“Ah Ingebord,
Ben kor yuttum.
İçimdeki her şey yandı.
İçimde yanacak bir şeyler daha var mıdır Ingebord?
Daha fazla acı çekemem acı çekecek yerlerimi o kor yuttu.
Sen nasılsın?
Sen şimdi ‘duvarın arkasında’ nasılsın?
Bense, hâlâ duymaktayım soluğunu bir de hançer gibi sapladığın o sözcüğü.”