Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selenay Yücesoy

Hecuba: Kızıma mı ağlayayım, torunuma mı, kocama mı, yurduma mı? Her şeye mi yoksa, yoksa kendime mi? Ah ölüm, tek ümidim, bebek demez, genç kız demez koşar gelirsin, zalimce, dört bir yana saldırırsın vahşice; benden korkuyorsun sadece benden ürküyorsun, oysa kılıçlar, kargılar, meşaleler içinde aradım seni bütün gece, benden kaçıyorsun, seni çok istediğim halde. Ne bir düşman çıktı karşıma, ne bir ev çöktü başıma, yakıp kül etmedi iliğimi kemiğimi bir ateş bile: nasıl da yakınım oysa bak Priamus'a!
Sayfa 70 - HecubaKitabı okudu
Reklam
"Artık Troia'da düğünler karışmıştır cenaze törenine."
Kamboçya'nın ölen halkından ne kaldı geriye? Asyalı bir çocuğu kucağına almış bir Amerikalı kadın oyuncu fotoğrafı. Tomas'tan ne kaldı geriye? Tanrı'nın Cennetini Yeryüzünde İstedi, diyen bir mezar yazısı. Beethoven'dan ne kaldı? Bir kaş çatış, olmayacak bir saç yelesi ve, "Es muss sein!" diyen kasvetli bir ses. Franz'dan ne kaldı geriye? Uzun Dolaşmalardan Sonra Döndü, diyen bir mezar yazısı. Böyle uzar gider bu liste. Unutulup gitmeden önce kitsch'e dönüştürülecekler hepimizi. Varolma ve unutuluş arasındaki durak kitsch'tir.
Sayfa 296Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaratılış kitabı, Tanrı'nın insanlara hayvanlar üzerinde egemenlik verdiğini söylüyor ama bunu O'nun hayvanları insanlara emanet ettiği biçimde de yorumlayabiliriz pekala. İnsan gezegenin efendisi değil, sadece yöneticisiydi ve sonuçta yalnızca gezegenin yönetiminden sorumluydu. Descartes önemli bir adım attı; insanı "maitre et proprietaire de la nature" (doğanın efendisi ve sahibi) yaptı.
Sayfa 306Kitabı okudu
Ama uğruna A. ya ihanet ettiğimiz B. ye de ihanet etmek ille de A. yı hoşnut etmek anlamına gelmez. Dul bir kadın ressamın yaşamını bir zamanlar ihanet ettiği ana babasının yaşamıyla en ufak bir ortak yön taşımıyordu. İlk ihanet onarılamazdır. Başka ihanetlerden oluşan bir zinciri harekete geçirir ve bunlardan her biri bizi ilk ihanetimizden uzaklara, daha uzaklara götürür.
Sayfa 103 - SabinaKitabı okudu
Reklam
Aşk çiftleşme arzusunda (sonsuz sayıda kadına kadar uzanabilecek bir tutku) duyurmaz kendini, uykuyu paylaşma arzusunda duyurur (tek bir kadınla sınırlı olan bir arzu).
Sayfa 23 - TomasKitabı okudu
Böyle bir durumda doğru dürüst bir erkek olsa nasıl davranması gerektiğini bilirdi. Oysa kendisi duraksıyor, böylelikle yaşamının en güzel anlarını (yatağın başında diz çöküp onun ardından çok yaşamayacağını düşünmemesi) anlamsızlaştırıyordu. Sıkılmıştı. Ne istediğini bilememenin aslında son derece doğal olduğunu anlayıncaya kadar kızdı kendine. Sadece bir tek hayat yaşadığımız için bu hayatı öncekilerle karşılaştırılamaz ya da kusurlarımızı gelecekteki hayatlarımızda gidemeyiz; bu nedenle de ne istediğimizi bilemeyiz. Tereza'yla olmak mı daha iyiydi, yalnız olmak mı?
