Bazen karım kendini çok yorgun hissedip mutfağı temizlemeden yatınca, bulaşık yıkama görevini ben üstlenirim ve hiçbirzaman yirmi, otuz dakikadan fazla sürmez. Ertesi sabah kalkıp temiz bir mutfakla karşılaşınca, inanılmaz bir sevinç ve rahatlama duyar ve bana olan sevgisi önemli ölçüde artar.
Çoğu sabah tekrar yukarı çıkıp beni çok keyifli bir şekilde uyandırır. Usulca bacağımı okşayıp, kulağıma "Mutfağı temizleyen sen miydin?" diye fısıldar. Gülümseyerek, "Hı hı," diye yanıtlarım. O da bana gülümser ve çok keyifli bir sabah eğlencesi
sunar.
Elbette bunun anlamı bulaşıkları yıkadığım gecelerin sabahında her seferinde benimle seks yapmak zorunluluğu duyması
değildir. Böyle bir beklenti hiç de romantik değildir. Adeta bir iş
anlaşması gibidir. Ne var ki, bulaşık yıkamam kendil iğinden seksi çağrıştırır,
çünkü Bonnie sevildiğini hisseder. Doğal olarak da tahrik olur.
Yardımlarımı ne kadar takdirle karşıladığını bilmek de benim açımdan bulaşık yıkamayı zevkli bir iş haline getirir.
Alice "Benim deliler arasında ne işim var?" dedi.
Kedi yanıtladı: "Başka ne yapacaksın? Burada herkes, hepimiz deliyiz. Ben de. Sen de."
Alice "Benim deli olduğumu ne biliyorsun?" diye sordu.
Kedi "Herhalde delisin" dedi "Yoksa buraya gelir miydin?"
Kartallar uçar mı bir harâbeden
Köprülerden benim yarim geçer mi
Sen neden bu kadar güzelsin, bilmem
Taşırsın yeryüzüne ebedi tohumları
Ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum
Avuçlayıp öpüyorum kumları
Bir kara delikten bakarken hayat
Meydan okuyanlar kim bu serâba
Söyle bana hindiba
Sen nasıl bu kadar ceylan koşması
Sen nasıl bu