Durumumuzun acı verici olduğunu, bu durumu çözmek gerektiğini söylüyordun. Bu durumun bana ne kadar ağır geldiğini, seni özgürce ve korkusuzca sevebilmek için neler verebileceğimi bilseydin! Acı çekmezdim, kıskançlığımla sana da acı çektirmezdim ...
Bir arada olmak, yüz yüze bakmak hatta sevişmek dahi şart değildi. Sevgi; şefkati, tutkuyu, özlemi, kıskançlığı, sevgiliye sahip olma isteği kadar sevgili için göze alınan fedakarlığı, cefakarlığı da birbirine harmanlayan bir duygu değil miydi?
Başka bir biçimde yaşayabileceğini düşünmeye cesaret edemiyorsun: Koyun gibi güdülmek yerine özgür yaşamak, taktikler uygulamak yerine açık davranmak, bir hırsız gibi gecenin karanlığında sevmek yerine açık açık sevebilmek düşüncelerine yer vermiyorsun kafanda. Kendini küçümsüyorsun, Küçük Adam.