Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Buğulu gözlerini, kapı ile televizyon sehpası arasındaki boşlukta duvara yaslı duran sandığa çevirdi. Uzun ve dalgın bakışlarla sandığı süzdü. Sonra yutkundu. Kırışık ve dar anlının altında iki küçük lamba gibi parıldayan gözlerini tekrar resme kaydırdığında Gülfidan’ı ile bakışları kenetlendi. Konya sokakları kadar soğuk ve donuk iki masum
Şizofrenin Kamburu
Şizofrenin KamburuArifzade · Mola Kitap · 201215 okunma
Kimse mükemmel değil. Kimse sandığı kadar diğerlerine üstün değil. Bunu bir anlasak, mantıkla değil yürekle anlasak, ne kibir kalır dilimizde, ne önyargı zihnimizde.
Sayfa 145
Reklam
"Göz kapaklarımı ilk kez elleriyle kapadı. Bunu bir ölünün gözlerini kapar gibi yaptığını, tüm düşlerini kaybedişinin acısıyla yaptığını, düne kadar büyüyeceğini sandığı çocuğunun o an öldüğünü kayda geçirmek için yaptığını, bu kaydı içgüdüsel dürtülerle yaptığını, ne ben anladım, ne o anladı."
464 syf.
·
Puan vermedi
Sade dil kullanılarak yazılmış, başlarda sıksa da, çok çok bayılmasam da keyifle ve merakla sayfaları çevirdim. 19 yaşındaki taksi şoförü Ed, bir gün posta kutusunda bir iskambil kağıdı buldu ve sandığı Ed'den daha iyi bir Ed olarak hikayesini tamamladı. 'Senin gibi biri bütün o insanlar için o kadar şeyi yapabildiyse, belki de herkes yapabilir. Belki de herkes yapabileceklerinin ötesine geçebilir.!
Hiç Kimse Sıradan Değildir
Hiç Kimse Sıradan DeğildirMarkus Zusak · Martı Yayınları · 20205,5bin okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Yarali" tam anlamiyla yarali kalplere hitab eden bir kitap. Hani bazen bizlerin ser sandigi hayirli, hayirli sandigida ser cikarya, iste tam olarak bunu anlatmis Kahraman Tazeoglu. Yasadigimiz olaylar bizlere her ne kadar aci verirse versin bunda yinede bir hayir mutlaka vardir. Ummadigin anda biten bir beraberlik ne kadar aci versede, hayata küstürsede zamanla bu acilar insani öldürmüyorsa mutlaka güclendirecegindendir, ve hayatin bize daha iyisini ve güzelini sunacagindandir. "Yarali" yi okurken insan ister istemez hüzünlenip duygusallasiyor. Hastanede gecen bölümler beni gercektende cok duygulandirmis, hatta gözlerimin dolmasina neden olmustur, özelliklede Lavin'in sözleri cok dokundu yüregime.. Ben sahsen begendim kitabi. Bu tarz kitaplar okumayi sevenlerin kacirmamasi, mutlaka okumasi gereken bir kitap oldugunu düsünüyorum. Herkese iyi okumalar...
