Alman aydınlanmacı filozofları ve düşünürleri, Kilisenin doğaüstü bir gücün kendini ) açması (vahiy) anlayışına ve otorite olma taleplerine karşı çıkarken dini, bir ahlak öğretisi düzlemine indirgemişlerdir . Bu anlayış, dinin içindeki doğaüstü yanının gözden düşmesi, doğal ahlakın ise değer kazanması sonucunu getirdi.