Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Santrizm
İlk düşünen ben değildim herhalde, ancak insanın özsaygı tarihine, düzeyi kademe kademe düşürülerek yok olmaya başlamış bir şey olarak bakabilirdik. Bir zamanlar evrenin merkezinde tahtta oturuyorduk, güneş ve gezegenler, görebildiğimiz kadarıyla bütün dünya çevremizde bize tapınarak dönüp duruyordu. Sonra, vicdansız gökbilimi rahiplere meydan okuyarak, bizi güneşin çevresinde dönen bir gezegene çevirdi, öteki kayalıklardan biri olduk. Ancak yine de farklıydık. göz alıcıydık, Yaradan bizi bütün canlıların efendisi olarak atamıştı. Sonra biyoloji bizim ötekilerle aynı olduğumuzu, bakterilerle, hercaimenekşelerle, alabalık ve koyunlarla aynı soydan geldiğimizi doğruladı. Yirminci yüzyılın başlarında, evrenin ne kadar muazzam olduğu ortaya çıkarılıp güneşin bile galaksimizdeki milyarlarca gök cisminden biri olduğu anlaşılınca -ki galaksimiz de milyonlarca galaksiden biriydi- karanlığın içinde daha da derine sürgün edildik. Nihayet, son mevzimiz olan bilince, dünyadaki bütün yaratıklardan daha fazla sahip olduğumuza inanmakta herhalde haklıydık. Ancak bir zamanlar tanrılara başkaldıran akıl, kendi olağanüstü etki alanı yoluyla kendi kendini tahttan indirmek üzereydi. Sıkıştırılmış sürümünde, kendimizden biraz daha zeki bir makine tasarlayacak, sonra da o makineye bizim havsalamızın almayacağı bir başka makine icat ettirecektik. O zaman bize ne gerek olacaktı?
Her kötülük gibi, kötü örneklerin de içlerinin kötülüğünü kusan, zehirli bir lisânı ve felsefesi vardır. Bu felsefenin ekseni ego santrizm denilen sırf kendini düşünürlük ve kendini bütün varlıkların merkezi hâlinde ve her şeyin üstünde görürlüktür. ... Ve yukarıda verdiğim, iki formülün ifâde ettiği ahlâk düşkünlüğünü, bunlar bir zekâ eseri sanır, namuslulukla alay eder ve aldatmak sûretiyle ulaşmayı bir başarı sayar.
Reklam
Ego, kendi, ben manasında, santrizm ise alemin mihveri, ekseni ve merkezi manasındadır. O halde egosantrizm, benmerkezcilik demektir; örneğin " insan eşref i mahlukattır." egosantrik bir fikir oluyor.
her kötülük gibi,kötü örneklerin de içlerinin kötülüğünü kusan,zehirli bir lisanı ve felsefesi vardır.Bu felsefenin mihveri(ekseni)"ego centrisme"ego santrizm denilen sırf kendini düşünürlük ve kendini bütün varlıkların merkezi halinde ve her şeyin üstünde görürlüktür.
Kötü örnekler
Her kötülük gibi, kötü örneklerin de içlerinin kötülüğünü kusan, zehirli bir lisânı ve felsefesi vardır. Bu felsefenin mihveri(ekseni) “(ego santrizm)” denilen sırf kendine düşünürlük ve kendini bütün varlıkların merkezi hâlinde ve her şeyin üstünde görürlüktür.
Sayfa 17 - KubbealtıKitabı okudu
İmdi bu çoğul dünyalar örgüsünde "çağdaşlık" problemini ele alırken çok ihtiyatlı hareket etmek gerekecektir. Bir defa, bugünkü kavramları düne taşımak ve dünü bugünün değerleriyle yargılamaya kalkmak gibi bir yanlışlığa düşebiliriz. Çağdaşlık, bugüne, yakın zamanlara ait bir kavram. Bugün bildiğimiz mânâ ve muhtevası ile çağdaşlık
Sayfa 72 - KOCAV Yayınları, Ocak 2014 İstanbul, "Çağdaşlık" ve "Modernlik" Üzerine Kavramsal Bir Analiz, 1.4 Tarihte ve Günümüzde Çağdaşlık: Çoğul Dünyalar ve Tekil Dünya, 1.4.1.3. Çoğul Dünyalar, Çağdaşlık ve Din
Reklam
Asabiyyet
İbn-i Haldun'un "anahtar kavram" olarak sosyoloji ilmine kazandırdığı "asabiyyet", yani kâbile fanatizmi yahut etno-santrizm öylesine kuvvetli bir duygudur ki, İslâm târihindeki kanlı ihtilâfların kaynağı bu kâbile kültürüdür.
Sayfa 129 - Kubbealtı Neşriyâtı, Basıldığı Yer ÖZAL Matbaası, Basıldığı Tarih 1988Kitabı okudu
Her kötülük gibi, kötü örneklerin de içlerinin kötülüğünü kusan, zehirli bir lisânı ve felsefesi vardır. Bu felsefenin (mihveri (ekseni) "ego centrisme" (ego santrizm) denilen sırf kendini düşünürlük ve kendini bütün varlıkların merkezi halinde ve her şeyin üstünde görürlüktür. Muvaffakiyet prensibi de "her ne sûretle olursa olsun" mutlaka gayesine ulaşmaktır. Fakat hakikatte bunlar, insanlık dünyasının en alçak parazitleridir. Ve yukarıda verdiğim, iki formülün ifade ettiği ahlak düşkünlüğünü, bunlar bir zekâ eseri sanır, namuslulukla alay eder ve aldatmak sûretiyle ulaşmayı bir muvaffakiyet sayar.
Her kötülük gibi, kötü örneklerin de içlerinin kötülüğünü kusan, zehirli bir lisânı ve felsefesi vardır. Bu felsefenin mihveri (ekseni) "ego centrisme" (ego santrizm) denilen sırf kendini düşünürlük ve kendini bütün varlıkların merkezi halinde ve her şeyin üstünde görürlüktür. Muvaffakiyet prensibi de "her ne sûretle olursa olsun" mutlaka gayesine ulaşmaktır. Fakat hakikatte bunlar, insanlık dünyasının en alçak parazitleridir.