"Sen gerçekten ölmek istiyorsun. Söyle bakalım Yekta," deyip oklavayı elinde çevirmeye başladı. "Nasıl ölmek istersin?"
Madem öleceğim, o halde korkusuzca aklımdan geçenleri söyleyebilirim değil mi? Sonuçta eceli gelen köpek cami duvarına işermiş. Atasözümüzün de verdiği cesaretle bir müddet bile beklemeden ağzımı açtım. "Seninle şevişirken..."
Aman Allahım o havada uçan şey gerçekten de o-oklava mı?