Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Boris Godunov. Rus Çarı ve aynı zamanda perde arkasındaki gizli yönetici. Özellikle çar olduktan sonra yaptıkları, yaptıklarına rağmen yaşananlar ve peşini bırakmayan şanssızlık ve nihayetinde ani gelen ölüm. Kötü bir son.
Kitap ise bir tiyatro metni, okuması da kolay ancak anlaşılması biraz yorgunluk hissettiriyor. Üstelik bu yorgunluğa da değip değmediğini bilmiyoruz çünkü yazıldığı dönem gelen sansür ve yasaklar neticesinde şu an orijinal hali olduğu söylense de, ne kadar doğru sonuçta değil mi?
Çoooooooooook beğeneceğinizi umuyor, iyi okumalar diliyorum..
Bulgakov sevenlerin Usta ve Margarita’dan sonra en sevdiği kitap hiç şüphesiz Köpek Kalbi’dir. Ve Bulgakov’la henüz tanışmamış olan şanssızlar aslında şanslıdırlar ki Köpek Kalbi’ni keşfetme ve yazarın üslubuna hayran olma şansına sahiptirler. Bulgakov keşke okuduklarımı unutabilsem ve böylece en baştan, hiç okumamış gibi o tadı tekrar alabilsem, dediğim nadir yazarlardan.
"Beni savaş değil, savaş sonrası korkutuyor..."
"İçimizdeki şu özel duyguya veda etmemiz gerekecek. Buna isterseniz huzur deyin. Ama ben huzur deyince savaşsızlık halini değil, iliklerimize kadar hissettiğimiz dinginliği kastediyorum."
Hayvan çiftliği ve 1984 gibi mükemmel ötesi romanlarıyla tanınan George Orwell; savaşın insan belleğinde bıraktığı korkuyu, zamanın insan ve çevre üzerinde yarattığı değişimi, bıraktığı izleri mükemmel bir şekilde anlatmış. "Boğulmamak İçin", Hayvan çiftliği ve 1984 gibi ütopik bir roman değil. Yazarın ironik mizah anlayışı savaş ve savaşın getirdiği acıları, yıkımları düşündürürken yer yer tebessüm ettiriyor.
George Bowling, savaş ortamında boğulmamak için kendinden ve ait olduğu değerlerden kaçarken, ben de kendimi ait hissetmediğim bu dünyada boğulmamak için bunca okuyorum sanırım...
Maeve Kerrigan Doğallığı
Maeve Kerrigan serisinin 2. Kitabı
Jane Casey’in doğal hikayelerini seviyorum. Oluşturduğu Maeve Kerrigan hayatın içinden bir karakter. Bazı polisiyeler sadece olaya odaklanıyor, polis kahramanı sanki süper güçleri varmış gibi sürekli bir şeyleri doğru tahmin edip, sezgilerine güvenip ilerliyor. Maeve Kerrigan öyle değil. Yanıldığı, hatta biraz sakarlığı ve şanssızlığı yüzünden hastanelik olduğu zamanlar var. Polisiye hikayenin içinde Maeve’in günlük hayatını okumak belki bazı okuyucularla sıkıcı gelebilir. Çok iyi bir polisiye okuruysanız ve sonucu tahmin edebilmek okuma şevkinizi azaltıyor ise bu kitap bir tık sizin için beklentiyi karşılamayabilir. Tüm bunların dışında gayet iyi bir kurgusu ve anlatımı olduğunu düşünüyorum. Ben seriye önce 4. Kitabını okuyarak başladım. Sıralama çok önemli değil ama bence sırasıyla okuyun. Yoksa minik bir spoiler yemişliğiniz olur
instagram.com/p/BxiGNtzJn6N/?...
72 syf.
·
Puan vermedi
Yorumum ; Kitabı @ıbook.lover_girl de görmüş ve merak edip almıştım. Yazardan okuduğum ikinci kitap. Temaşa ; Bakıp seyretme, gezme anlamına geliyormuş. Dolaptan Temaşa yı çevirecek olursak ; dolaptan bakma, görme. Kitabımız eskilerde yapılan "Helva sohbetleri" ile başlıyor. O kısmo anlatırken biraz sıkılsam da sonra akıp gitti. Behram ağa ne şanssızlık ki Dilber Leyla'nın evine giriyor. Gitmek istesede Leylâ izin vermez ve sonu dolapta biter. Behram Ağa kendini dolapta bulunca gelsin cinayetler Acaba neden dolaba girdi? Neler gördü? Kim kimi öldürdü? Trajikomik olayların yaşandığı, kolay okunabilen , eğlenceli bir Türk klasiği idi. Sanırım gerçek bir olaydan uyarlamaymış. Ben beğendim, severek okudum. Türk klasiği okumayı sevenlere öneririm
Ne yazsa okurum dediğimiz yazarlar vardır. Benim için Kübra Türker o yazarlardan. Aşkın Nazlı Hali kitabını çok çok sevip iki kere okumuştum. Bu kitabı da tekrar dönüp okuyacaklarım listesine girdi. Neredeyse 600 sayfa olmasına rağmen daha olsa okurdum dedirtecek kadar akıcı bir anlatımı var yazarın.
Açıkçası astığım astık, kestiğim kestik olan
