- Tanıyanlar vardır tanımayanlara da tanıtmış olayım:
Diyap Yıldırım, 1846 yılında Tunceli'nin Çemişgezek ilçesinde doğdu. İleride "Ferhat Uşağı" aşiretinin reisi olacaktı.
Diyap Yıldırım bir Kürttü. Amma örnek alınası bir Kürttü.
- SARI PAŞA, KEMAL ATATÜRK'ÜN
"Şeyh Said isyanının doğrudan doğruya İngilizlerin hazırladığı veya meydana çıkardığı hakkında kesin deliller bulunamamıştır."
(1.İnönü,Hatıralar, C-11, s.202, Ankara -1987)
Selçuklu ordusunun silâhlarıyla yaralanmayacaklarına inandırılmış müritleri yakınlarını kaybettikçe Baba İlyas'a sormaya başlamıştı. O da Allah'a, Allahım ne yapıyorsun, uyuyormusun sen? Hani bana söz vermiştin! diye sitemde bulunuyordu...
Şeyh Said isyanı da, her ne kadar temelinde İslami bir tepkiye dayanmaktaysa da, tıpkı İslamcılığın da milliyetçi söylem tarafından hegemonize edilmesi gibi, Kürt milliyetçiliği tarafından hegemonize edilmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek bu kitabı "Büyük Mazlumlar" eserine bir nevi ek olarak yazmış. Kitap 9 bölümden oluşuyor. Bölüm isimleri şu şekilde:
* Mazlum Padişah
31 Mart vakası ile birlikte Sultan II. Abdülhamid'in tahttan indiriliş süreci anlatılıyor. Bu bölümden bir alıntı;
"Kendisine mutlaka bir suç aranması lazımsa, taşıdığı
Köprü, Recep Yazıcıoğlu'nun Erzincan'da valilik görevinde bulunduğu zamanın bir kesitine ışık tutuyor. Valimizi ve kişiliğinin mükemmelliğini herkes biliyorken kendisinden çok olaylar üzerine konuşmak istiyorum. Yazarın dili anlaşılır ve romanın sürükleyici bir anlatımı var. Kitap henüz ilk sayfasından okuru yakalıyor. İnsanın
Baskısı olmayan belki de içerdiği bilgilerden dolayı yasaklanan bir kitap! (şahsi tahminim)
Şiir tarzında yazılmış bir destan!
Resmi tarih ideolojisini bir kenara bırakıp içerden bir gözle aktarır yazar.
Kendi ifadesiyle "Eşine ender rastlanır türden bir soykırımla sonuçlanan ve ulusal olma niteliği öne çıkan bu ayaklanmada katledilen binlerce insanın anısını diri tutmak, saklı bir tarihi meşrulaştırmak ve yeni kuşakları kendi tarihi hakkında bilgilendirmek için bu kitabımı taraf olanın duyarlılığına; karşı olanın lanetini sunuyorum."
İlgilisine şiddetle tavsiye olunur.
Şeyh Said İsyanıYılmaz Odabaşı · Zilan Yayıncılık · 19911 okunma
Şeyh Said İsyanı bir provokasyon ve kışkırtma sonucu çıkmıştır. Düğün sırasında bir müfreze asker gelir ve Şeyh Said'in adamlarından birini zorla götürmek isterler. Aşiretin "Düğünden sonra veririz" demelerine rağmen askerler zorla almaya kalkarlar ve aşiretin şerefiyle oynarlar. Kışkırtmadan sonra isyan başlar. Aslında yem olarak gönderilen müfrezedeki askerler öldürülür. Planlanmış, tasarlanmış değil, tahrik sonucunda ortaya çıkmış bir isyandır. Daha sonra bu isyan bahane edilerek hepsi idam edilmiştir. Bediüzzaman bu tür kışkırtmalara gelmemiştir. Rus ordusunun başkomutanına kafa tutan Said Nursi, yoluna kaymakam çıktığında yolunu değiştirmiştir. Sebebini sorduklarında da şunu söylemiştir: "Sırtımızda yumurta küfesi gibi hazine taşıyoruz. Sırtında hazine taşıyan kimse, ona tekme atan çoluk çocukla ilgilenmez."
#metintoker #şeyhsaitveisyanı bulup okumanın zor olduğu bir kitap.. Devlet karakol basıp askerleri şehit edenleri çiçekle karşılamamıştır. İslam adına ayaklandım diyerek yağma yapıp kadınlara çocuklara kıyana da... Ne bileyim...Muhalif tarih yazıcıları olayın bu kısmını hiç anlatmaz. Kitap bu açıdan bakıldığında harika bir kaynak eser. 170 sayfa yormadan okunabilir. Meraklısına şiddetle tavsiye ederim.