Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendi kendime yaşamımın neden ibaret olduğunu soruyordum ve şu cevabı alıyordum: Bir kötülük ve saçmalıktan ibaret. Gerçekten de, kendi hayatım -zevk düşkünlüğünden ibaret olan o hayat- anlamsızdı ve kötüydü, bu yüzden de "Hayat kötülük ve saçmalıktan ibarettir" yanıtı sadece benim kendi hayatımla ilgiliydi, bütün insanlığın var oluşuyla ilişkili değildi.
Kendi kendime yaşamımın neden ibaret olduğunu soruyordum ve şu cevabı alıyordum: Bir kötülük ve saçmalıktan ibaret. Gerçekten de, kendi hayatım -zevk düşkünlüğünden ibaret olan o hayat- arılamsızdı ve kötüydü, bu yüzden de "Hayat kötülük ve saçmalıktan ibarettir" yanıtı sadece benim kendi hayatımla ilgiliydi, bütün insanlığın var oluşuyla ilişkili değildi.
Reklam
Önceleri sorularıma neden cevap alamadığımı anlayamıyordum, şimdiyse soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlayamıyorum. Ama gerçekte inanmıyordum ki, soruyordum sadece.
"Bir insanın geleceği elinden alınabilir mi" diye soruyordum kendime sık sık. Zira, gelecek diye tanımlanan yaralı ceylan, bir ihtimalden ibaretti sadece."
Kaldı mı artık böyle samimi insanlar acaba?
Ben nasılsam herkes de bana karşı öyleydi. O sırada günah çıkartma öncesinde af dilemem gereken hasımlarımı aklım­dan geçirirken, bizim evdekiler dışında bir yıl kadar önce konuklarımızın önünde kendisiyle alay ettiğim, bu yüzden de artık evimize hiç uğramayan genç bir komşu hanım ak­lıma geldi sadece. Ona suçumu itiraf ettiğim ve af dilediğim bir mektup yazdım. Kendisinin de af dilediği ve beni bağış­ladığı bir mektupla yanıt verdi bana. O zaman çok derin ve dokunaklı bir duyguya kapıldığım bu basit satırları okurken sevinçten ağlıyordum. Dadım kendisinden af dilediğimde ağlamaya başlamıştı. "Bana karşı niye herkes bu kadar iyi? Ne yaptım da bu sevgiyi hak ettim?" diye soruyordum ken­dime.
Sayfa 35 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Önceleri sorularıma neden cevap almadığımı anlamıyordum, şimdiyse soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlamıyorum. Ama gerçekte inanmıyordum ki, soruyordum sadece.
Reklam
"Önceleri sorularıma neden cevap almadığımı anlamıyordum, şimdiyse soru sorabilecegime nasıl inanabildiğimi anlamıyorum. Ama gerçekte inanmıyordum ki, soruyordum sadece."
Hiç durmadan kendi kendime, ahmak mı yalancı mı diye soruyordum. Hem ahmak hem yalancıydı. Belki de ahmak olduğu için yalancıydı. Belki de daha korkunç bir şeydi, sadece şahsiyeti yoktu.
Önceleri sorularıma neden cevap alamadığımı anlayamıyordum, şimdiyse soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlayamıyorum. Ama gerçekte inanmıyordum ki, soruyordum sadece.
Önceleri sorularıma neden cevap alamadığımı anlamıyordum, şimdiyse soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlamıyorum. Ama gerçekte inanmıyordum ki, soruyordum sadece.
Reklam
Sevişmekle geçen bu öğleden sonralarının onun için ne anlama geldiğini soruyordum kendime sık sık. Kuşkusuz, tam olarak sevişmek­ten başka bir şey değil. Ne olursa olsun, ek nedenler ara­manın yararı yoktu, sadece bir tek şeyden emin olabiliyordum: arzusundan ya da isteksizliğinden. Su götürmez tek gerçek cinsel organına bakıldığında anlaşılıyordu.
Sayfa 27 - Can Yayınları PdfKitabı okudu
Bir süpermarketin kasasında, bir bankada, başka kadınların arasında olduğum zaman­lar, onların da zihninde benimki gibi bir erkek var mı, yoksa böyle yaşamayı -yani daha önceki yaşamım gibi-, sadece hafta sonlarını, restorana gitmeyi, spor seansını ya da çocuklarının sınav sonuçlarını bekleyerek yaşama­yı nasıl sürdürüyorlar diye soruyordum kendime...
Sayfa 19 - Can Yayınları PdfKitabı okudu
"Önceleri sorularıma neden cevap almadığımı anlamıyordum, şimdiyse soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlamıyorum.Ama gerçekte İnanmıyordum ki, soruyordum sadece."
"Önceleri sorularıma neden cevap alamadığımı anlamıyordum, şimdiyse soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlamıyorum. Ama gerçekte inanmıyordum ki, soruyordum sadece."
Sayfa 35
545 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.