Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
''Siz, saatleri yaşadınız. Henüz sözcük haline dönüşmemiş, ya da bir sözcük karşılığı oluşmamış durumlar yarattınız. Tanığınızım.''
“Hayat yürüyor… Siz kelimelerle zehirlenin durun, hayat her gün yeni bir şey keşfediyor. ”
Reklam
İnsan yaradılışı tam bir eşitliğe razı olamaz. Ufak tefek imtiyazların teşvikine de muhtaçtır. Diyebilirim ki bizzat iyilik dahi ancak ceza görmesi ve ayıplanması icap eden bir kötülüğün bulunmasıyla kabildir. Günde iki defa Edirnekapı ile Fatih arasındaki yolu en uzun zaman içinde, her adımı ayrı ayrı hayaller peşinde atarak gider gelirdim.
Newton başına düşen elmayı, elma olmak haysiyetiyle mütalaa etseydi belki çürümüş diye atabilirdi. Fakat o öyle yapmadı. Şu elmadan nasıl istifade edebilirim?.. diye kendine sordu. Azami istifadem ne olabilir?.. dedi. Siz de öyle yapın!
Biz yaşayan, yaşamayı tercih eden insanlarız. Siz istediğiniz kadar somurtun!
Biz yaşayan, yaşamayı tercih eden insanlarız. Siz istediğiniz kadar somurtun!
Sayfa 347
Reklam
Siz hakiki bir hazineye sahipsiniz, farkında değilsiniz. Toparlamaya çalışalım: Çirkin, diyorsunuz, binaenaleyh bugünün telakkilerine göre sempatik demektir. Sesi kötü, diyorsunuz, şu halde dokunaklı ve bazı havalara elverişli demektir. Kabiliyetsiz diyorsunuz, o halde muhakkak orijinaldir.
Siz harbe girmeden mağlup olmuş bir orduya benziyorsunuz...
Muhterem okuyucu kardeşim! Allah Teala hem bizleri hem de sizleri vakti değerlendirmeye , onu faydalı bir iş ve yararlı bir ilimle doldurmaya muvaffak kılsın. Bizleri zamanın ve hayatın kıymetini idrak eden, kendilerini ve milletlerini aldatmayan, Allah Teala'nın nefislerine ikram ettiği nimetleri heba etmeyen ve doğru yol üzere bulunan
Sayfa 105 - Otto YayınlarıKitabı okudu
HAVUZ BAŞI Beyazıt Havuzu'nun kenarındaki kanepelerden birine oturmuş sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum: Belki, bir geç olma hadisesi. Belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü. Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alamet
Reklam
Siz kelimelerle zehirlenin durun, hayat her gün yeni bir şey keşfediyor.
Sayfa 226
Darılmayınız ama sizin insan ve hayat tecrübeniz hiç yok. Siz harbe girmeden mağlup olmuş bir orduya benziyorsunuz.
Sayfa 223 - DergâhKitabı okuyor
Bilgi bizi geciktirir. Zaten ne sonu ne de gayesi vardır. Mesele yapmak ve yaratmaktadır. Bilselerdi , bilselerdi...Fakat bilselerdi bunu yapamazlardı. Bu heyecana, bu icada, bu kendiliğinden bulmağa erişemezlerdi. Bilgileri buna mani olurdu. Kızınız bu geceyi yarattı. Ne ile? Yaratma kabiliyetiyle...Çünkü yaratmak , yaşamanın ta kendisidir. Biz yaşayan , yaşamayı tercih eden insanlarız. Siz istediğiniz kadar somurtun!
Sayfa 346Kitabı okudu
Darılmayınız ama sizin insan ve hayat tecrübeniz hiç yok. Siz harbe girmeden mağlûp olmuş bir orduya benziyorsunuz... Teknenin üstüne çıkacağınız yerde altında kalmışsınız.
Sayfa 223 - DergahKitabı okudu
Bir ayağımı öbürünün üstüne atıyorum ve etrafa kayıtsız bakıyorum. Belki de ben, öyle yaptığımı sanıyorum. Belki de yüzüm karmakarışıktır. Çünkü siz de anladınız ya, o zamanlar ben bütün hayatını sırtında bir kambur gibi gezdiren o biçare insanlardandım.
Sayfa 210 - DergahKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.