AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK…
M. NİHAT MALKOÇ
Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK…
M. NİHAT MALKOÇ
Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve hissiyat
NAR
Çiceklerin eksilen suyuna su,
Yazin yanina hatiralari ekledik,
çekirge sesleri ve
öğle gunesi altinda narın
olgunlaşmasini bekledik.
bekledik, baska baska odalarda
çektigimiz agri dinsin
bir cocukluk düşü gibi
ince bir siziya dönsün diye
yaza sedeften bir anlam ekledik
BIRHAN KESKIN
Şu anda okuma saati var sınıfta. ..Bu kitabı sınıf kitaplığında bulduğuma sevindim. ..bildiğim şiirleri atlayarak okudum...sınıfta ses yok, bütün öğrenciler kitap okuyor..ben de şiirleri okudum. herşey güzeldi.
ÇAKIL
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde.
Bedri Rahmi EYUBOĞLU
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
I
O zamanlar gökyüzü biçilmiş buğday kokardı
Çiğnenmiş üzüm, mısır püskülü, bostan yaprağı
Toprak kokardı insan emeğiyle yoğrulmuş.
Rüzgâr serin sesli konuğuydu evlerin
Bulutlardan ağaçlardan saçlardan süzülen
Bir dirim duygusuyla doldururdu odaları
Yağmur ikinci adıydı akşamların
Günün yorgunluğu üzerine dökülen
Bir düş inceliğinde
Okul olarak düzenlediğimiz okuma saatinde kütüphane raflarında dikkatimi çekti. Zaten bir yerde şiir varsa hemen benim dikkatimi çekiyor. Alıp okumaya başladım. En güzide şairlerden şiirler seçilmiş. Aynı zamanda şiiri verilen şairin kısa olarak hayatı ve eserleri hakkında da bilgi verilmişti. Bu yönden bakınca güzel bir kitap çünkü birçok şair ve şiiri hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Fakat seçilen şiirler baya vasattı. Verilen şairlerin çok daha güzel şiirleri vardı. Onlar eklenebilirdi. Bu yönüyle eksik kalmış diyebilirim. Netice de şiir zaten güzel ama kitap vasat…
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Sular sarardı yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer
Bu bir lisân-ı hafidir ki ruha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Ahmet HAŞİM
Bırak kalsın masada ekmek
Testide su
Ayna puslu, pencere camı kirli
Bırak kalsın saçların dağınık,
Gözlerin uykulu.
Saksıdaki çiçek susuz, kedi
Yalını bekler bir köşede
Bırak kalsın meyve ağaçta,
Kırlangıç havada
Dama düşen ince yaz yağmuru...
Yoruldun artık, bütün gün
Didinip durdun
Toprak bile, gök bile, deniz bile
Bir yerde yorulur
Bırak kalsın süpürge duvarda,
Sabun kovada
Anne, gel yanıma otur.
Ahmet ERHAN
''Annem bir balık olsa
Ben onun denizine girerdim''
Dedi küçük kız
Doğduğu yere bir kardeş gibi
Dönmek isteyen küçük kız
Kızlar
Kardeş sayılırlar
Annelerine
HAYDAR ERGÜLEN