Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
insan bazen kıyısı olmayan bir deniz gibi hisseder ya her şeyi yapabilir her yere uzanabilirmişsin gibi ama aslında ulaştığın hiçbir nokta yoktur. sonunu bilmeden düşünmeden gider durursun. bazen bu iyi bir şeymiş gibi gelir insana. oysaki yürüdüğünü sanarken bir de bakmışsın ki tepetaklak yuvarlanıyorsun ve yolda ne seni yavaşlatıcak bir tümsek ne de durduracak bir dost var.
Bilinmeyene yürümek garipti Hayat belki de Bilinmeyene yürümekten ibaretti Bir sonraki Atılıp atılamayacağı bilinmeyen bir adımın Götürüp götüremeyeceği bilinmeyen bir yolun Sonundaki bilinmeyenlerden oluşuyordu herşey Ve hiçbirşeyi önceden bilmek mümkün değildi Aslında yürütülmekti sonunu bilmeden yürümek
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş.
Öğrenmek sadece ezberle dersle notla elde edilemez hele ki bir doktor için asla. Öğrenmek yaşamaktır, tecrübedir, deneyimdir. kitaptada bir çok deneyim anlatılmış mesela; ıssız soğuk bir köyde doktorluğa ilk adımını atan, yeni göreve başlamış, her adımında seçimlerinden dolayı pişmanlık duyan, herkesin gözünde mükemmel bir doktor olmasına rağmen kendini her zaman yetersiz ve hiç bir şey bilmeden şans eseri ilerleyen birisi olarak gören bir doktordan. Morfin alarak hayata tutunan, morfinden vazgeçemeyen her gün yavaş yavaş kendi sonunu getiren bir doktora hatta elleriyle bile isteyerek katil olan bir doktora kadar. " Beni ele verecek hiçbir şey yok. Belki verirse gözbebeklerim verir, o da akşamları..."
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524,7bin okunma
Sonunu bilmeden izlediğim bir film gibi geçiyor hayat! Arka koltuğumda ölümün varlığını bilerek. Ölüm! Bizi de kaldıracak mısın bir gün Her filmin sonunu getirip Raflarına koyduğun CD'lerin gibi.
Sonunu bilmeden izlediğim en güzel filmdi gözlerin.
Reklam
Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
O kadar harikaydı ki iki günde bitirdim! Bu kitabın sizde yarattığı hissi anlatamam çünkü anlatmak için gerekli olan kelimeleri bırakın Liste'yi, şu anki dilde bile bulamıyorum O yüzden anlatılmaz okunur diyerek, ben kitabı anlatmaya geçiyorum Öncelikle kitabın arkasındaki kitabı anlatması gereken kısım biraz hatalı olduğu ve yetersiz olduğu için aslında kitap hakkında hiçbir şey bilmeden kitaba başladım. Herkes kitabın sadece güzel olduğunu söylüyor, ama neyi anlattığını söylemiyordu. Bu yüzden ben bu konuda biraz yardımcı olarak, kitabın ne anlattığını anşatayım özellikle okumayı düşünenler için... 12 yaşında bir kız olan Letta, kendini bildi bileli Ark'ın kelime ustası Benjaminle beraberdir. Ark, Dünya'nın sonunu getirecek olan büyük "Erime" yi önceden fark edip, aslında kıyamete aşırı benzeyen bu olaydan korunmak amacıyla John Noa'nın kurduğu bir şehirdir. Dünyada sadece Ark kalmış, öbür herkes ölmüştür. Noa, eskiden insanların boş şeylerle uğraştığı için bu felaketi yaşadığını düşünen bir adamdır. Ona göre, insanlar, eper hayvanlar gibi, sadece hayatta kalmayı, o anı düşünseydi, hep daha, hep daha istemeseydi, müzik, resim gibi şeylerle uğraşmasaydı, bunlar başlarına hiç gelmeyecekti! Baksanıza, bir geyik hiç daha güzel şarkı söylemeyi düşünür mü? Ya da bir bozkurt daha kliteli kıyafet üretmeyi? Ama Noa'nın anlamadığı bir şey vardı: Zaten biz insanları hayvanlardan ayıran özellik de buydu, eğer biz böyle şeyleri düşünemiyor, düşünmüyor olsaydık, zaten hayvan olurduk...
