Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
....ancak olağanüstü bir zihniyet, şeylerin özünü ve varoluşunu bütünüyle ve mutlak bir biçimde konu edinir; bundan sonra, bireysel yönelimine göre sanat, şiir ya da felsefe yoluyla, aynı şeyi derin bir biçimde yorumlamaya girişir. Bu yüzden, ancak bu türden bir insan için, kendi kendisiyle, kendi düşünceleriyle ve yapıtlarıyla rahatsız edilmeden ilgilenmek, acil bir gereksinimdir; yalnızlık hoşnutluk verir, kendisiyle baş başa kalabilmek en değerli mülktür, geri kalan her şey gereksizdir, eğer varsalar da çoğun sadece bir yük oluştururlar.
Sayfa 33 - İkinci Bölüm Bir Kimsenin Ne Olduğu Üzerine
_Tinin Görüngübilimi, bilincin değişiminin yolculuğunun betimidir. _Her şey kozmik tinin görüngüleridir. Bu gerçekliklerin dışında aşkın bir varoluş bulunmaz. Her şey bu dünyada olup biter ancak bilen özne ile bilinen şey mesela bilinç ve dünya aynı şeydir. Hepimiz her şeyi kapsayan kozmik ruhun parçalarıyızdır. O tekil ve tüm olan tin'dir.
Reklam
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
Bunu ancak, dahi adıyla tanımanlanagelen en yüksek zihinsel olağanüstülükteki kişiler yapabilir; çünkü ancak olağanüstü bir zihniyet, şeylerin özünü ve varoluşunu bütünüyle ve mutlak bir biçimde konu edinir; bundan sonra, bireysel yönelime göre sanat, şiir ya da felsefe yoluyla, aynı şeyi derin bir biçimde yorumlamaya girişir. Bu yüzden, ancak bu türden bir insan için, kendi kendisiyle, kendi düşünceleriyle ve yaptıklarıyla rahatsız edilmeden ilgilenmek, acil bir gereksinimdir; yalnızlık hoşnutluk verir, kendisiyle baş başa kalabilmek en değerli mülktür, geri kalan her şey gereksizdir, eğer varsa da çoğu sadece bir yüktür.
Evrensel sanat gereksinimi, insanın içsel ve dışsal dünyayı, içerisinde kendi özünü yeniden tanıdığı bir nesne olarak, kendi tinsel bilincine yükseltme yönündeki akılsal gereksinimdir.
Gerçek sanat, kocası tarafından sevilen bir kadına benzer, süslenip püslenmeye gereksinim duymaz; taklit sanat ise fahişeler gibi sürüp sürüştürmek, takıp takıştırmak zorundadır. Gerçek sanatın ortaya çıkış nedeni, sanatçının biriken duygularını dile getirmek için duyduğu içsel gereksinimdir; tıpkı bir ananın gebeliğinin nedeninin sevgi olması gibi. Taklit sanatın nedeni ise, tıpkı fahişelerinki gibi maddi çıkardır. Gerçek sanatın sonucu, yaşama yeni duygular katmaktır; tıpkı bir kadının sevgisinin sonucunun hayata yeni bir insan yavrusu getirmek olması gibi. Taklit sanatın yarattığı sonuçlar ise, insanlarda kokuşma, manevi güçlerde zayıflama ve bedensel hazlarda doyumsuzluktur. Günümüzün insanının, özellikle de bizim çevreden olanların, karşı karşıya bulunulan ahlaksız, kösnül, kokuşmuş sanatın iğrenç selinden kendilerini koruyabilmeleri için anla-maları gereken şey budur işte.
Sayfa 207 - Türkiye iş bankasıKitabı okudu
Reklam
Gerçek sanat, kocası tarafından sevilen bir kadına benzer, süslenip püslenmeye gereksinim duymaz; taklit sanat ise fahişeler gibi sürüp sürüştürmek, takıp takıştırmak zorundadır. Gerçek sanatın ortaya çıkış nedeni, sanatçının biriken duygularını dile getirmek için duyduğu içsel gereksinimdir; tıpkı bir ananın gebeliğinin nedeninin sevgi olması gibi. Taklit sanatın nedeni ise, tıpkı fahişelerinki gibi maddi çıkardır. Gerçek sanatın sonucu, yaşama yeni duygular katmaktır; tıpkı bir kadının sevgisinin sonucunun hayata yeni bir insan yavrusu getirmek olması gibi. Taklit sanatın yarattığı sonuçlar ise, insanlarda kokuşma, manevi güçlerde zayıflama ve bedensel hazlarda doyumsuzluktur. Günümüzün insanının, özellikle de bizim çevreden olanların, karşı karşıya bulunulan ahlaksız, kösnül, kokuşmuş sanatın iğrenç selinden kendilerini koruyabilmeleri için anla-maları gereken şey budur işte.
Sayfa 209 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
..ancak olağanüstü bir zihniyet, şeylerin özünü ve varoluşunu bütünüyle ve mutlak bir biçimde konu edinir; bundan sonra, bireysel yönelimine göre sanat, şiir ya da felsefe yoluyla, aynı şeyi derin bir biçimde yorumlamaya girişir. Bu yüzden, ancak bu türden bir insan için, kendi kendisiyle, kendi düşünceleriyle ve yapıtlarıyla rahatsız edilmeden ilgilenmek, acil bir gereksinimdir; yalnızlık hoşnutluk verir, kendisiyle baş başa kalabilmek en değerli mülktür, geri kalan her şey gereksizdir, eğer varsalar da çoğun sadece bir yük oluştururlar.
İnsanın enerjileri kullanılmak isterler ve insan bunların başarısını bir biçimde algılamak ister. Ancak, bu açıdan en büyük doyum, bir şeyler yapmakla, ister bir sepet, ister bir kitap olsun bir şeyi tamamlamakla sağlanır; insanın, bir yapıtın her gün kendi ellerinde geliştiğini ve sonunda tamamlandığını görmesi ona dolaysız bir mutluluk verir.
Said Nursinin Felsefeye bakışı
İslâm düşünce dünyası, günümüzde halen bir sistem buhranından kurtulmanın mücadelesini vermektedir. Özellikle bir kaç asırdan beri teorik hükümlerin olaylara tatbik edilmesinde yaşanılan sosyo-politik başarısızlıklar, mevcut düşünce buhranının önemli nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Beşerî ihtiyaçlarına mutlak bir fikir temeli bulmak
Reklam
"...dâhi adıyla tanımlanagelen en yüksek zihinsel olağanüstülükteki kişiler yapabilir; çünkü ancak olağanüstü bir zihniyet, şeylerin özünü ve varoluşunu bütünüyle ve mutlak bir biçimde konu edinir; bundan sonra, bireysel yönelimine göre sanat, şiir ya da felsefe yoluyla, aynı şeyi derin bir biçimde yorumlamaya girişir. Bu yüzden, ancak bu türden bir insan için, kendi kendisiyle, kendi düşünceleriyle ve yapıtlarıyla rahatsız edilmeden ilgilenmek, acil bir gereksinimdir; yalnızlık hoşnutluk verir, kendisiyle baş başa kalabilmek en değerli mülktür, geri kalan her şey gereksizdir, eğer varsalar da çoğun sadece bir yük oluştururlar. Buna göre, yalnızca böyle bir insanın ağırlık noktasının bütünüyle kendi içinde olduğunu söyleyebiliriz."
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.