Hazreti Osman
Yahudi iken Müslüman olan Abdullah bin Sebe' Basra'da ortaya çıktı. "İsa aleyhisselam tekrar dünyaya gelecek. Ya, Muhammed aleyhisselam niçin gelmesin?" diyerek Resul-i Ekrem'in yine dünyaya geleceğine insanları inandırmaya ve: "Ali onun vasisidir. Osman, haksız olarak hilafeti aldı." diyerek aslı olmayan bir şeyi aslı varmış gibi göstermeye kalkıştı. Ona tabi olanlara "Sebeiyye" denilmiştir.
Sayfa 204Kitabı okudu
"Sizi huzurumuza yaklaştıracak olan ne mallarınızdır ne de evlâtlarınız. İman edip iyi amelde bulunanlar müstesna; onlara yaptıklarının kat kat fazlası mükâfat vardır. Onlar (cennet) odalarında güven içindedirler." Sebe' Sûresi/37
Reklam
Bu yaşına geldiği hâlde hâlâ anlamadığı şey, insanın insan içindeyken kendi sıkıntıları sebe- biyle yüzünü asarak başkalarının canını sıkmaya hakkı olup olmadığı meselesidir. Yüzünden tebessümün eksik olmaması başının tasasızlığından değil, "Bunu başkalarına bulaştırmaya ne hakkım var." Diye dusunmesindendir. Bunu anlayabilecek ferasetten mahrum olanlar onu hep mutlu mesut zanneder.
Sayfa 50
İSRAİLİYYATIN TEFSİR VE HADİSE SIZMASI
MÜSLÜMANLARIN AKİDELERİ VE İSLAM'IN KUTSİYETİ ÜZERİNDEKİ TEHLİKESİNİN BOYUTLARI Tefsir ve hadis âlimleri Yahudilerin bu babda daha çok rivayetleri olduğundan, böylesi tüm haberleri nitelemek için İsrailiyyat kelimesini kullanmışlardır. Çünkü bu tip hurafe ve batıl şeylerin büyük çoğunluğu kök itibarıyla bir Yahudi kaynağa gelip dayanmaktadır. Yahudiler ise iftiracı bir kavim olmaları yanında, İslam ve Müslümanlara en çok kin besleyenlerdir. Nitekim Allah Teala bu hususu şöyle beyan etmektedir: "Şu tartışılmaz bir gerçektir ki, insanların iman edenlere en şiddetli Düşmanlık duyanlarını, Yahudilerle, şirke batanlar bulursun." (6-Mâide 82) Ayrıca Yahudiler, Müslümanlarla irtibat ve ilişkisi en çok olan Ehl-i Kitaptı. Kültürleri de diğerlerine nazaran daha fazla idi. İslam'ın güzelliğini bozmak için başvurdukları hile ve desiseler de son derece mahirane ve aldatıcı idi. Örneğin fitne ve sa- pıklığın başı olan Abdullah b. Sebe ve onun peşine takılıp giden Sebeiyyun fırkasının pek çok mensubu vardı. Bunlar kendilerini İslam'a girmiş gibi gösterdiler. Tuzak ve hilelerini gerçekleştirmek için Hz. Peygamber'in ailesinin taraftarlığına soyundular. Bunu Müslümanların arasında fesadı yaymak, onların inançlarını ve mukaddesatını tahrip etmek için yaptılar. Tefsir ve hadise sokulmuş olan İsraili haberlerde bu grubun oldukça payı vardır. Yahudilerin tefsir ve hadise katıştırdıkları uydurmalar diğerlerine oranla oldukça fazla olduğundan dolayı, böylesi haberlerin bütününe İsrailiyyat ismi verilmiştir.
Yine, şânı yüce olan Allah buyurdu: — Kullarımdan (hakkıyle) ŞÜKÜR EDEN azdır. (Sebe’ Sûresi, âyet: 13).
Kur’an-ı Kerim’de bahsi geçen kadınlar ve bahse konu olan ayetlerde ismi geçmeyen kadınlar Hz. Meryem hariç şunlardır: - “Ey Âdem! Eşinle beraber Cennet’e yerleşin…” (Bakara, 35) - “Nuh’un karısı ile Lût’un karısı…” (Tahrîm, 10) - “İbrahim’in karısı…” (Hûd, 71) - “Lût’un karısı…” (A’raf, 83) - “Mısırlının karısı…” (Yûsuf, 21) - “Musa’nın annesine…” (Kasas, 7) - “Şuayb’ın kızları…” (Kasas, 27) - “Musa’nın kız kardeşi…” (Tahâ, 40) - “Firavunun karısı…” (Kasas, 9) - “Sebe’ Melikesi…” (Neml, 29) - “İmran’ın karısı…” (Âl-i İmrân, 35) - “Zekeriyya’nın karısı…” (Meryem, 8) - “Meryem…” (Meryem, 16) - “Zeyd’in (eski) eşi…”( Ahzab, 37) - “Kocası hakkında tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadın.” (Mücadele, 1) - “(Ebû Leheb’in) karısı da beraber girecek: O, odun hamalı olarak…” (Tevbet, 4) - “(Sebe’ Melikesi) …” (Neml, 27/29)
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.