ben iceri düstügümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya.
ona sorarsanız : "lafı bile edilmez, mikroskobik bir zaman."
bana sorarsanız : "on senesi ömrümün."
bir kurşun kalemim vardı ben içeri düştügüm sene.
bir haftada yaza yaza tükeniverdi.
ona sorarsanız: "bütün bir hayat."
bana sorarsanız :
Ömer-i Hattâb ile ham adl ü dâd işledim
Oğluyla fısk eyleyip hadde basılan benim
Abdürrezzak ol derviş yoldaş edindi beni
Hallâc-ı Mansûr ile dâra asılan benim
İbrahim Edhem baktı tâc u tahtı bıraktı
Hak yoluna uyaktı ol sırrı duyan benim
***
Sayfa 313 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ben içeri düştüğümden beri
güneşin etrafında on kere döndü dünya.
Ona sorarsanız :
"Lafı bile edilmez, mikroskobik bir zaman."
Bana sorarsanız :
"On senesi ömrümün."
Bir kurşun kalemim vardı ben içeri düştügüm sene.
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi.
Ona sorarsanız :
"Bütün bir hayat."
Bana sorarsanız :
"Adam sen de, bir iki hafta."
Katillikten yatan Osman,
ben içeri düştüğümden beri,
yedi buçuğu doldurup çıktı,
dolaştı dışarılarda bir vakit,
sonra kaçakçılıktan tekrar düştü içeri,
altı ayı doldurup çıktı tekrar,
dün mektup geldi, evlenmiş, bir çocugu dogacakmış baharda.
Şimdi on yaşına bastı,
ben içeri düştügüm sene,
ana rahmine düşen çocuklar.
Ve o yılın titrek, ince, uzun hacaklı tayları, rahat, geniş sağrılı birer kısrak oldular çoktan.
897