Savaş çıkarmak için kitlelerin kandırılması gerektiği doğruydu demek. Saygın Analar gibi davranmak ne kolaydı.
Kandırma kısmı kimilerinin sandığı kadar zor değildi. Çoğu insan yönlendirilmek isterdi. Şu arkadaki subayın istediği buydu. Bunun sebebi, insanın derinlerindeki kabile içgüdülerinde (güçlü bilinçaltı saiklerinde) yatıyordu. İnsan ne kolay yönlendirildiğini fark edince günah keçileri arayarak tepki verirdi doğal olarak. Şu arkadaki subay da şimdi günah keçisi istiyordu.
Sayfa 611 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Hepimiz birer organizmayız," diye düşündü, "kasvetli bir dünyada tüm gücümüz ve arzularımızla birbirimize lafımızı geçirmek zorundayız. Fakat herkes düşmanları ve kurbanlarıyla beraber yine de bu dünyanın bir parçacığı ve çocuğudur; belki onlardan hiç de sandığı kadar kopuk ve müstakil değildir."
Sayfa 32 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okuyor
Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik...
"Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!" şuurunda bir gençlik...
Devlet ve milletinin büyük çapa ermiş yedi asırlık hayatında ilk ikibuçuk asrını aşk, vecd, fetih ve hakimiyetle süsleyici; üç asrını kaba softa ve ham yobaz elinde kenetleyici; son bir asrını Allah'ın, Kur'ân'ında
Kaybettikleri aşka yananları, bu kuş kadar güzel sembollendiren azdır
•~•
"Esaret sandığı şeyden kaçan,sonra ona dönüp kafesinin çubuklarını ümitsiz bir hasret içinde gagalayan kuş gibi " nafile pişmanlıklarla çırpınır.
•~•
herkesin cehaleti bilmediği şeyler kadar da bildiğini sandığı şeylerden doğar.
Sayfa 88
Bazıları kalbin içine dünyayı ve dünyalıkları doldurarak onu kilitliyor ve kendisini bir hazinenin sahibi zannediyor. Ne kadar yanlış..! Oysa bilinmelidir ki içine dünyanın ve dünyalıkların kilitlendiği bir sandık ancak emanet sandığıdır,hazine sandığı değil.
Hepsini dünyada bırakıp gitmek üzere mal biriktirerek kalbini ağırlaştıran insanlar…
Sayfa 139Kitabı okudu
Avnî Fatih Sultan
Bir yanda tolgasını başından nadiren çıkaran, at sırtında geçen ömrü oturarak geçenden daha çok olan hakan; diğer yanda kelebek kanatları kadar narin düşüncelerini tüy kadar hafif hayallere yükleyip rafine gönüllere uçuran sultan...
Sayfa 64
