Düşünün ki bir anne çocuğuna daha iyi bir gelecek sunmak için onu sınırda bir mülteci kampına bırakıyor! Çünkü sırf kadın olarak doğduğu için erkenden evlendiriliyor sürekli dayak yiyor ölse kimse ardından adaletini aramaz öyle yok bu dünyada işte o kadın Zerre, çocugu bunlardan kaçsın diye vazgeciyor bebeğinden sırf o kampta derme çatma bir dönme dolap olduğu için!
İşte o çocuk Zamir henüz altı günlükken kampta patlayan bir bomba yüzünden üç kere ölümden dönüyor yüzü tanınmayacak hale geliyor ve biz zamirin cocukluluğundan 40 yasina gelene kadarki yasamını okuyoruz.
Günday yine kalemini kılıç gibi kullanıyor tabii. Her sayfada tokatlıyor, insanın yüzüne çarpıyor gercekleri. Üzerinde gercekten calisilmis bir roman bana biraz da #Daha yı hatırlattı. Zamirin yardım kampanyalarında nasil sömürüldüğünü görüyoruz roman boyunca.
Yine insan olmaktan utanıyoruz kısacası. Bu kitap hakkında yazılacak o kadar şey var ki alın okuyun ben daha fazla içeriğe girmek istemiyorum. Umarım bi sekiz yıl daha beklemeyiz ve sen sürekli yazarsın büyük usta..
ZamirHakan Günday · Doğan Kitap · 20214,591 okunma
O günlerde boşalttığım şişelelerin bugün üzerinde şuna benzer cümleler yazıyordu: Alkol dostunuz değildir. Doğruygu çünkü o dönem alkol benim sevgilimdi!
Bitirdiğinizde aklınızda çok şey kalacak bir kitap bende özellikle kurbanların öldürülme ritüelleri kaldı. Kitap yunan mitolojisine takıntılı hatta kendisini Zeus sanan bir katili ele almış. Ahmet Ümitin insanı olay icerisinde sürüklerken bir sürü farklı bilgiyi okuyucuya öğretiyor olmasına bayılıyorum️ Yunan mitolojisine de ilgiliyseniz kitap tadından yenmez. Benim icin yazarin okuduğum en surukleyici kitabiydi. Katili de tabii ki yine bulamadım
"Yeniliğin ve yeni olan her şeyin ne kadar sevildiğini düşündüm. Bebekler bile belki de bu yüzden seviliyordu. Hiç kullanılmamış insanlar oldukları için. Son model, gıcır gıcır, el değmemiş bir et parçası!"