Oğuz Atay, her eserinde karşılaştığımız bilinç akışının ağır bastığı dil yapısını bu romanda kullanmamış. Bu açıdan anlaşılması gayet tabii kolay.
Bunun yanında üslubu kesinlikle insanı boğmamakla birlikte Oğuz Atay’ın toplumsal çıkarım ve de yer yer ironili kült yazım dili de Mustafa İnan’ın hayat hikâyesi sınırlarına sadık kalarak akışa çok güzel yedirildiği de önemli bir nokta.
Kitap değindiği hususlarla bilime güzel ve nüktedan bir bakış açısı sunuyor. Aynı zamanda Mustafa İnan gibi öğrenme ve daha çok öğretme meraklalısı, hayatı çabalarla geçmiş bir bilim insansanını da incelikleriyle tanımanızı sağlıyor.
Bunun yanında görece kısa bir yaşam sürmesine karışıklık yapmış olduğu bilimsel atılımların yanında her zaman edebiyata, sosyal yaşantıya da bir o kadar değer vermesiyle ve vakit ayırmasıyla çevresinden taktir topluyor.
Bir biyografi olarak sürükleyiciliği hiç fena sayılmaz fakat romanın ortalarına doğru biraz sıkılma ihtimalinizin olduğunu da es geçememek isterim…