"Nedir o matbuâtin hâli! Öyle resimler basılıyor, öyle hikâyeler yazılıyor ki, bunları seyredebilmek, okuyabilmek için insanda edep denilen, hayâ denilen devletliden zerre kadar nasip olmamak icap o vakit bu eder. Meselâ bundan otuz sene evvel, kırk sene evvel efrâd-ı ümmetten birinden pek şenî bir rezalet sâdır olursa:
'İnsan bu kadar
Çok abartıyorsunuz her şeyi. Bu kadar sevgi, bu kadar duygu vıcık vıcık nerenizden çıkıp geliyor anlayabilmiş değilim. Ben mesela sevmiyorum insanları. Sevemiyorum. Hayvanlara, doğaya bir şey dediğim yok. Ama insanlara tahammülüm yok hiç.