Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İSLAMDA MÜMİNİN (İTİKADİ) VASIFLARI
Mümin; ✅️ Hakkı batılla karıştırmaz ve Allahın hükümlerinde asla ayrılık gözetmez. (Bakara Suresi 41-42, 85-86. Ayetler) ✅️ Kafirlere karşı güçlü ve onurlu, çok sert ve tavizsiz, Müminlere karşı alçak gönüllü ve merhametlidir. (Maide Suresi 54. Ayet, Fetih Suresi 29. Ayet) Yani; Laik demokrasiyi şeriatla karıştırmaz. Allahın emirleri (ibadetler) serbest diye yasaklarına (şirk ve haramlara) rıza gösterip meşrulaştırmaz. İmanda tavizde, tevazu da küfürdür. Ve müminlere tebliğ (farz) eder. Gerektiğinde kafirlerle de cihad (farz) eder. (Bakara Suresi 216. Ayet, Tevbe Suresi 122. Ayet, Nisa Suresi 95. Ayet) Dikkat ettim: Cumhuriyet tarihinde ülkeye ne zaman sol hakim olmuşsa; Laiklik, demokrasi ve israille ilişkiler zayıf kalmış, müminler canları ve malları pahasına dinlerini muhafaza etmiş, islam güçlenmiştir. Ne zaman sağ hakim olmuşsa; Laiklik, demokrasi ve israille ilişkiler güçlenmiş, dinini refahına kurban eden ve hangi zamanda yaşıyoruz diyerek islamı güncellemeye kalkan münafıklar türemiştir. (C_i)
Şirk
Yunus 18) <Allah’ı bırakıp, kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve “İşte bunlar Allah katında bizim şefaatçılarımızdır.” diyorlar. De ki: “Siz, Allah’a göklerde ve yerde O’nun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz!? O, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır, yücedir.”.> Ayrı not: Onlar putları şefaat mekanizması olarak gösteriyorlardı. Putlarla daha doğrusu müşriklerin tanıdığı Allah, yeryüzüne müdahale etmiyordu ve onların sesini duymuyordu. Ayrıca putlara karşı da bir kişileştirme yapıyorlardı. Daha doğrusu Allah’a bir kişileştirme yaptıkları için şirke farklı bir boyut kazandırıyorlardı.
Reklam
Yalnızca Allah'a yönelip, O'ndan umarak O'na tevekkül edip O'nu severek Yaratıcı'yı birlemek neredee, yaratılan birine yönelip, ondan umarak, ona tevekkül edip Allah'ı sever gibi onu severek Allah'a şirk koşmak neredee? Ve nihayet kulun yalnızca Allah'a kulluk, O'na boyun eğme ve muhtaç olma yoluyla kurtuluşu neredee, bir mahlûka kulluğu, ona boyun eğmesi ve ona muhtaç olmasındaki fesadı neredee?
sirk
“İzleyiciler, hayvanların numara yapmaktan hoşlandıklarına inanmak isterler, hayvanların el bebek gül bebek tutulduklarına, sahiplerini ölesiye sevdiklerine inanmak isterler. Bırakın inansınlar. Ama işlerin perde arkasını görseler, herkesin lanetlemesinden lokmamız gırtlağımızda kalır. Ne lokması, ağzımıza lokma girmez ki o vakit? Perde arkasını görseler, hayvan gösterileri yeryüzünden silinir, hepimiz kapı kapı iş aramaya başlarız.”
Sayfa 269 - Can yayınları
Abdulkadir Geylani'ye atılmış bir iftira! Şirk içerir!
Abdülkadir-i Geylânî'den [kuddise sırruhůj sonra hakiki bir veli işitmedik. O, nice kerametleri ve üstünlükleri nefsinde toplamıştı. Onun yıldızlar gibi parlak arkadaşları vardı. O, şöyle derdi: "Müridim iyi olmadığı zaman, ben iyiyimdir. Rabbim'in izzeti hakkı için ben şarkta bulunduğum halde, elim devamlı olarak garptakı müridimin başı üstündedir. Eğer onun bir ayıbını sezersem, doğudan elimi uzatır ve onu örterim. Rabbim'in izzeti için kıyamet gününde benim bütün müridlerim geçinceye kadar cehennemin kapısında duracağım. Zira Allah Teâlâ müridlerimden hiçbirini ateşe koymayacağına dair bana söz verdi. Her kim bana intisap ederse, onu kabul eder ve ona yönelirim. Kabirde hiçbir müridimi korkutmamaları için Münker ve Nekir meleklerini tutarım."
Sayfa 457 - Semerkand yayınlarıKitabı okuyor
Dar-ül İslâm beldesinde katli vacip böyle düşünenlerin.
Hallac-ı Mansûr'un [kuddise sırruhū] başına böyle bir durum gelmiştir: Hallâc, lâ ilahe illallah sözünü o kadar fazla söyledi ki zikri kalbine, kalbinden ruhuna ulaştırdı. Orada yakınlığın alametleri ve ilâhî muhabbet oluştu. Kendi ismini, dünyayı ve dünyadakileri unuttu. Çünkü Allah'ı zikrederek aşka düştü. Aşk âlemi manevi sarhoşluk
Sayfa 419 - Semerkand yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Îşareta Pêncemîn
Taybetmendiya herî bingehîn a serweriyê, serxwebûn e, înfîrad e. Heta siheka qels a serweriyê di mirovên bêhêz (aciz) de jî ji bo ku serxwebûna xwe biparêze mudaxeleya xelkê bi tundî red dike û destûrê nade hin têkilî wezîfeya wî bibin. Gelek padîşah da ku mudaxele çênebe zarokên xwe yên bêguneh û birayên xwe yên gelek ji wan hez dikir bi awayekî bê merhemet kuştine. Nexwe, taybetmendiya herî bingehîn a serweriyê û pêwistiya wê ya ku înfîkakê qebûl neke û pêdiviya wê ya daîmî; serxwebûn e, înfîrad e, reda mudaxeleya xelkê ye. Va ye ji ber vê taybetmendiya wê ya gelek bingehîn e ku serweriya îlahî ya di dereceya rubûbiyeta mutleq de ye, bi gelek tundî beşdariyê (îştîrak) û mudaxeleya xelkê red dike; ji ber vê ye ku Qur’ana Mucîzulbeyan jî bi gelek coşdarî (heraret) û bi tundî û tekrar tekrar tewhîdê nîşan dide û bi gefên mezin şirk û îştîrakê red dike.
Sayfa 442 - Zehra
272 syf.
9/10 puan verdi
Kuklacı bir bacağı olmayan, kendi protez bacağını kendisi yapmış bir marangoz. Kuklalar da yapıp satıyor. Nasırlı, Marangoz, Maskeli diğer lakapları. Kalabalık içine yüzünde maskeyle çıkıyor Utanç içinde Kuklacı ancak ona cevap veremeyeceklerle konuşmaya cesaretli. Neden utanıyor? Neden kaçıyor? Babasına ayyaş, annesine orospu, kendisine piç
Kuklacı
KuklacıEmre Timur · Az Kitap · 202412 okunma
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.