Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
248 syf.
9/10 puan verdi
Hafızalardan silinen şeylerle ruhunun bazı parçalarını da mı kaybetmek…
Bu kitaba başlamadan önce kitapla ilgili beklentim çok yüksekti çünkü arka kapak yazısı olsun kitabı okuyanların tavsiyesi olsun çok ilgi çekiciydi. Kitaba ilk başladığımda yazımı çok rahat olmasına ve kitap yavaş bir tonda yazılmış olmasına rağmen beğenmeyeceğim gibi bir hisse kapıldım. Ama kesinlikle öyle olmadı kitapta bir adada yaşayan bir
Hafıza Polisi
Hafıza PolisiYoko Ogawa · Kafka Kitap · 2021224 okunma
Son derece zeki, her şeyi seviyeli bir bakış açısından gören, kimse hakkında kötü bir söz söylemeyen bir kadın, son derece önemli mektuplarınızı kendisine rahatlıkla teslim edebileceğinizi kendi söylediği halde cebinde unutur, çok önemli bir randevuyu kaçırmanıza sebep olur ve bir özür bile dilemeden gülümser; çünkü saatten hiçbir zaman haberi
Sayfa 284Kitabı okudu
Reklam
Bauman’ın her cevabı hayret duygumun biraz daha artmasına sebep oldu.
Sunduğu malzeme arttıkça, önceden umduğumdan çok daha büyük ve yön bulmak söz konusu olduğunda haritaların işe yara­madığı bir dünyaya adım attığımın daha çok farkına var­dım.
Uzaydaki maddelerin oranını Fraunhofer’in bulduğu “Fraunhofer çizgileri” sayesinde saptamaktayız. Işığın kırılarak renk spektrumunda ayrıştırılması Newton’dan beri bilinir. Fraunhofer, renk spektrumundaki gökkuşağının içinde çok sayıda çizgi gördü; bunların bir kısmı koyu renkli çizgiler, bir kısmıysa açık renkli çizgilerdi. Bunlara neyin sebep olduğunu çözemedi, fakat her elementin çıkardığı çizgilerin farklı olduğunu gördü. Fraunhofer, 1816 yılındaki çalışmalarında bu bulguların önemini kavrayamasa da; ondan sonra 1880 yılında William Huggins bu çizgilerin, elementlerin adeta parmak izi olduğunu keşfetti. Işıkla gelen bu parmak izini inceleyerek ışığın kaynağında ne olduğunu anlayabiliriz. Böylelikle Güneş’in ve yıldızların birbirlerinden farklı yapıda olmadıkları anlaşıldı. Hepsi de temelde hidrojenden ve helyumdan
Kozmik fon radyasyonu bulunduktan sonra, bu kez de bilim adamları bu radyasyon üzerinde dalgalanmalar aramaya koyuldular. Bu dalgalanmalar evrenin oluşması için gerekliydi. Eğer Big Bang ile etrafa saçılan madde tamamen homojen bir şekilde dağılsaydı; ne galaksiler, ne yıldızlar, ne de dünyamız oluşurdu. Tüm bunların oluşması için biraz daha fazla yoğun ve biraz daha az yoğun alanlar gerekliydi. Madde bir araya gelip galaksileri oluştururken, galaksilerin aralarında büyük boşluklar kalmıştı. Evrenin bir noktadan başlayan gelişiminin çok erken aşamalarında sıcaklıktaki çok küçük farklılıklar bile bunun oluş şeklini açıklardı. Biraz daha sıcak olan noktalar, sıcaklığı ondan çok az düşük olan noktalara kıyasla daha çok enerjiye sahip olacaklar, böylece sıcak noktalarda daha soğuk alanlara kıyasla daha çok parçacık oluşacaktı. Bu süreç galaksilerin ve uzay boşluğunun oluşumuna sebep olacaktı.
"Bir insan sürekli bir konudan kaçıyorsa genelde kaçındığı bir sebep vardır."
Reklam
Sebepsiz sonuçlarım..
"Ressam bu tabloda ne anlatmıştı" belki de o an ne çizdiğini o ressam bile anlamamıştı.. Bazen yapılan eylemlerde sebep aranmaz; ama sonuçlara her zaman bakılır.
Sebep-sonuç Dünya'sı.. ❤‍🩹
Prenses Fuyou geceleri gerçekten göz alıcı oluyor. ‘Güzelliğinin ardındaki asıl sebep, aşkmış.’ ‘Eğer aşk kadınları daha da güzelleştirecek kadar güçlü bir şeyse, bunun nasıl bir ilaç olduğunu yalnızca tahmin edebilirdi.’
Bazı kişiler kaygı duygusundan kurtulmak için umursamaz olmayı, tehlikeleri görmezden gelmeyi seçerler. Bu kişiler, onları kaygılandıran olaylar gerçekleştiğinde bile hiçbir şey hissetmemeye çalışır, yani duygularını bastırmayı tercih ederler. Oysa kaygımızı fark etmemek, kaygılandığımız şeylerle karşı karşıya geldiğimizde çaresiz kalmamıza sebep olur. Çaresiz kaldıkça daha çok kaygılanır ve daha da çaresiz kalırız. Sonuçta bu bir kısırdöngüye dönüşür, tembelliğe ve yapılması beklenen işlerin ertelenmesine neden olur.
Reklam
126 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
SPOİLER İÇERİYOR!
Hazin biten bir aşk senaryosu... Anlatım ağırlıklı olarak Wherter'in yazdığı mektuplarla yapılıyor. Sevginin gücüne boyun eğmekten öte çaresi kalmayan Wherter. Eskiden böyleymiş sanırım. Eskiden sevgi, kendi canına kıymana sebep olacak kadar güçlüymüş. Veya sadece günümüzde salt ve gerçek seven kalmamıştır, burası muamma. Yine de sevgi hafife alınacak bir duygu değil. Ömrü boyunca kendini değiştiremeyeni, bir başkasına duyduğu sevgi bambaşka biri yapabilir. Sevgi karşılığını bulunca cennet vaad edebilir. Karşılıksız kalıncaysa cehennemi göğsünüzde yaratır.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,6bin okunma
İlhami
Olsun varsın! Çok şey öğrendim ondan. Nedim'e olan duygularımın çocukça bir heves, Haşim'e tutkumun ise intikam duygusuyla karışmış ham inat olduğunu anlamama sebep olan da oydu, içimdeki tüm iyilikleri su yüzüne çıkartıp bana şefkatle, merhametle sabırla sevmeyi öğreten de, hatta bir erkekten diğerine koşmanın saçmalığını gösteren de. Yüreğimi olduğu kadar, bulunduğum mekânları da aydınlatan güneşimdi. O hayatıma girene kadar, tutkular, hevesler, heyecanlar... aşka dair ne yaşamışsam hepsi, her şey silinip gitmişti belleğimden. Günün birinde böyle bir adamın hayatıma kesinlikle gireceğini sezerek, yıllarca sadece onu beklemiştim sanki. O yüzden miydi bendeki derviş sabrı?
Sayfa 78 - EverestKitabı okudu
Kader değil kısmet tarafından oluşturuldu; meclisteki büyük tanrılar Büyük Afete sebep oldular.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.