Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kaç gece eskir daha Daha kac düş kırığı çoğalır Sevmek de yorulurmuş Beklemek yorulmaz mı beklemekten.
Eski Yazlar Gibi Yeni...
seni sevmek niye eski yazlar gibi hep yeni bende gittikçe daha çok hatırlanan bir şey olduğundan belki sevmek de hatırlamak gibi öyle sevindirici, iyileştirici ve gerekli, yan yana dizmek küçük küçük taşları, üst üste koymak mı demeli, peki, bu törende burçlarımızın birer jesti olsun bize, ama taşlarımız da renkli olsun ki hem atalım hem kıyamayalım atmaya içimize. beni şiirden yalnız sen kurtarabilir ve yalnız sen atabilirsin şiirin içine yine, peki yaz, de ki bir yaz günü doğmuşuz birbirimize, bu yüzden, yazdan başka bir şey gelmiyor içimden sana karşı ama geçmiyor da hiç yaz sende durmuş bir sevgi saati ve geri kalıyor hep bize kalıyor geri daha ileri gitmesin saati geçmesin bizi de yaz ya biz onu geçersek nereye gideriz ki unutalım unutalım unutmazsak eskir çünkü hatırlamak ilk defa gibidir hep ve her şeyi hatırlayalım, hatırlamak eski yazlar gibi hep yeni ve hep seni sevmek gibi iyi...
Sayfa 25 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Hani istiyorsa arar ve özlerse söyler diyoruz ya, çok istemesine rağmen hiç aramayanı ve çok özlemesine rağmen hiç özlememiş gibi davrananları gördüm.. Kusura bakmayın aşkta mutlak kural yoktur kimisi bu duyguları göstere göstere yaşarken kimisi'de gizli gizli yaşar.. Belli etmese de çok seven, yüreğinde kopan fırtınaları damla damla içinde yaşayan ve söylemese de çok özleyenler var. eğer karşı tarafa bencilce gelmicekse, sevdiğinizi, özlediğinizi söyleyin, çünkü sevdiginizi, özlediginizi gizlemeniz başkasına fırsat vermenizdir. Suna takılmayın.. "seni seviyorum" cümlesini çok sarfetme eskir!  ve  "seni seviyorum" deme sadece aşık olunca kullan! ya da "seni seviyorum" demeden önce binbir hokkabazlık yap ve şirin görün ki sevdiğin sevildiği için kendini dev aynasında görmesin ve inlet, süründür, aklını başına getirt, mahvet! .. bunların alayı yanlış.. Sevmek utanç verici bir şey mi ki kaçmak gerek veya söylememek gerek ? ne olursa olsun kendini ne sanırsa şansın, insan kendini bildiğinden ibarettir siz kendinize yakışanı yapın ve dünyada  görmek istediğiniz değişiklik siz olun.. ..ve unutmadan..nasıl geldiginiz değil önemli olan nasıl gittiginizdir yani Bencil olmayın... Mymasal
136 syf.
·
Puan vermedi
Kaybettikten sonra bulduğumuz şey? Nedir o, bil? Nedir o, bil? "Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor." "Ölüm var arkadaş, ölüm. Şu köşkün sahibi de ölecek. Şu horoz da." Önce kafasını gösterdi: — Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden, dedi. Sonra kalbini gösterdi: — Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır. — Öyle bir şey; uzatma canım. Neye soruyorsun bu kadar ne iş yaptığımı? — Okumuş yazmışa benzersin de... — Ne olacak okumuş yazmışa benzersem?... — Okumuş yazmış adam öğüt vermez de, dedi. — Ya ne yapar? dedim. — Adamı anlar, dedi, ne yapacak. ''Sanki ben her akşam onunlaymışım gibi, bir yalnızlık duyuyorum...'' "Kuşlar kötü şeyler anlatır mı hiç?" Düşünür dururum. Şu dünyaya ne ettim? Şu dünyada ne gördüm? Neye geldim? Neden gidiyorum? Ne yaptım? Nereden gelirse gelsin dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan; böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin!... Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları...
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,6bin okunma
·
Puan vermedi
"kaderim kaf ile değil kef ile yazılmıştı..."
21 Haziran. Bazı tarihler vardır; üstüne kaç tane takvim eskitsen de aklının en ücra köşelerine kazınır. Yıllar geçer, saçına aklar düşer ama o tarih tekerrür ettiği gün yine aynı hızda çarpar kalbin. Hele ki âşıksan. Nitekim ki, her Âdemoğlu en az bir kere o kalp çarpıntısını yaşamıştır. Gerek mutluluktan, gerekse
Bir Gün
Bir GünMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 201259 okunma
Bu Gün Seni Yüreğimde Öldürdüm...! Ne Zaman Islatsa Yağmur Bu Kaldırımları Buğulu Bir Hal Alır Gözlerim Sonra Süzülür Gözyaşı Tanecikleri... Ne Zaman Ağlayıp Sızlasa Bir Yorgun Bulut Kıramaz Gönlüm Esaret Zincirlerini... Yüreğim Saçlarımdan Dağınık Gözlerimde Ümitsiz Bir Bekleyiş, Kederler İçinde Yalnızlığımı Öğütüyorum... Sevgimi Ayağının Altına
Reklam
206 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Bugün Abdurrahim Ali Ural'ı ve onun "Tek Kelimelik Sözlük"ve "Bisiklet Dersleri"kitabından daha çok beğenmiş olduğum,içe dokunan,buruk bir hüznü kucaklatan,yıkılmaya yüz tutmuş da mağrurca ayakta duran mektuplarından oluşan "Posta Kutusundaki Mızıka"kitabını analiz etmeye,tahlillendirmeye ve muhtevasına içkin,gözden
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202019,9bin okunma
Sevmek Eskir mi?
