Hans Kirk, 1898 yılında Danimarka’da doğmuştur. Seçkin bir yatılı okulda eğitim gördükten sonra Kopenhag Üniversitesi'ne kabul edilmiş ve hukuk öğrenimini burada tamamlamıştır. 1922 yılında yüksek lisansını tamamladığında, Paris'te Danimarka büyükelçiliğinde çalışmaktaydı. Hans Kirk, Kopenhag Belediye'sinde iki yıl boyunca memur
Herkese merhaba dikkat edin çok spoiler vardır. Övmemin amacı kitabı gerçekten çok beğenip unutmamam gerekiyor incelemeyi her okuduğumda o anlar aklıma gelmesi için böyle bir şey yaptım herkese keyifler okumalar
Kitabımız okuyabileceğiniz en iyi sıralamalardan biri olabilir. Çünkü ben etkisinde hala çıkamadım
Olayımız padişahın ölümü
Sayın Wyndham, yazdığın bu kitabı beğenmedim, seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım:
Kitabı elinize aldınız. Adı ilginizi çekti. Triffidler? Güzel, ciltli bir kapak, üzerinde yeşil garip bitkiler var. Arka kapak yazısına göz attınız. Bilinç kazanan ve “yürüyen” devasa bir bitki türünün insanlara saldırmasıyla ilgili bir felaket romanı. Demek
“Sen! Makine başındaki adam ve atölyedeki. Sana yarın su boruları ve vanalar yerine
çelik miğferler ve makineli tüfekler yapmanı emrederlerse, yapılacak bir tek şey var:
HAYIR de!...
Sen! Tezgahı ardındaki kız ve bürodaki kız. Sana yarın bomba doldurmanı ve keskin
nişancı tüfekler için hedef dürbünleri monte etmeni emrederlerse,
yapacağın bir tek
“En çılgınca ve anlaşılması güç, karmakarışık rüyaları da yorumlayabildiğimizden bu yana, her uykuya daldığımızda, zar zor kazanılmış ahlakımıza - sabah tekrar giymek üzere - bir giysi gibi - üzerimizden attığımızı bilmekteyiz. Uyku durumu tarafından felce uğratılarak hareketsizliğe mahkûm edildiğimizden, bu çıplaklık elbette ki zararsızdır. Duygusal yaşamımızın gelişimin en erken aşamalarından birine gerilediğini bize yalnızca rüyalar haber verebilirler.”
Huzursuzluk
“Ben bir insandım”
”insan ağacının kırılmış dalıyız”
Serenad’dan sonra livaneli’nin okuduğum ikinci kitabı, bu da en az bunun kadar mükemmel ötesi roman ve edebiyat türlerinde ben iki kitabıyla o kadar etkilendim ki diğer bütün kitaplarında ve yazacaklarında kitaplığım da yerini ayırdım.
hikaye beni o kadar etkiledi ki özellikle
Merhaba arkadaşlar. Ne roman ne hikaye, ilginç bir kitapla karşı karşıyayız. Tam olarak bir eleştiri kitabı da değil. Kendine ait dönemi yansıtan, belirli bir dönemin tüm yayın faaliyetlerini eleştirmekten çok açıklayan bir kitap okuduk bizler. O yüzden kendimce şunu düşünüyorum. Mesela bu kitap bu sene yayınlansaydı ve ona göre bir inceleme
“Düzenim Bozulur, Hayatımın Altı Üstüne Gelir, Diye Endişe Etme. Nereden Biliyorsun Hayatın Altının Üstünden Daha İyi Olmayacağını?” Şems Tebrizi.
kitabı bitirdiğimde kulağıma fısıldanan o söz.
Merhaba, yazarımız önsöz bölümünde;”Sarmaşık’ı yazmaya başladığımda henüz 17 yaşındaydım.Evimden uzakta,son derece mutsuz ve hayattan ümidimi kesmiş
Uriel Da Costa 1585 yılında Porto'da Aristokratik bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Babası Bento Da Costa, Uriel'in ifadeleriyle ''has bir hıristiyan' idi; öte yandan annesi bir yaduhi sempatizanı olarak tanınıyordu.
Uriel, temel hıristiyan eğitimini aldıktan sonra coimbra üniversitesi'nde hıristiyan hukuku