Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seray

Zaten, bir felakete sükûn ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından daha korkunç ve ezicidir.
Sayfa 11 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ateşle oynamanın faydası oynayanın ucundan bile tutuşmamasıdır Lady Caroline. Yanıp kül olanlar oynamasını bilmeyenler.
Sayfa 7 - İş Bankası Kültür Yayınları, Bayan Allonby
Bayan Düğme Göz
"Pisliğin ve pusun ve karanlığın içinden Sessiz, sıcak yuvamıza Şarkıların tatlı ve fısıltılı olduğu yere Bir beşiğin öne arkaya sallandığı Saatin tekdüze tiktaklarla Günün sonunu anlattığı yere Ay ışınlarının dolandığı Oyuncakların yerde uyuduğu Yorgun miniğimin yattığı yere Bayan Düğme Göz gelir. Ellerini benim sevgili, yorgun Küçüğüme uzatır O beyaz ellerini kıvırcık saçların üstüne Bir tül gibi açar Bütün o küçük, ipeksi lüleleri Teker teker eller, okşar Sonra gözkapaklarını sıvazlar O iki ela gözü kapatır İşte böylesi sevecen, şefkatli Bayan Düğme Göz gelir."
Sayfa 113 - Sel YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hey! Hey! Beni dinle. Bak, ne diyeceğim. Bir erkek kahrolası bir balta değildir. Günün her kahrolası ânında kesen, yontan, parçalayan, kahrolası bir balta. Etkilenir. Duygulanır. Bazı şeyleri kesip atamaz, çünkü içeridedir."
Sayfa 98 - Sel Yayınları, Paul D. GarnerKitabı okudu
"Ne olduğu umurumda bile değil. Yetişkin sözcüğü bir anne için hiçbir anlam taşımaz. Çocuk çocuktur. Boyları uzar, yaşları ilerler, ama büyümek, olgunlaşmak? Bu ne anlama geliyor? Yüreğimde hiçbir anlamı yok."
Sayfa 69 - Sel Yayınları, SetheKitabı okudu
Reklam
Bir zamanlar köle olan bir kadının herhangi bir şeyi bu kadar çok sevmesi tehlikeliydi; özellikle bağlandığı şey, kendi çocuklarından biriyse. Paul D'nin bildiği kadarıyla, azıcık sevmek yeterliydi; her şeyi birazcık, böylece onun sırtını kırdıkları, ya da onu bir ceset çuvalına tıktıkları zaman... eh, içinde kalan birazcık sevgiyi bir sonrakine verebilirdin.
Yaşama dönen her ölü şey, acı verir.
Sayfa 56 - Sel Yayınları, AmyKitabı okudu
İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da bir başka insanı mutlu etmektir.
"Schiller tiyatroyu bir ahlak kurumu olarak nitelemişti, böyle bir şey kalmadı artık. Günümüzde paradan, o lanet olası paradan başka bir şey geçerli değil, bir de yapabildiğiniz kadar reklam. Bunu yapamayan yok olup gidiyor."
Sayfa 40 - İş Bankası Kültür Yayınları, Geç Ödenen BorçKitabı okudu
"İyi geceler! Görüyorum ki, yaz gecelerinde genç insanlara hikayeler anlatmak tehlikeli bir şeymiş. İnsan kolaylıkla budalaca fikirlere ve gereksiz düşlere kapılabiliyor. İyi geceler!"
Sayfa 29 - İş Bankası Kültür Yayınları, Yaz NovellasıKitabı okudu
Reklam
Bana inanınız ki, bu yaşlardaki genç kızlar için okudukları şiirlerin iyi mi kötü mü, sahici mi yoksa uyduruk mu olduğunun hiçbir önemi yoktur. Dizeler onlar için susuzluklarını dindiren kadehlerdir, içindeki şaraba dikkat etmezler, çünkü daha içmeden sarhoşturlar.
Sayfa 22 - İş Bankası Kültür Yayınları, Yaz NovellasıKitabı okudu
Ortak hiçbir değere bağlanmadıklarından, içlerinde biriktirdikleri binlerce paha biçilmez deneyim son nefesleriyle birlikte kimseye aktarılmadan yok olup gideceği için gereksiz görünen o hayatlardan birini yaşamaktaydı.
'Nerelerdesin nereye gittin kızım? Nereye gittin böyle Kızım, söyle güzel kızım.' 'Nehir kenarına geldim ben, Byrada su gri ve durgunken, Gri gökyüzü de tepemdeyken, Rüzgâr ıslık çalarak eserken.'
Sayfa 283 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Fabrika bir ejderhaydı; her sabah insanları yutan, akşamlarıysa yorgun insanlad kusan bir ejderha.
Sayfa 62 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yüz yaşında, yitirmeyi ve kederi yenmesini öğrenmiş olursunuz muhakkak... Yüz yaşında kardeşler unutulur, oğullar unutulur, sevilenler unutulur, kimse bir şey hatırlamaz, en perişan olmuşlar bile hatırlamayı unutur. Anneler ve babalar öleli çok uzun zaman olmuştur. Hatırlayan çıkar mı?
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.