Üzülüyorsun , takma diyorlar...
Kızıyorsun , değmez diyorlar...
Susuyorsun , iki çift laf et diyorlar...
Konuşuyorsun , muhatap olma diyorlar...
Çekip gidiyorsun , mücadele et diyorlar...
Alttan alıyorsun , tepene çıkardın diyorlar...
Bağırıyorsun , sakin ol diyorlar...
Aklı başında davranıyorsun , bu kadar uslu olunmaz diyorlar...
Dikine gidiyorsun , yaşına başına yakışmaz diyorlar...
Ölünce ne diyecekler ?
Muhtemelen ölüm sana yakışmadı...
Normal tabii... Dirimizi beğenmediler
Ölümüzü mü beğensinler...
Gönlü onunla beraber olan nasıl olur da ölür? Gönlünü ona ver. Sevgili, gönlü sever!
Gönlün onun aşkına müptela olur, onun iştiyakına tutulursa, ölmezsin. Ölüm asla sana yakışmaz!
Sıkıntılar karşısında tıkanıp ümitsizliğe düşmek,yılgınlık gösterip kenara çekilmek,bir âcizliktir. Âcizlik ise bir müslümana yakışmaz. Hizmette bulunan kimseler, Allah Rasulü'nün şu niyâzını dillerinden ve gönüllerinden düşürmemelidirler: "Ey Rabbim! Âcizlikten,tembellikten,korkaklıktan,eli kolu dökülür derecede tâkatsizlikten Sana sığınırım.."
Hacılık sana yakışır mı?
Şerif Dayım , şapkasını sol eline alıp, sağ eliyle saçlarımı okşarken, Doğru yakışmaz, dedi. Ama ben Mekke'ye değil , Paris'e gidiyorum. Biz ressamların Kabesi orasıdır.
?
...ortadan kaldırılan bir azınlığın, galip geleni ve kendisini alt eden silahları alkışlaması zordur, diye kendi kendini teselli etmeye çalışıyordu. Ancak onu halkın sesi ve halkın iradesi mağlup ettiğine göre kendisine zorunlu bir alkışlama görevi düşüyordu. Kendimi antidemokratik biri olarak görmeye itiraz ediyorum, diyordu inatla. Bunu kabul edemem. Bu nedenle, aslında beni çok rahatsız etse de şunu söylemeliyim ki, son tahlilde, demokrat bir duruş sergilemek isteyen insan azınlıkta da kalsa böyle olmalıdır, ayrıca hem düşüncelerimle hem de ruhumla şuna da inanıyorum ki, çoğunluk senin savunduklarını, senin için önemi olan, sana yaşama ve tahammül etme gücü veren, senin için hayatı anlamlı kılan her şeyi demokrasi adına buldozerle ezip geçse de bu böyledir. Demokrasi teşrifatçılarının her Allah'ın günü haykırarak, böğürerek amiyane zaferlerini ilan ettikleri durumlarda ve insanlar bu nedenle ıstırap çekerken -ben de öyle- bu gerçeği kabul etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktur, bana da başka şey yakışmaz zaten, diye düşündü.