'Şu üstündeki yabancı bir şey mi' diye sorardı. Hayır, Sovyetler Birliği'nde yapılmış dediğimde yüzü ışıldardı. Ben büyüdükten sonra da uzun zaman böyle sürdü. Allah korusun, kazayla parfüm sürmüş olsam, küçümsemeyle kaşlarını çatar, 'Şunu sürmekle ne yapıyorsun' diye homurdanırdı. "