“Hoşgörüyü, hoş görünmekte aradığımız için, Çok bildiğimizi sanıp haddimizi bilmediğimiz için, Ekmeği bölmek varken, insanlığımızı böldüğümüz için, Birlikte yaşamak varken, tek tek öldüğümüz için, Sevmek varken, sevmeyi tene sığdırdığımız için, ...Rabbim her şeyi güzel yaratmışken, kalbimizle görmediğimiz için eskidik sevdiğim..”
Sayfa 131
Kitap genelinden seçmeler
Önsöz O ömrü boyunca hep "acele etmiş"tir; bu yüzden de hep "geç kalmış"tır. sf11 **1. Bölüm** Henüz durum bugünkü gibi açık ve seçik, bir bakıma da belirsiz değildi. sf25 Hayat düşünceleri tutan bir hapishanedir. İnsan, can sıkıcı bir saç demetidir, ben de akılsız bir robotum. sf32 İnsan ölünce çok daha
136 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor.                                           (s.25/ Alemdağ'da Var Bir Yılan) - Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden, dedi. Sonra kalbini gösterdi: - Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır. Sustu.   (s. 53/ İki Kişiye Bir Hikaye) Kenarları süsleyen zarların oyunu çabuklaşmaya, balık da gitgide saniyeden saniyeye, pek belli bir halde beyazlanmaya başladı. İçimde dülger balığının yüreğini dolduran korkuyu duydum. Bu hepimizin bildiği bir korkuydu: Ölüm korkusu. (s.86/ Dülger Balığının Ölümü) Ah bu yasaklar! Kendi kendimize, başkasının bize, bizim başkalarına, devletin tebaasına, tebaanın devletine, belediyenin hemşerisine, hemşerinin belediyeye koyduğu yasaklar!.. Yasaklarla çevrili bir dünyada yaşamasak yasaksız yaşayamazdık. Halbuki hayvanlar, hele ehlileri, yasaksız ne de güzel yaşıyorlar. Hafif, cilve gib, o da boğaz derdinden doğan zırıltılardan başka, gel keyfim gel, yaşamıyorlar mı? Yasakları kabul ettik. İnsanoğlu için yasaklı hayvandır da diyebiliriz. Mikroplar bile birer yasak değil mi? Aşklar yasaktır. Gün olur, sular, yemişler bile yasaktır. İnsanlar birbirine yasaktır. (s.98/ Çarşıya İnemem) . . . Sait Faik'i anlayabilmek için yazarı derinlemesine bilmek lazım. Öykücülüğe yeni bir tarz getiren yazarın hayatı sorgulama biçimi dümdüz değil, bazen bir yılanın uykusunda, bazen bir martının yoldaşlığında, bazen çilingir sofrasında... Okumak bazen zor ama anlamlar derin.. Okunmalı mı? Evet
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,6bin okunma
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da var bir yılan kitabı aslında okurken ilk bu ne diyor diye satırlar arasında kayboluyor bazı hikayerinde gülmeye başlıyorsunuz şahsen bende öyle oldu her bir öyküsü ayrı ayrı ders niteliğinde aslına bakılırsa okurken hayal mi gerçek mi diye bir düşünüyor insan fakat okurken o karakterleri hayal etmekte komik yani bitek benmi gülerek
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,6bin okunma
Hüzünlüdür bu yazılar. Karanlık bir odada, bir masa lambasının ışığı altında yazılırlar. Nedendir bilinmez, bazen bir hüzün çöker yüreğime, gece oluverir birden her yerde. Hüznü bile layığıyla yaşamak ister bazen insan. Öyle bir gece işte. Bazen seni bir kalem ve bir kağıttan daha iyi anlayan, yahut daha iyi anlatan hiçbir şey, hiç kimse olmaz. Kalemin kağıtta çıkardığı sesi mi seviyorum yoksa şu beyaz sayfanın adım adım karalanışını mı, bilmiyorum. Gece bu kadar sessiz olunca kalbinin atışını bile duyabiliyor sanki insan. Gece en çok aşkı mı düşündürüyor acaba insana ? Ben hep geceleri hayal kurarım mesela, gün doğunca yok olur hayallerim. Gün ayar ve yıldızlar gibi tek tek kayar hayaller. Sevilmekten daha çok sevmeyi severim ve en çok geceleri özlerim sevmeyi. Ne büyük meziyet bu sevme işi. Baktıkça pır pır eden yüreğinle, gözlerinin içine kadar gülümseyerek, durduramadığın o hep kokusunu alabilecek kadar yakın olma isteğiyle, birbirine dolanan ellerin ayaklarınla... Birini çok sevmek böyle hüzünlü yazılar yazdırmasa keşke, avazın çıktığı kadar bağırtsa, haykırtsa seni tüm dünyaya. Oysa yazmak nasıl da sessiz. Kalemin kağıda haykırışını duyamaz kimse. Bu yazılar yazılır da bir defterde unutulup eskir. Yazılanlar ise yazanın kalbinde koca bir boşluk olup kalır, her bir kelimesiyle. Neyse işte, hüzünlüdür bu yazılar ve bazen iyi değildir geceler.
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.