Nasıl söylenirse söylensin, nasıl yaşanırsa yaşansın bugünün dünde, dünün de bugünde hakkı var. Anımsadığımız her an 'şimdi'nin loşluğundan yahut ışıltısından izler taşıyor. Ne kendimizde, ne de bir başkasında yeniyiz, fakât izler bambaşka manzaralara sürüklüyor bizleri... Kim belleğinin üstüste iki nefesinde aynı görüntüyü verdiğini iddia
*** Adsız sansız düşünmelerdir benim düşünmelerim. Daha çok renge benzerler. İç karartıcılarla iç açıcılar yan yanadır.
Haraç
***Çocuklar önlerinde uzayan gölgeleriyle iyice yalnızdılar.
Akşamsefalarının kokusu öylesine yoğunlaşmıştı ki, sıcak daha artıyordu gün geceye geçerken.
O
yıldızçiçeği, çentilmemiş, geçti
sıla ile uçurum arasında
hafızandan.
Bir yabancı yitmişlik
biçimlenip gelmişti karşına, sanki
neredeyse
yaşayacaktın..
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
Şuraya, bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm!
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş.
Sıla burcu burcu, ille ocağım, Çoluk çocuk hasretinde kucağım...
Sana herşeyimi anlatacağım, Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş.
Güç bela bir bilet aldım gişeden,
Yolculuk başladı Haydarpaşa'dan!
Hancı
Günaydın kitapsever dostlarım.
Serinin ilk kitabını okumuştum. Devamının gelmiş olması beni çok mutlu etti.
Yazar, "Her insanın destekleyici bir 'iç ses'i vardır. Bu sesi bulmak, kısılmışsa onu açmak, durmuşsa harekete geçirmek gerekir." diyor. İşte bunun için kitabından biz okurlarına yaşama farklı çerçevelerden bakmamızı,
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş.
Aman karanlığı görmesin gözüm!
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş.
Sıla burcu burcu, ille ocağım,
Çoluk çocuk hasretinde kucağım…
Sana her şeyimi anlatacağım,
“En korkutucu sorular insanlarla ilgili olanları. En güzelleri de öyle.”
“Mutluluk bana göre değil galiba,” dedi Jude…
“Hakettiğimiz ailelerde doğmuyoruz.”
“Gülümseyin ama insanlara adınızı söylemeyin.”
İnsanlara güvenimizi ne zaman yitiririz ?
Kaç hayal kırıklığından sonra olur bu ?
Peki ya kurulacak hayalleriniz bile elinizden
Federico benim kırmızı çizgimdir.
Federico 5 Haziran 1898 günü memleketi Granada yakınlarında Fuente Vaqueros'ta doğuyor. Çok da tatlı bir yer, tam bir İspanyol köyü.
Diyor ki; "Çocukken doğanın içinde bir ortamda yaşadım. Bütün çocuklar gibi her şeye, eşyalara, nesnelere, ağaçlara, taşlara canlı gibi davranıyordum. Olanlarla konuşuyordum,