Sayfa 16 - TomasKitabı okudu
Kanunlar Üstüne
Kanunlar doğru oldukları için değil, kanun oldukları için yürürlükte kalırlar. Kendilerini dinletmeleri akıl dışı bir güçten gelir, başka bir şeyden değil. Mistik olmak işlerine gelir. Kanunları koyanlar da çok kez budala ya da eşitlik korkusuyla haksızlığa düşen kimselerdir. Nasıl olursa olsunlar, insandırlar nihayet, her yaptıkları şey ister istemez sudan ve değişkendir. Kanunlardan daha çok, daha ağır, daha geniş haksızlıklara yol açan ne vardır?
Hayat ve Felsefe
Madem ki asıl felsefe bize yaşamayı öğreten felsefedir ve madem ki çocuğun da öbür yaştakiler gibi, ondan alacak olduğu dersler vardır; niçin çocuğa felsefe öğretilmezmiş: Udum et molle lutum est; nunc properandus, et acri Fingendus sine fine rota. Çamur yumuşak ve ıslak; çabuk, çabuk olalım. Durmadan dönen çark biçim versin ona. Persius
Sayfa 13 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“...Hatırlıyorum da bir gün sen, iyi niyetlerde bir uğursuzluk vardır, her zaman çok geç kalırlar demiştin. Benim iyi niyetim sahiden de çok geç kaldı.”
Sayfa 128 - Dorian GrayKitabı okudu
Reklam
Medea
-Qui nil potest sperare, desperet nihil. -Hiç umudu olmayan, hiçbir şeyden umudunu kesmez.
Sayfa 10 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Medea
Ah Zeus! Altının sahtesini gerçeğinden ayırmak için açık işarteler verirken bize, kalp olanları gerçeklerinden ayırmak üzere bir işaret koymayı neden düşünmedin erkeklerin bedenleri üzerine ? * ( Sadece erkek değil, tüm insanoğlunun kalp barındırmayan evlatlarının işaretlenmesi ne kadar güzel olurdu)
Sayfa 20 - İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okudu
“Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilir misin? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. Sonuna kadar git be insan, avara et ve korkma! Tanrı, baş şeytandan çok, yarım şeytandan iğrenir!”
Sayfa 261 - Can Yayınları, -ZORBAKitabı okudu
Her insanın kendi deliliği vardır; bana öyle geliyor ki, en büyük delilik, bir deliliğe sahip olmamaktır.
Sayfa 175 - Can Yayınlar, -ZorbaKitabı okudu
Konfüçyüs der ki: “Pek çokları mutluluğu, insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha da alçakta; ama mutluluk insanın boyu hizasındadır.”
Sayfa 113 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Bu adam,” diye düşündüm, “okula gitmediği için beyni bozulmamış. Çok şeyler yapıp çok şeyler görmüş ve çekmiş; açılmış, kalbi ilkel cesaretini kaybetmeden genişlemiş. Bizim için dallı budaklı ve çözülmez olan bütün sorunları o, hemşehrisi Büyük İskender gibi bir kılıç vuruşuyla çözüveriyor. Onun açık vermesi zordur. Çünkü tabanlarından başına kadar, bütünüyle toprağa dayanıyor. Afrika vahşileri yılana taparlar, çünkü bütün vücutları toprağa değer ve böylece toprağın bütün sırlarını bilirler. Bu sırlara, karnı, kuyruğu, edep yeri ve başıyla varmıştır o. Biz okumuşlar, havadaki sersem kuşlar gibiyiz.”
Sayfa 83 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“İnsan canavardır!” diye bağırdı ve sopasını şiddetle taşlara vurdu. “Büyük canavar! Zatın bunu bilmiyor. Bütün işlerin yolunda gitmiş, ama bir de bana sor. Canavar diyorum sana! Ona kötülük mü ettin? Senden çekinir ve titrer. İyilik mi yaptın? Gözlerini oyar... Aradaki uzaklığı koru patron! İnsanlara umut verme. Hepimizin eşit olduğunuzu, hepimizin eşit haklara sahip bulunduğumuzu söyleme; çünkü hemen senin hakkını çiğner, elinden ekmeğini kapar, açlıktan gebermeye bırakırlar seni. Ben senin iyiliğini isterim, aradaki uzaklığı koru patron!”
“Ölmeden Ege Denizi’ni gezen insana ne mutlu,”
Sayfa 29 - Can YayınlarıKitabı okudu