Şehzade Selim Kitap İncelemesi
Kitap 2.Bayezid döneminin sonlarında yaşanan taht kavgalarını hikayeleştirilmiş bir şekilde anlatıyor. Yavuz Bahadıroğlunu eskiden çok severdim. Tabi zamanla belli sebeplerden soğumuştum 2 yıl sonra yeniden okuduğumda yeniden o heyecana kendimi kaptırdım. Kitap bence çok güzeldi osmanlı-safevi ilişkilerine de çok iyi değinmiş. Bence kitap güzeldi. 10 üzerinden 10... İyi okumalar... 
Yavuz Bahadıroğlu
·
Puan vermedi
Peygamber övgüsüne layık olan İstanbul'un fâtihi Sultan II.Mehmed'in , en küçük oğlu Şehzade Cem yahut bilinen namıyla Cem Sultan'ın hüzün dolu hikayesi... Kitabı bitirdiğinizde hırs nedir, inat nedir, en önemlisi de vazgeçmemek nedir bunu çok iyi anlıyorsunuz. Bu özelliklerin vücut bulmuş halidir Cem Sultan. Akıbetinin ne olacağını kestiremeden ağabeyi Bayezid'e karşı açtığı taht savaşının sonucunda can telaşesi ile Rodos Şövalyeleri'ne sığınmış ve bir daha ölene dek kavuşamayacağı vatan topraklarından geri dönmek ümidiyle ayrılmıştır. Papa'nın ve dahî Hristiyan Avrupa'nın elinde oyuncak olmuş 14 sene oradan oraya sürüklenmiş, kaçma teşebbüsleri ise boşa çıkmıştır. Kendisine hristiyan olmasını teklif eden Papa'ya, "bana dünya saltanatını verseniz dahî dinimden dönmem" diyecek kadarda inancına bağlıdır. Aynı zamanda bir şair olan Cem Sultan bu mahpus yıllarında içeriği hüzün dolu nice şiir yazmıştır. Bahtsız şehzadenin hayatını birde Ahmed Refik'ten okuyun.
"Ver salât-ı Mustafa’ya tâ ki Hakk âzâd ede.
Şol yiğitler ki Frengde bend ile zindandır.
Yürü, var, ey Bayezid, sen süregör devrânını.
Saltanat bâki kalır derler ol yalandır."
- Cem Sultan
Sultan Cem
Hikayenin yönü gökçen pınarından sonra değişiyor. Aslında hiç beklemiyordum bunu.
Murad'ın kendisinin bile eksik bildiği hayatı anlatılır bu kitapta.
Sultan Yıldırım Bayezid'in torunudur Murat. Ne o bilir kendini ne bilse aramalı kendini.
Murat Deli doludur ama yiğittir cesurdur bu yüzden Murat Deli Kurt'tur.
Annesi babasıyla 50 yaşına yakın tanışır. Bir şehzade olduğunu ama aynı zamanda olmadığını da öğrenir.
Babasının ismin yeni doğan bebeğine verir. Annesinin mektubunu savaşta dahi üstünde taşır.
Gökçen vardır. Bilinmez iyi midir kötü müdür ama bence Deli Kurt'a iyidir. İyi gelmiştir ona.
Çakır vardır Hasan Çelebi vardır sadıklardır İsa Beg'e oğlunu sipahi yapmışlardır saklayıp korumuşlardır emaneti. Bu emanete emanetleri de verip göçmüşlerdir tek onlar mı herkesini kaybetmiştir Deli Kurt yalan dünya tabi. Bir başına kalmıştır nereye gittiğini o da bilmez yolunun sonuna adım atar...
Değişik bir şekilde Osmanlı tarihinin bir dönemine ışık tutulmuş bu kitap açık, sade bir dille yazılmış kolay okunabilir, güzel bir kitap. 
Deli Kurt 
Hüseyin Nihal Atsız
