Beni uzun zamandır bu kadar etkileyen bir şiir kitabı olmadı. Kitaptaki şiirler o kadar derin ve duygu yüklü ki, üzüldüğümde bile gözyaşımı kolay kolay göstermeyen ben bazı dizelerde kendimi gözleri dolmuş halde buldum. Bunu yapmak kolay bir şey değil ve ustalık gerektirir.
Kitabın yazarından bahsetmek istiyorum ilk. Kendisi -
İlk olarak Böyle Gelmiş Böyle Gitmez ile başlayıp, Mart ayında devamını Zübük, Surname, Tek Yol, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz kitaplarıyla yaptığım okuma başlangıcımda son durağım Mum Hala oldu. Kitap az da olsa birçok kişinin radarına girmiştir, bunu fark edip sevinsem de kesinlikle hem daha çok kişi tarafından okunmayı hem de üzerine uzun uzun
Farklı türlerde okuma hedefimi bu sene az çok gerçeklestirdiğim için memnunum. Çok sevdiğim edebi metinler de olmuş ama bu sene en çok kurgu dışı metinlerden etkilenmişim. Bir senelik macerama baktığımda bazı kitapların diğerlerine göre öne çıktığını gördüm. Kimilerini edebi hazzından, kimilerini bilgilerinden ve bilgileri sunuş tarzından,
Öğrencilerimize okullara verilen ara sebebiyle bireysel ödevlerin yanında her çocuğa uygun öneriler hazırlıyoruz. Evde yapabileceği bazı etkinlikler, etkinlik örnekleri, faydalı linkler ve en önemlisi etkileşimli kitap okuma için öneriler var. Önerilerin sonunda Tematik Çocuk Kitapları Listesi var. Bu öneriler sadece özel gereksinimli çocuklarımız
Hafıza, insanın yaşanmışlıklarını sakladığı kişisel deposudur. Bu yaşanmışlıkları geri çağırdığımızda yani hatırlamaya çalıştığımızda bize kimi zaman oyun oynayabilirler. Bazı ayrıntıları daha iyi hatırlarız, bazıları soluktur, bazı detaylar kaybolmuştur, bazen yılı bazen mevsimi karıştırırız, bazen olmayanı, olmuş gibi hatırlayabiliriz. Bu da
... Bizim masamızda, benim solumda, ertesi gün (2 Temmuz) Madımak Otelinde yakılarak öldürülecek olan Behçet Aysan vardı. ...
Başka kimler vardı? Masada, karşımda sağda, o gün orda tanıdığım, şair Uğur Kaynar vardı. O da 2 Temmuz günu Madımak Otelinde yakılarak öldürülecekti. Bana bir yayınevi sahibi olduğunu ve şairlerin elyazılarıyla yazılmış şiir kitaplarını yayımladığını, benim de elyazımla şiirlerimi basmak istediğini söyledi. Bu elyazısı şiir kitaplarını az sayıda bastığını bildiriyordu. Ben de ona yayımlaması için elyazımla şiirlerimi göndermeye söz veriyordum. 2 Temmuz toplu cinayetinden sonra bu sözümü tutamayacaktım. Ertesi gün yine bu saatlerde o gencin Madımak Otelinde yakılarak öldürüleceğini bilemezdim ki...
... Sevgili Metin Altıok masada tam karşımdaydı. O masada önceden tanıdığım tek kişi olarak salt onu unutmuyorum. Insan, biraz sonrasını bile bilemiyor. Sevgili Metin Altıok'un, yirmi saat sonra Madımak Otelinde canlı canlı yakılacağını ama ölmeyeceğini, hastaneye kaldırılıp iki-üç gün daha acılar çekerek kıvrandıktan sonra, gericilerin 37. kurbanı olarak öleceğini nasıl bilebilirdim. Fizik yapısı ince, ruhsal yapısı da incelikli, şair denilince imgelenebilecek, hiç şair görmemiş bir insanın onu ilk gördüğünde "işte şair bu olmalı" diyebileceği bir insandı. Ilk şiir kitabındanberi onun şiirlerini seviyordum.