Yaralı
YaralıKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 20148,3bin okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
Biri birinin devamı ve bir öncesini tamamlayan diğeri, üç öykü, -Çocukluğunun henüz 12-13 yaşları ilk okulu bitirmiş, anası yoksulluktan oğlunu yani Panait i okutamayacağını itiraf etmesiyle, Tamamen özgürdür Panait. Bu kitap da öykülerde gerçek adını, hatta vaftiz adını da kullanmış. Dayılarının yanında bir vakit geçirir ama kendine iş bulmalıdır. Bulur da bir Rum meyhanesinde Kir Leonida'nın Meyhanesi. Bu birinci hikayedir. Uzun sayılacak bir zaman çalışmıştır burada. Bu meyhanede olan ve çok sevdiği Sefalet Baba yı (sakacı lık yapar) tanır. Bir de önceleri müşteri sandığı,( ama sonraları gerçek iki dost olacak olan) Mavromati ile girer hayatına. İşte bu da ikinci hikayedir. Kaptan Mavromati...Kahramanımız .ta ki.. Mavromati nin gerçek hikayesini öğrenip ve onun ölümüne kadar maceralı bir iş yaşamı sürer orada. Rumca yı da öğrenmiştir bu ara. Tabi Mavromatinin kendine hediye ettiği sözlüğün hakkını vererek. Bir macera tutkunudur yazar, Hatta bir kitabında serseliği sanat olarak da tanımlamıştır. İşte bu serseri ruhu onu Kacak yollardan Fransa ya yolculuğuna çıkarmıştır ki bunu oluşturan hikaye de Fransa ya Ulaşmak İsterken, Direttissimo üçüncü öyküye ulaştırır bizi. Mükemmel bir hikaye.. Benim beğendiğin kitaplardan biri oldu bu...
Hayat Yollarında
Hayat YollarındaPanait Istrati · Varlık Yayınları · 2015501 okunma
Reklam
Ama Wells, çoktan dönüp diğer yöne doğru yürümeye başlamıştı bile. Octavia’nın peşinden koşuşturup, ona ilaç sandığı hakkında bir şeyler sorduğunu hayal meyal duydu ama Octavia’nın sesi, beynine sıçrayan kan tarafından bastırılmıştı. Kayıp ilaçları bulup bulmadıkları umurunda bile değildi. Kırık bir kalbi iyileştirecek kadar güçlü bir ilaç yoktu.
''Kimse sandığı kadar dayanıklı değildir. Herkes bir gün incinir.''
Gülse Birsel’den Çok Güzel Bir Yazı Hep söylüyorum, biz çocukken midemiz bulanınca ekmek yedirirlerdi, grip “Yatınca geçer”di, başın ağrıyorsa “Çocukların başı ağrımaz” denirdi, uykun kaçıyorsa “Oyuncaklarını düşün, güzel rüyalar görürsün” şeklinde konu halledilirdi! Okuma yazmayı öğrenemiyorsan ya, “Tembel”din ya “Yavaştan, sağlam sağlam
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Bu kitabı enfes bir zevkle okumamı itiraf edebilirim.Ve bu kitap bana bazı şeyleri hatırlattı ama onları izah etmeyeceğim.Çünkü,bu bana özel şahsi hatırlatmalar olsa gerek :) Atay’ın, hikâyelerinde kurguladığı kahramanlar aracılığıyla toplumdan kendini soyutlayan, yalnızlaşan ve bunun neticesinde içselleşen problemli insanları anlattığını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,5bin okunma
Reklam
Aslında bir aşka, olup bittikten sonra, en sonunda baktığımda, geride aşk adıyla anılacak bir şey bulamıyorum; belki hoş bir duygucuk, kısa bir süre yaşanmış ama mutlaka sona ermiştir; geriye kalan buruk bir tebessüm, acılı bir anı, yitmiş bir aşk vehmi, görünmez olmuş! Oysa başlarken ne kadar inandırıcıdır bu şey. İki insanın, bir örgü gibi, tülden, hafif bir dantel gibi sarınmışlıkları vardır aşkı. Etin ete, ısının ısıya geçişi; yitirdiği yarısını arayan insanoğlunun bulduğunu sandığı parçasına rastladığında geçirdiği bir baygınlıktır aşk. Sonu olmasa, sonu gelmese vardır, evet vardır. Bir düşünce olarak, nakşedilmiş bir bilgi olarak genlerimize, vardır; yoktur demeye dilimizin varmadığı; kıyamadığımız için yok olmasına, elbirliğiyle yalandan var ettiğimiz bir sözcük, olmasını hep istediğimiz ve isteyeceğimiz bir umuttur aşk, bu umudu çalmaya kimin gücü yeter yarının insanından? (Leylâ Erbil)
