Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
''Yazdıkların şiir değilse kalsın”
…
“Aklınla yapayalnız baş başa
Nice alevli geceler geçtin”
…
“Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla”
Cahit Zarifoğlu
Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok
esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
1- İNSAN NE İLE YAŞAR: Simon adında fakir bir ayakkabıcı tamircisi kışın soğuk bir gününde yol kenarında çırılçıplak genç bir adam bulur. Bu adam Michael adında Allah'ın ceza verip dünyaya gönderdiği bir melektir. Allah bu melekten İnsan içinde ne barındırır? İnsana verilmeyen nedir? İnsan ne ile yaşar? sorularının cevaplarını bulursan cennete döneceksin der. Simon ve Michael yaşadıkları ile bu soruların cevaplarını bulacaktır.
2- ÜÇ SORU: Zamanın kralı bir iş için en doğru zamanın ne zaman olduğunu, kendisi için en gerekli insanların kimler olduğunu ve yapılması gereken en önemli şeyin ne olduğunu öğretecek kişiye büyük ödül verecektir. Etrafında kimse kralın öğrenmek istediği cevabı veremez. Ormanın içinde yaşayan sadece sıradan kişiler ile görüşen yaşlı bir bilgenin yanına kılık değiştirerek gider. Soruların cevapları nelerdir?
3- İNSANA NE KADAR TOPRAK LAZIM?: Toprak hırsına kapılan Pahom'un başına gelenler ibret verici bir hikayeye dönüşür.
4- ALLAH GERÇEĞİ BİLİR AMA BEKLER: İşlemediği bir suç yüzünden yıllarca Sibirya'da hapis yatmış birinin hikayesi. Bir gün suçu işleyen gerçek katil aynı hapishaneye gelir. Sonu nasıl olacak?
5-TEK BİR KIVILCIM TÜM EVİ KÜL EDER: İki komşunun arasında ki düşmanlık köyün yarısını yok etmeye yetecektir. Bu hikaye iyi geçinmenin ne kadar önemli olduğunu bizlere anlatmaktadır.
Tolstoy bu hikayelerinde bizlere çok güzel öğütler vermektedir. Hikayelerin kurgusu bu büyük yazar tarafından harika yapılmış. Kesinlikle herkesin okumasını tavsiye ederim. Her hikayede ki derslerin de umarım herkes hayatına uygular.
Sevgiyle kalın.
DEHŞET NEDİR? TANIMLANABİLİR Mİ?
Selamlarımla sevgili okurlar!
Bu defa Algernon Blackwood'un "The Willows" isimli öyküsü ile karşınızdayım.
"Tuna Nehri'nde yolculuk yapan iki arkadaş, kanolarıyla süratle ilerlerken kendilerini âdeta başka bir dünyanın eşiğinde, söğütlerin ıssız diyarında bulur. Bu viran bölgede uygarlığa dair tek bir işaret yoktur.
616 syf.
·
Puan vermedi
youtu.be/PPjazi4mQSQ?si=...
Kitaptan bir müzik önerisi ile başlamak istiyorum. Kitap beyaz perdeye aktarılsa ve tanıtımı yapılsa arka fonda bu şarkı iyi giderdi.
“Nasıl bu kadar kalpsiz olabilirsin?”
Nakarat kısmının can alıcı sözü bu. Kitapta insanlığı sorguluyor. Ve tam da bu soruyu soruyor. Kendi gezegenine, türdeşine
Cebimdeki Ekmek Kırıntıları ~ Ercan Kesal
"Geldik ve gidiyoruz ama bir yandan da anlam arayışı aslında bitmiyor. Sanki bütün yapıp ettiğimiz işler bu arayışa vesile; bu arayışı ayıklayan, kolaylaştıran şeylermiş gibi geliyor. O yüzden her seferinde onlara müracaat ediyorum. İnsan niye yazar, niye film çeker, niye senaryo ile uğraşır, niye
Bilimsel kitaplar, tarih kitapları, felsefe... Bunlar genel olarak soru işaretleri içinde aldığım kitaplar olur. Hepsini okumaktan cidden keyif alıyorum ancak hepsi iyi seçim yapmanın zor olduğu, aklınızı tamamen onlara teslim etmeden okumanız gereken kitaplar. Yani sorgulayıcı kısmınızı kapatmamalısınız ki bilgileri doğru bir şekilde
Sanırım dostoyevski okumak başka bir boyut…
Lisede Dostoyevski’nin bir çok kitabını okudum ama hep sınavda çıkacağı için sadece özet niteliğinde konusuna ve karakterlerine odaklanarak. Ama şimdi aradan bu kadar zaman geçtikten sonra gerçek manada okuyup sindirmek cidden çok farklı hissettirdi .
