, kendimi gönderdim sana
Nasılsın, inşallah iyi?