Liste
ListePatricia Forde · Timaş Genç Yayınları · 20212,391 okunma
Aramak...
Sevgi denen şey meğer ne kıymetliymiş Dünya sen gittiğinden beri kafesmiş Varlık yokluk âleminde bir seyyah Seni bulmak için gezermiş Ne sabahın oluşu Ne akşamın alaca karanlığı Ne açlık ne susuzluk Senin yokluğuna eş değer değilmiş Gezer dolaşır dururmuş Şehirler, ilçeler, köyler Her ikliminde sen varmışsın Kâh yağan yağmur ,kâh yağan karda Yılgın vücudu ne kadarda cılız Uzamış saçları sakallarındaki beyazlar Ruhunu kanatan yaralar Yolun sonunu bilmeden gidilen yollar Bitmek bilmeyen zor yıllar Ekmeğe hasret simalar Yorgun gönüllerdeki üzüntüler Gün görmemiş zavallı insanlar
The Legend of 1900
Tüm bu şehir, sonunu göremiyorsun. Son, lütfen, lütfen bana onun sonu nerede gösterir misin.? Beni durduran gördüklerim değildi, görmediklerimdi. Bu koca şehirde bir sondan başka her şey vardı. Ama bir sonu yoktu. Görmediğim şey ise, bütün her şeyin nerede son bulduğuydu. Dünyanın sonu… Piyanoyu ele alalım. Tuşlar başlar, tuşlar biter. Bilirsin
Reklam
Antik Yunanlar Delfi duvarlarına altın harflerle, bilgelerin ruhuna da saygıdeğer karakterlerle şunu yazmışlar: “Kendinizi bilin!” Tüm canlılar arasında yalnızca insan sonunu getiren hatalar yapar. Yalnızca insan günah işler, özgür iradesinin asaletiyle doğru yoldan çıkar. İşe kendini bilmeden başlayan insan, asla hiçbir şeyi iyi bilemez.
Ve sen sonunda bir gün çıkar gelirsin diye, Çok şeyin adı küçük yazıldı; Silinmez anlar vardır, Karşı konmaz özlemler, Ben şimdi ne istediğimi de bilmeden artık Bağırıp duruyorum ya, şurda, Sen yaz sonunu ilan eden güzel keten, Güneşten yırtılmış caz, sen!
İş bankası yayınlarıKitabı okudu
Bazen etrafımızda olan kaos çok derin bir boşluğa sürüklüyor zamandan soyutlanmış hissediyoruz çoğu zaman ve çoğu zaman kaybolduğumuz bu Yolda neyi aradığımızı bilmeden yürüyoruz, yolumuzun üzerinde biri olsun istiyoruz yolun sonunu görsün hangi yol ne getirir bize söylesin istiyoruz . Ama herkes gibi bir yolcuyuz ve kimse yolun sonunu bilmiyor herkes kendi yolunda yürüyor. Bazıları sürükleniyor bazılarına ise yol kendi geliyor... Ama yol kendi gelmezdi yürümek gerekir hatta bu coğrafyanın insanı koşmalıydı ... Bir zamanlar dört nala koşardık yedi cihana hükmeder yedi düveli dize getirirdik .o zamanalar yol belliydi çeşitlilik vardı ve esasında insandık ... farklı insanların takvada birleştiği bir yoldu ve o zaman onlar koşarlardı yol onların Cihan onlarındı ve bir zaman sonra bu kahramanların torunları boşluğa düştü ,boşlukta bekliyorlar çıkmak için bir işaret bir yol bekliyorlar yolu bulduklarında dört nala yeniden koşacaklar....
1.171 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.