Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Chinara

Ayağa kalktım ama odanın karşısına, ona doğru koşmadım. Olağanüstü koşullarda bile sosyal normlara sıkı sıkıya bağlı oluşumuz çok garipti. Çiğnemeye gönlümüzün olmadığı kurallara.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Kuralları sürekli öğrenmeye çalışıyor ancak kazananların bu kuralları hiç sallamadığını fark ediyordum.
"Annelerinin bu gülümsemesi olmasa, o günü atlatamazlarmış gibi gelirdi; çünkü ruh halleri nasıl olursa olsun, o anaç yüze attıkları son bakış muhakkak ki gün ışığı gibi ısıtırdı içlerini."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bütün saygıma rağmen, ben kimsenin gerçekte olduğu kişi olmayı bırakabileceğini düşünmüyorum."
Sayfa 307Kitabı okudu
"Bu her ne anlama geldiyse ve ya geliyorsa gelsin, şimdilik ben, hikâyesi olmayan bir insandım. Ama ben daha çok kendimi ruhu olmayan bir insan gibi hiss ediyordum."
Reklam
Mutluluğu yaşadığınız çağ tayin etmez. Şartlarınız da ancak bir ölçüde tayin eder. Sorular açıktır: Sübjektif olarak, hayatı kabul edebiliyor musunuz, o şartlara intibak edebiliyor musunuz? Objektif olarak da günün şartlarına uygun bir cemiyet tipi yaratabiliyor musunuz? Her iki perspektif de önemlidir. İnsanlar o zaman daha iyi yaşar, idame-i hayat ederler. Bu, anlaşılması çok basit bir mekanizmadır fakat tatbik etmesi kolay değildir. Bu yüzden insanların hiçbir zaman mutlak bir mutluluk ya da mutlak bir mutsuzluk içinde olduğunu söylemek mümkün değildir.
Gençlerin kabiliyetlerini keşfedip kendilerine ona göre yön vermeleri gerekiyor. Bu da başkalarına, kimin ne yaptığına, nasıl başarılı olduğuna bakılarak yapılan keşif değildir. Çünkü motivasyonunuzun reklama, günün modasına ya da paraya değil, doğrudan doğruya içinizdeki yaratıcı periye uyması gerekir. O var içinizde. O telkin ediyor size. "Şunu seviyorsun, bunu yapmalısın," diyor. Siz de onun telkin ettiğini yapmalısınız; bu çok önemlidir. Bu periyi dinlemeniz gerekiyor.
Şeksprin belə bir sözü var: "Hünər yüksəklərə qalxmaqlarda deyil, hünər yüksəkliklərdə mətanətlə dayanmaqdadır".
Sayfa 118Kitabı okudu
Bu araştırmaların gösterdiği gibi, farkındalığımız bedenlerimiz ve sağlığımız üzerinde tek başına bile önemli bir fiziksel etkiye sahiptir. Öğrendiğimiz şey, deneyimleyeceğimiz şeyin dilidir ve istemlerimizi etkileyen şeylere sunulan açıklamalara nasıl anlam yükleyeceğimizdir. Ve yaptığımız şeylerin ardında daha büyük bir istem olduğunda doğal olarak daha iyi sonuçlar alırız.
NEMECSEK
Ama ben kahraman değilim. Buraya gelmemin ne kadar önemli olduğunu bilmiyordum. Ben sadece diğer arkadaşlar gibi savaşmaya geldim. Onlar gibi, aynen arkadaşlarım gibi...
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
Bana göre ise en büyük mutluluk, batı rüzgârı eserken, gökte de pamuk gibi beyaz bulutlar uçuşurken, hışır hışır eden yemyeşil bir ağaçta sallanmaktır.
Sayfa 298Kitabı okudu
Bütün bunları birine anlatmak isterdi belki. Ama bulutlar gibi görünüm değiştiren, yel gibi dönen bu kavranılmaz, tutulmaz huzursuzluğu nasıl anlatmalıydı? Gerekli sözleri bulamıyordu, gerekli fırsattan, ataklıktan da yoksundu. Ama ona öyle geliyordu ki, Charles bunu bir istese, akıl ede bilseydi, gözleri bir kez olsun düşüncesiyle karşılaşsaydı, sözcükler birdenbire kopuvereceklerdi yüreğinden, el değince düşüveren yemişler gibi. Ama yaşamlarının içli dışlılığı arttıkça, içten bir kopuş oluyor, onu Charles'tan çözüyordu.
Kâmran, ben seni sevmesini, senden ayrıldıktan sonra öğrendim. Hatta yaptığım tecrübelerle, başkalarını sevmekle sanma sakın. Gönlümün içindeki ümitsiz hayalini sevmekle. Ben hep seninle yüz yüze, senin hayalinin kollarında yaşadım.
Sayfa 479Kitabı okudu
Aydınlık, hasta gözleri nasıl incitiyorsa, saadet de hasta gönülleri öyle sızlatıyor. Hasta gözler gibi hasta gönüller için de karanlıktan iyi ilaç yok.
Sayfa 419Kitabı okudu
Vakitsiz ve haksız bir mihnete uğramış bütün çocuklar gibi, Munise'de büyük bir insan hali var. Benim daha bir iki aydan beri anlamaya başladığım bazı şeyleri o, çoktan öğrenmiş.
Sayfa 244Kitabı okudu
35 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.