Acı demişken bazı acılar anlatılmıyor.Yaşadığınız zaman hissedebiliyorsunuz hepsi bu.İçinizde bir yerde sıkışıp kalıyor.Ne anlatmaya gücünüz yetiyor ne de içinizden atmaya...Bir şekilde katlandığınız her şey gün geliyor katlanılmayacak bir hal alıyor ama sevgi ve inanç her şeyin üzerini örtebiliyor.
(Sevgi Soysal'ın) Şafak (adlı romanı), 12 Mart döneminde yaşanan karabasanı okura duyurabilen bir yapıt olmakla birlikte, bu başarısı onu kalıcı kılmaya yetmiyor. Romanın iki merkez kişisi aracılığı ile dile getirilen ana tema, yani küçük burjuva kimliğinden sıyrılıp işçi sınıfı ideolojisine içtenlikle sarılarak devrimci olabilme çabası, ancak romanın yazıldığı yıllar için güncel bir sorundu. Toplumsal koşulların hızla geliştiği Türkiye'de bu konu güncelliğini yitirmiş olduğundan, Şafak bugün sanatsal değerinden çok tarihsel değeri için okunan 12 Mart dönemi romanlarından biri olacaktır herhalde.
Sayfa 32 - İletişim Yayınları, 2. Baskı, 1994, İstanbulKitabı okudu
Reklam
_Maske takarak yaşıyoruz ve maskenin içindeki gerçek beni unutup, ideal benliği gerçek sanıyoruz. Gerçek benliğimizle çatışma sonucu hastalanıyoruz. _Ortaçağda felsefesinde Tanrı, insanı kurgulayarak yaratır ve insan, tanrıya ulaşmak için uğraşır. Bu kurgu dünyası bir sınavdır. Ortaçağ ilkel insanı bu yüzden bir maske takar. Rönesans özgür
Bütün zamanların en unutulmaz yarışı ama izleyicisi yok iki yarışmacıdan genç olanı bir çizgi çekiyor yere; bir başlangıç çizgisi. Oradan koşmaya başlayacaklar. Gömleğini beline bağlıyor iyice. Tuhaf bir yarış; yenilse üzülmeyecek. Sevgiyle bakıyor rakibine. O teklif etti yarışmayı. Düşünebiliyor musunuz, O! Bir kelimesiyle binlerce insanı peşinden sürükleyen, bir işaretiyle ayı ikiye bölen O! Hem de Bedir yolunda. Diğer ucunda bütün zamanların en önemli savaşının kendilerini beklediği o yolda gülümseyerek sordu: - Âişe seninle yarış yapalım mı? - Yapalım, ey Allah'ın Resûlü! Yarışın başlaması için göz göze gelmeleri yetiyor. Hz. Peygamber ve sevgili eşi koşmaya başlıyorlar. O anda orada olmasalar da milyonlarca izleyici, Hz. Âişe'nin kelimeleriyle şahit oluyor bu sevimli yarışa. İnsan Peygamber'in Bedir Savaşı'na giderken açtığı bu sevgi sayfasını hayranlıkla seyrediyorlar.Yarışı O kazanıyor . O, yani Peygamber. Yarışı kaybedeninse üzüntüsü değil, sevinci okunuyor yüzünden, “Bu Zulmecaz'daki koşunun rövanşıydı!" derken Nebî.Bu söz Hz. Aişe'yi yıllar öncesine götürüyor. Daha küçücükken babası Ebû Bekir'in yanında kazandığı o latif yarışa.
Sayfa 62 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Sen tüm kentten daha yalnızdın, okyanus gibi yalnızlık.. Ve bana geceler yetmiyor. Günler yetmiyor. İnsan olmak yetmiyor. Sözcükler, diller yetmiyor.. Bazı günler elime bir et parçası alamıyorum, ya da o bütün bir cesedi andıran tavuklar. Kızartabiliyorum, ama yiyemiyorum… Yaşamımın en mutlu anlarında da aynı güçle acıyı duymadım mı. Ve
"Maalesef sevgi dolu anılar bu vahşi dünyada yaşamı sürdürmeye yetmiyor."
Sayfa 163 - ALFA Edebiyat - HamitKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.