Bayram dediğin, iyiliklerimizi pekiştirmek değil midir? diyordu ninem. Bu da biz bize olmaz. Olmalı başkaları, bakmalıyız ne kadar severiz onları ve seviniriz onlar için.
Öyle ki "Canım bütün bunlar birer hayalden birer hayaletten ibaret!" demekle beraber okurken kendimizi tutamayıp türlü heyecanlara kapılırız.Sanki,her birinin doğrudan doğruya kendi hayatımız,kendi kaderimizle bir alâkası varmış gibi "Aman bu işin sonu neye varacak?filan kişinin akıbeti ne olacak?"diye merak ve endişelere düşeriz.Kötülere kızarız iyileri severiz. Bedbahtların ıstırabını paylaşırız ve içlerinden bir tanesi öldü mü hıçkırıklarla ağlarız.
Meslek hayatım boyunca “Çocuğuma kitap okumayı nasıl sevdirebilirim?” sorusuyla sıklıkla karşılaştım ve hâlâ da karşılamaya devam ediyorum. Aslında bunun formülü gerçekten çok basit. Sadece 4 basamaktan oluşuyor. 4 basamak ama biraz istikrar biraz da tutum değişikliği gerektiriyor. Ben bu basamağı “İMGE” kuralı olarak isimlendirdim. Malum, baş harflerden anlamlı kelime çıkarmayı çok severiz. Peki nedir bu İMGE kuralı, haydi açıklayalım.
İ. İlgi alanına uygun kitap seç
M. Model ol
G. Gelişim düzeyine/yaşına uygun kitap seç
E. Evde kitaplık kur