Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sevgisiz Sevgi.
Sevmek en büyük acıdır insana, zira mutlu olduğunu sanarsın ama mutlu bir işkence ile karşı karşıya kalırsın. Seven kişi için rasyonel kararların önemi yoktur. Zira oda bilmez ne yaptığını kendini bile unutur. Çünkü o derece sevmiştir onu o son nefeside olsa soluduğu hava sonda bulsa aşık aşkından vazgeçmez. Son soluduğu havayı ciğerleri ile buluştursa o havayı derin derin müthiş bir sükûnet ile içine çekse bile, soluduğu hava son bulsa bile aşık yine aşkından vazgeçmez aşık olan insan için irade kavramı'da bitmiştir zira o irade ile değil kendi şahsi hisleri ile devam eder yoluna aklını kullanamaz çünkü aklı aşkını düşünmek ile meşguldür ve aşkı için herşeyin feda etmeyi göze almıştır aşık çünkü aklı birilerine esirdir o yokken hayatın tadı tuzu yoktur çünkü dedim ya sizlere aklını insanlara esir etmiştir zira sevilemeyen sevgi en tehlikelilerinden biridir çünkü karşılık alamaz insan onu seven yoktur o ise ateş misali yanar ve karşılık bulamaz sevgisiz sevgi canları en çok yakandır.
Kader insana verilen òzgürlüktür...
Özgürlük ve kader nasıl buluşur, nasıl dönüşür? Rollo May, özgürlükle, yaşamın doğal ve kendi koyduğu (örneğin kültürel) sınırlar içinde seçim yapma kapasitesini kastetmiştir. Özgürlük aynı zamanda sorumluluk anlamına da gelir; çünkü May’in de belirttiği gibi, eğer bize seçme gücü verildiyse, bu gücü kullanmak da bizim görevimiz değil midir? O
Reklam
FELSEFE NEDİR? SORUSUNA CEVAP VERMEK Hayat içerisinde insan bilinci için en önemli olgulardan biri kullanılan dil içerisinde yer bulan kelime, kavram, terimlerin anlamlarına vakıf olmaktır. Bu olgu felsefe etkinliği içinde geçerli. O sebeple, felsefe sözcüğünün etimoloji\kökenine değinelim. Köken - Etimoloji Felsefe sözcüğü Türkçeye; Arapça
Giriş Yazımızda, felsefi etkinliğin doğaya dair sorulardan insanı değerlere dair değişimine değindik ve felsefe sözlüğünün dil açısından kökenine felsefe tarihçilerinin dönemlere ayırmasına, fizik ve kimya gibi bilimler de olan tanımı felsefede yapmanın zorluğu üzerinde durduk ve son olarak kısaca Felsefi düşüncenin özelliklerine
Allah Teâlâ’nın Sevdiği Kullar
Allah-u Zülcelâl, Kur’an-ı Kerim’de birçok ayet-i kerimede bazı kullarını sevdiğini bildirmiştir. Bir ayet-i kerime de şöyle buyurmuştur: “… Allah Teâlâ onları sever, onlar Allah’ı severler…” (Maide; 54) Allah-u Zülcelâl başka bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ çok tövbe edenleri ve çok temizlenenleri sever.” (Bakara; 222) Bu
Sinema Felsefesine Giriş 1
Amour'daki çiftlerin ilişkileri romantik aşk kavramına uyan boyutlara sahip görünmez. Romantik aşkın en önemli ölçütlerin den birisi özgürlük, zaten evlilikle sınırlanmıştır, Evlilik, Deleuze. ün "molar çizgi" olarak nitelediği kurumsal bir sözleşmedir Ba kurumun içine girildiğinde zaten åşıklar bir şekilde "ötekine" bag-
Reklam
Dostoyevski, Puşkin, Çehov, Gorki
_Lev Tolstoy_ _Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için, güneşin doğduğunu sanırlar. _İnsanları yalan söylеdiklеrindе dinlеmеyi sеvеrim. Çünkü, olmak istеdiklеri ama olamadıkları insanları anlatırlar. _Hayat bizi dört işlеmlе sınar. Gеrçеklеrlе çarpar, ayrılıklarla bölеr, insanlıktan çıkarır vе sonunda topla kеndini dеr. _Bozuk para, insanın
Bu hâdise ile malûm oldu ki, âmâlde onların mertebesinde olmasak dahi, onlara muhab betimizin âhirette bizleri onlar ile haşredeceğini gösterdi. Öy. le ise, bu sözlerden hisse alıp Resûlü sevelim. Seven sevdiğinin yolundan gider. Seven sevdiği ile beraberdir. Sevmek zorla olmaz. Zira, muhabbet irade-i cüz’iyede değildir. İrade-i külliyededir. Ne yapalım ki; bu muhabbete eri şelim? Allahın emirlerine ittiba, Resûlün sünnetine iktida eder sek kalbimize muhabbet tohumunu ekeriz. Sonra, o tohum meyva verir. Kalbimizde tulû eder. Allah kalbimizi Muhammed aleyhisselâma meyil ettirir. Muhabbet ve meveddet zuhur eder, öyle bir hal alır ki onu her şeyimizden, nefsimizden de ziyade severek imanı kâmile nail oluruz. Yarabbi! Bizim kalbimizi mu habbeti Muhammediyye ile tezyin eyle. Bizi ondan dünya ve ahirette ayırma. Amin.
Kalb-i Selim 1
Rabbbimizin bizleri huzûr-i ilâhisine kabûl buyurması da ancak “kalb-i selîm” ile mümkündür. Kalb-i selîm, mâsivâdan arınmış ve mücellâ bir ayna gibi Hakk’ın cemâlî sıfatlarının tecellîgâhı hâline gelmiş bir kalbdir. Hak Teâlâ, kulunun kalbinde cemâlî sıfatlarının tecellîlerini görünce onu sever ve ondan razı olur. İşte böylesine kıymetli olan
Reklam
Oruç, Beden orucu olmalıdır. Gözün orucu, gafletten men olunmasıdır. Dilin orucu, yalandan, gıybetten, dedikodudan uzaklaşmasıdır.Kulağın orucu, yasaklanmış şeyleri işitmemektir.Nefsin orucu, hırs ve şehvetten kendisini korumasıdır. Kalbin orucu, bütün nefsani duygulardan arınıp beşeri sevgiden uzaklaşmaktır. Ruhun orucu, dünya malına tamah
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.