İnsanlar görüp duyduklariyla bir insana önyargılı yaklasmak yerine o kişiyi yakından tanımaya çalışsalar keşke. HAYAL GÜNLÜĞÜ III. Murat Han bir gün telaşlı bir şekilde uyanır. Yüzünde düşünceli bir hava vardır. Vezîr-i Âzam Siyavuş Paşa, padişahın bu halini görünce dayanamayıp sorar: - Hayırdır
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ve işte bir Tess Gerrıtsen romanı daha... Rizzoli&İsles serisinin on birinci serisine ait olan Diriliş romanını da an itibariyle bitirmiş bulunmaktayım. Yazarın yine kusursuz ve oldukça ürpertici kalemi vardı. Roman bitinceye kadar elimden düşüremedim ve ipuçlarından katili bulmaya zorladım kendimi Jane Rizzoli ile birlikte. Ama her zamanki gibi yazar katilin kim olduğunu kaleme dökene kadar yanlış tahminde bulunduğumu fark ettim. Afrika'nın vahşi doğasını ve aynı zamanda yazarın kalemine yansımış olan hayvanlar alemini ister istemez benliğime kazıdım. Serinin on birinci kitabında Tess Gerrıtsen kalemine daha da bir çeşitlilik katmış, bu belgesel tadında gerilim romanını biz okurlara sunarak. Diriliş romanının etkisinden kolay kolay çıkabileceğimi düşünemiyorum açıkçası. Millie Jacobson sevdiğini, aşık olduğunu sandığı Richard'ın macera merakı yüzünden, düzenlenen Afrika'daki bir safari gezisiyle başlar gerilimli dakikalar... İlk sayfadan son sayfaya kadar dolu dolu bir gerilim fırtınası yaşatmayı başarmış yine yazar okuyuculara. Katil hiç aklınızın ucundan bile geçiremeyeceğiniz bir kişi çıkacak. Tam tahmin ettiğim kişi katil, buldum diyorsunuz ama yanlış bir iz üstünde olduğunuzu göreceksiniz. Jane Rizzoli ile katili aramaya hazırsanız ve de gerilimli dakikalara itirazınız yoksa uzun bir araştırma sizleri bekliyor. Yazara ve Martı Kitabevine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Harika bir romandı, kapak tasarımından, zekice kurgulanmış olay örgüsüne varana dek. Umarım on ikinci serisi de çıkar. Bu yazarın romanlarına karşı her zaman doyumsuz hissetmişimdir kendimi.
Diriliş
DirilişTess Gerritsen · Martı Yayınları · 20152,802 okunma
En kolay kaçış yolu "SEN DAHA İYİLERİNE LAYIKSIN" demekti sanırım.Korkakların kaçtığını sandığı ama her an yakalandığı en karanlık yol...Bu yüzden olsa gerek karşılaştığım insanlar yolunu kaybeder olmuş.Karanlık korkutmuş onları.Yüzlerinden okuyabiliyordum.Attıkları adımdan emin değiller,hissediyordum.Direndiler,maskeleri düşene kadar.Yüzleri kızardı.Ama kalpleri halen siyahın en derin tonunda olmalıydı ki kaplerinin rengi bile kararmıştı.Aslın da onlarda haklı.Güneşli günler yakın dedikçe,gecenin eşsiz karanlığını seçtiler.Kusurları vardı.Sevgi gibi,merhamet gibi.Ama güneş doğdu.Kusurları,adeta "Ben buradayım" der gibi konuşmak istediler benimle... Bir insan,bir hayatı değiştirirmiş bunu anladım.Benim hayatımı değiştiren insanlar oldu.Eksik olmasınlar.Peki ben bir hayatın değişme sebebi olabildim mi dersiniz ? İnanın bu sorunun cevabı asla saklandığı yerden çıkmayacak... SALİH SARIKAYA
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.