Raskolnikov’un yerindeymişcesine düşünmek anlamak
·
Puan vermedi
Biri başka birine suçlu kişiliği yükleyebilir mi?
Adalet ve suçun görünmeyen yanları olabilir mi?
Bu iki soru üzerine kurulu,psikolojik tahlillerle dolu iki öykü...
Kitap, Şeytanın Çırağı ve Onları Öldürdü mü? adlarında iki polisiye,dedektif öyküsünden oluşur.İçinde hayli gizem,hayli şüphe barındıran bu iki öykünün kendilerine has şaşırtıcı yanları bulunur.
İlk öykü Şeytanın Çırağı’nda genç bir kadının öldürülmesi üzerine sorumlu tutulan kişi davaya bakan savcıya mektup yazar.Bu mektup biraz yardım isteme biraz da hesaplaşma amacı barındırır.Savcı Tsuchida aynı zamanda cinayetten sorumlu tutulan kişiyle gençlik yıllarından arkadaştır.Zaten hikâyenin temeli bu arkadaşlığa dayanır.Yazılan mektupta ilginç ve düşündürücü bir biçimde savcı suçlanır.Başında ”belki de aslında katil ben değilim “ yazan mektubun sonlarına doğru suçlanan kişinin ne demek istediğini anlarız .Sonu itibarıyla çarpıcıdır.
Onları Öldürdü mü? öyküsü adı gibi öykü boyunca bu soruyu sordurur.Bir avukat bir ihtimale dayanarak,suçunu itiraf eden bir suçlunun suçsuzluğunu açıklamaya ,ortaya çıkarmaya çalışır.Suç ve adalet kavramlarını sorgular,suç kavramının ve adaletin görünmeyen yanlarını ortaya çıkarır.Öykü dönemin Japonya’sının toplumsal konusu olan servet uğruna yapılan zorla evliliği de işler,eleştirir. Sonu itibarıyla okuru kendi tahminiyle baş başa bırakır.
İki öyküde de suçlu psikolojisi incelikli bir biçimde işlenir.
Her iki öykünün ortak noktası suçlu,suç,adalet kavramlarını okurken sorgulatmasıdır ve suçlu psikolojisini,suça nelerin meyil ettirebileceğini vurgulamasıdır.
463 syf.
8/10 puan verdi
Kıyıda köşede kalmış kitaplardan biri, eğer olur da denk gelirseniz okuyunuz. Kimi politikacıların öldürülmesi üzerine kurgulanmış bir kitap. Çoğu politikacı ölümü ne ya da neler yaparsa hak eder! Bir soru işareti de ben koyayım. Ölüm kesin bir çözüm müdür insanlar için hayır. Ancak görevde bir dört yıl daha kalıp çoğu insanın geleceğini şekillendirebikecekler için evet. Tabi bu durum kendi içinde kaosu barındırır. Ara metinlerde politikacılara yönelik beğendiğim ifadeler var. Çoğu kendine ya da içerisinde bulunduğu çıkar çevrelerinin yararına hareket eden kimseler. Bu durumda pek de sevilesi kimseler değiller. Özellikle ordu ve istihbarat servisi içerisinde, ülke için canını ortaya koyanlarla, onların koruduğu sınırlar içerisindeki nimetleri kendileri için kotaranlar arasında elbette mücadele olacaktır. Dediklerim kitabın anafikrinden bir nebze taşmış olabilir. Bu da içeriğin akışına fazla değinerek merak unsurunu yok etmek istemediğim içindir.
