Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
GENÇLİK; 12 EYLÜL ÖNCESİNİN MAZLUMU, 12 EYLÜL SONRASININ İSE MAĞDURUDUR. Röportaj : Melih Perçin - Hasan Ekmen, 28 Ağustos 2001 Röportajcılar: Sayın Genel Başkanım,Türk siyasetinde derin izler bırakan bir gençlik hareketinin liderliğini yaptınız ve uzun mücadele hayatınızda önemli ve tarihi günlerin bizzat şahidi oldunuz. Dünden bugüne kısa
AÇIKLIK EN DOGRU YOLDUR Röportaj : Alper Gazigiray [Ahmet Haluk Dursun] Zaman, 14- 15 Şubat 1988 Zaman: Sayın Muhsin Yazıcıoğlu kısa bir tercümeihalizi verir misiniz? Nerede doğdunuz? Kaç yılında doğdunuz, öğrenim hayatınız? Muhsin Yazıcıoğlu: Bismillahirrahmanirrahim. 1954 yılında Sarkışla, Elmalı köyünde doğdum. İlkokulu orada bitirdim.
Reklam
Lübnan özelinde anlatılanlar çok tanıdık geldi!
Mezhepçilikten bahsediyorum. Başka yerlerde cemaatçilik adı verilen olgunun yerel karşılığı olan bu terim, bütün bir kota sistemini ifade etmektedir; ülkenin önemli makamları bu sisteme göre önceden cemaat temsilcileri arasında paylaştırılır. ... Bu kurgu karmaşık, hatta içinden çıkılması zor olmakla birlikte bir sebebi vardı ve belki de sonunda istenen neticeleri verecekti. Ama kotalar sistemine özgü zehirli ve aldatıcı nitelik yeterince dikkate alınmamıştı. Aslında cemaatler arası rekabetler azaltılırsa, gerilimlerin yavaş yavaş düşürüleceği ve yurttaşlarda bir dinden veya mezhepten ziyade bir ulusa ait olma duygusunun güçleneceği umuluyordu. Ama bunun tam tersi yaşandı. Yurttaşlar haklarını elde etmek için devlete yöneleceklerine, kendi cemaatlerinin yöneticilerine başvurmayı daha faydalı buluyordu. O zaman cemaatler, zümreler veya silahlı milisler tarafından yönetilen ve kendi çıkarlarını ulusal çıkarın üzerine koyan özerk derebeyliklere dönüştü.
Sayfa 53 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
1839 Tanzimat Fermanı ile başlayan devir, devletin toplumsal yapısında geçerli olanve meşruiyetini İslam hukukundan alan, kamu hukuku, özel hukuk, usul hukuku, cezahukuku alanlarında Müslüman ve Müslüman olmayan kitleler arasındaki eşit olmamahalini gündeme getirdi. Bu iki kitlenin eşitliği, 1856 İslahat Fermanı ile kesin olaraksağlandı ve
“Çok eski dönemlerde toplum sınıflarının sayısı ikiydi: savaşçı sınıfı, ekinciler ve çobanlar sınıfı. Sonraki asırlarda ruhaniler ve esnaf da bu tabakalara eklendi. Medlerin bir boyu olan Mugların ruhani katmanını oluşturmaklarında hiçbir kuşku yoktur. Zaten Med devleti mugların makamını pekiştirmiştir. Mugların mezhebi Medlerin resmi mezhebi olmuştur.”129 Med topluluğunda, sonralar Parslara da geçtiği gibi, Kara adlı sosyal katman ve ya öbek de olmuştur. Kara Med halkının serbest kişilerinden oluşan silahlı ve savaşan kişilere denilirdi (bugün Azerbaycan Türklerinin içinde Kara cemaat, Kara yaka gibi deyimler kullanılmaktadır). Kara sınıfından olan her kişi bir savaşçı ve aynı zamanda çiftçi olarak köy topluluğu üyesi sayılırdı.
1971'de Tsk'ya başlayan küçük cemaat sızmaları, 1986'da kuleli askeri lisesi sınav sorularının cemaat tarafından çalınması ile ilk büyük kitlesel sızmaya dönüşmüştür. 1994'te Harp okulundan mezun olan bu kitle ile birlikte tsk bünyesinde ilk kez cemaatçi subaylar kitlesel şekilde temsil edilmeye başlanmıştır.
Sayfa 26 - Kripto yayınlarıKitabı okudu
39 öğeden 31 ile 39 arasındakiler gösteriliyor.