Hamlet şöyle demişti: "Bir ceviz kabuğuna bile sığar ve yine de kendimi sonsuz uzayın kralı sayabilirim." Sanırım Hamlet'in bununla kastettiği biz insanların, her ne kadar fiziksel olarak oldukça sınırlı olsa da -özellikle benim durumumda olduğu gibi-zihinleriyle evrenin tamamını keşfetmek ve Star Trek'in bile ayak basmaya korktuğu yerlere cesurca gitmek konusunda özgür olduğudur. Evren gerçekten de sonsuz mu, yoksa sadece olağanüstü büyük mü? Evrenin bir başlangıcı var mı? Evren sonsuza kadar mı, yoksa oldukça uzun bir zaman mı süregelecek? Nasıl olur da sonlu zihinlerimiz sonsuz bir evreni kavrayabilir? Böylesi bir girişimde bile bulunmak özümüzü beğenmişlik değil midir?
"Her şey nasıl başladı?" sorusuna verdiğim bu yanıtta evrenimizin kökenini, geleceğini ve doğasını kısmen açıklamaya çalıştım. Evren geçmişte küçük ve yoğundu, dolayısıyla bölümün başında sözü geçen ceviz kabuğuna oldukça benzerdir. Yine de bu ceviz, gerçel zamanda olup biten her şeyi kodlar. Dolayısıyla Hamlet oldukça haklıydı. Bir ceviz kabuğuna bile sığabilir ve yine de kendimizi sonsuz uzayın kralı sayabiliriz.
Arkanıza yaslanıp fandom dolu eğlencenin, birbirlerini yalnızca metin üzerinden tanıyan ve çoğunlukla gerçek hayatta birbirlerinden nefret eden iki karakter arasında oynadığını izliyoruz. Eski bir TV şovuna aşık iki gençtirler ve bir dizi kısa mesajla birbirlerine aşık olurlar.
İhtiyacım olan şey, başka bir evrene bir biletti.
Kitabı okumaya
Sivil uzay yolculuğu çağına girmek üzereyiz. Bunun bizim için ne ifade ettiğini düşünüyorsunuz?
Uzay yolculuğunu dört gözle bekliyorum. Gerçekleştiğinde yolculuk için bilet alan ilk kişilerden biri olacağım. Önümüzdeki yüz yıl içerisinde -belki dış gezegenler haricinde- güneş sistemindeki her yere yolculuk yapmanın bizler için mümkün olmasını bekliyorum. Ancak yıldızlara yolculuk yapmanın olanaklı olması bundan biraz daha fazla zaman alacaktır. Tahminime göre 500 yıl içerisinde yakın yıldızların bazılarını ziyaret etmiş olacağız. Ancak bu Star Trek'teki gibi olmayacaktır. Yani sonsuz hızda (warp speed) yolculuk yapmamız mümkün olmayacak. Dolayısıyla en yakın yıldıza gidip gelmek en azından on yıl ya da muhtemelen çok daha fazla sürecektir.
2021 Uzay Macerası da dahil olmak üzere Bilim Kurgu Edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Arthur C. Clark'ın dediği gibi; Yüzüklerin Efendisi dışında bu kitapla kıyaslanabilecek başka kitap yok. Çünkü gerçekten bu kitabın bi benzeri yok şuan bütün sinama perdelerini işgal etmiş o süper kahraman filmlerinin de, eskilerden kalma Star Wars, Star Trek gibi filmlerin ve dizilerin de kaynağı işte bu eser. Tatooine Gezegeni neden çöllerle kaplı sanıyorsunuz, Star Wars da "Force" dedikleri şeyin bu kitap da "Voice" dedikleri şeye çok benzemiyor mu? Star Trek de Vulkanlı'lar dan önce İnsan Bilgisayar denilen Mentatlar vardı işte etkisi bu kadar güçlü bir eser.
DuneFrank Herbert · İthaki Yayınları · 202111,6bin okunma
Düşýılanı'nda mekan nükleer savaş sonrası dünya. Kahramanımız Yılan adında bir kadın. Bu kadın tedavi sırasında yılanları kullanan gezgin bir şifacı. Bağımsız, güçlü, kendi kendine yeten bir kadın. Kendisi gibi şifacılar yetiştiren, gelenekleri olan bir topluluğun üyesi.
Bu bilimkurgu romanı aldığı Hugo, Nebula ve Locus ödüllerini hakediyor.
Böyle harika bir roman okuyunca yazarı merak ettim. Vonda Neel Mcintyre, Ursula Le Guin'in arkadaşı. Tek başına yeterli bir referans. Orjinal romanların dışında Star Trek'in birçok romanını yazmış.
Düşyılanı bilimkurguda ikinci dalga feminizmin bir örneği kabul ediliyor. Romanın baş karakteri Snake hayranlık duyulacak bir insan.
2022 yılını Düsyılanı ile kapatmak bana iyi geldi.
DüşyılanıVonda N. McIntyre · İthaki Yayınları · 202257 okunma
Tanrıların Tohumu Wells'in çok da popüler olmayan bir eseridir. Sanırım bu girizgah bu kitap için standartlaşmış bir yorum. Kitabın özgünlüğü hakkında yazılan GDO'lu ürünlerin şafağında bu ürünlerle ilgili yapılan 'kahince' öngörünün şaşmazlığı da ayrı bir standart yorumlama haline gelmiş.
Kitabın 1904 gibi bir tarihte 20.yy