Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tekfirci gruba ithafen:
Hiçbir müslümanı da Allah’a şirk koşmakla, kâfirlikle veya münafıklıkla yargılama. Çünkü insanların iç âlemlerini yalnız Allah Teâlâ bilir. Bu nedenle Allah ile kul arasına girmeye kalkma.
Ehil Yayıncılık / EpubKitabı okudu
Şirk yalnız putlara tapmak değildir. Kendi şahsi arzu ve isteklerinde tesir görerek, uyman da bir nevi şirk ve putperestliktir. Dünya ve onun meteından, ahiret ve onun nimetlerinden herhangi birine gönül kaptırarak, seni yaratanın (c.c) sevgisini değil, bunlardan her hangi birinin sevgisini üstün tutarsan, şirk etmiş olursun...
Reklam
"Muhakkak ki, şirk pek büyük bir zulümdür." Lokman Sûresi, 31:13.
Allah'tan başka ilah var mıdır?" "Yoktur." "Madem Allah'tan başka ilah yok, insan şirke nasıl düşüyor?" Antrenmanlı olduğum içün, cevabı sektirmedim: "Bazı varlıkları ilahlaştırarak." deyiverdim. İşte bu! Kelimeler dudaklarından inci gibi dökülüyordu: "Hah işte oğlum Hamza, Müslüman bu konuda çok uyanık olmalıdır. Tuzaklara düşmemelidir. Yüce Allah Nisa suresi 48. ayette 'innallâhe lâ yağfiru en yüşrake bihî... buyurur. Yani Allah şirki asla affetmez. Bunun dışında dilediği bütün günahlarımızı bağışlayabilir. O halde bir Müslüman yatıp kalkıp, şirk konusunda tefekkür etmeli ve fevkalade şuurlu olmalıdır."
Sayfa 110Kitabı okudu
PALYAÇO Kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize kim sevmezdi çiçekleri filan "ben sevmezdim" dedim, "yalan" dedi bunu palyaço söyledi, palyaço söyledi ben yazdım yazdım, yazmasam ağlayacaktım herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım sırf bu yüzden mi ağladım alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz
Karayolunda seyreden arabaların ışıklarını görebiliyorum. Sonu gelmeyen bir ışık akışı. Bu kadar insan. Ne yaparlar? Ne düşünürler? Hepimiz öleceğiz, hepimiz, ne sirk! Bunu bilmek birbirimizi daha çok sevmemiz için yeterli bir neden olmalı, ama değil. Son derece önemsiz şeyler bizi dehşete sürükleyip dümdüz ediyor, yutuyor.
Reklam
Sahte ''din''le, uyuşuklukla, statükoculukla; gerçek Din, canlılık ve devrimcilik arasındaki mücadele insanlık tarihi boyunca sürmüştür ve sonuna kadar da sürecektir. Kabil'in silahı ''din''di, Habil'in silahı da ''din''di. Bu yüzden dinin dine karşı yürüttüğü mücadele de insanlık tarihinin demirbaşlarındandır. Bir tarafta Allah'a ortak koşan, toplumda şirke ve sınıf ayrımına gerekçe hazırlayan ''şirk dini'', öbür tarafta da Allah'ın birliğini, bütün sınıfların ve ırkların eşitliğini savunan ''tevhid dini'' ... Kabil ölüp de ''Habil düzeni'' yeniden kurulana kadar bu devam edecektir.
Sayfa 131 - Düşünce YayınlarıKitabı okudu
Her millet İslam'ı bıraktı, ölü kıssaların, köhne harabelerin, çürümüş kemiklerin vs. ardına düştü. ''Tanrı'yı unuttular, ''toprak''ı temizlediler. Tevhid ölü kitapların içinde kelimeler biçiminde, şirk ise toplumun içinde sınıflar biçiminde can buldu. Din fırka fırka oldu, ümmet kavim kavim ve biz parça parça, her parça... ve her lokma yağlı, yumuşak, kolaylıkla yutulabilir.
Sayfa 61 - Fecr YayıneviKitabı okudu
Hepimiz öleceğiz, hepimiz, ne sirk! Bunu bilmek birbirimizi daha çok sevmemiz için yeterli bir neden olmalı, ama değil. Son derece önemsiz şeyler bizi dehşete sürükleyip dümdüz ediyor, yutuyor.
"Kişinin maksudu ne ise, mabudu odur."
* Kendi öz kültürüne yabancılaşmış arkadaşlar için günümüz Türkçesini de verelim: Kişinin amacı ne ise, tanrısı odur. Yani? Yani insan, bazen amacını tanrılaştırmaktadır. Evet, düşünelim. Kimi zaman mesela 'statü' tanrılaştırılabiliyor. İnsan o makama, o mevkie erişmek için çıldırıyor adeta. Hayatın tek amacı o koltuğa ulaşmak oluyor.
Sayfa 100Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.