Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Süfyân, Ebû İshak'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Onlar (selef-i salihin), zengin olmayı dini yaşamaya yardımcı olan bir husus olarak görürlerdi. "
Rivayet alimlerinin aldanması
Çünkü onlar, sünneti anlamaya ve mânâlarını düşünmeye hiç gayret sarfetmezler. Yaptıkları, sadece hadisleri nakletmekten ibarettir. Bunun da kendileri için yeterli olacağını zannederler. Nerede?! Bilakis hadisten maksat, onu anlamak ve mânâlarını düşünmektir. Hadis ilminde ilk önce hadisi dinleme, sonra ezber, sonra anlama ve amel etme sonra da
Reklam
Şibli (k.s.), Süfyan-ı Sevri'nin (r.a) yanına geldi, kendisini Murakabe'ye oturmuş, sessiz, hareketsiz bir halde gördü. Vücudunun bir kılı bile kımıldamıyordu. "Bu güzel murakabeyi kimden öğrendin?" diye sorunca Süfyan-i Sevri (r.a.): "Kediden öğrendim. Onu bir fare deliğinin ağzında, benim bu halimden daha hareketsiz avını kollarken gördüm" dedi.
Sayfa 66 - Destek Yayınları
•|Edep öğrenilmeden, İlim öğrenilmez...! _Süfyan-ı Sevri_
Amelsiz Âlimler
Bir grup, dini ve akli ilimlerin temellerini öğrenip bunlarda derinleşmişlerdir. Tamamen bu konularla meşgul olduklarından, azalarını göz önüne alarak onları günahlardan koruyup iyiliklere yönlendirmeyi ihmal ederler. İlimleriyle mağrur olur ve Allah katında kendilerinin yüksek bir dereceye sahip olduklarını ve ilimde, Allah'ın kendilerine
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
Süfyan Sevrî de der ki: "Öğrendiğim kadarıyla insan, ahmak olarak yaratılmıştır. Eğer böyle olmasaydı, yaşamak onu mutlu edemezdi, bundan sevinç duyamazdı."
Sufyan b. Uyeyne rahimehullah der ki: إن رسول الله صلى الله عليه وسلم هو الميزان الأكبر، فعليه تُعرض الأشياء، على خُلُقه وسيرته وهديه، فما وافقها فهو الحق، وما خالفها فهو الباطل "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem en büyük mizandır. Tüm varlıklar O'na; O'nun ahlâkına, siyretine ve Sünnetine arz edilir. Buna uyan hak, uymayan ise batıldır."
el-Câmi li Ahlâki'r-Râvi ve Âdâbi's Sâmi, Hatîb el-Bağdadi, sf. 79Kitabı okudu
Gece namazının, Fudayl’ın tevbe etmesine nasıl sebep olduğuna bak! Fudayl gençliğinin ilk dönemlerinde yol kesiciydi ve genç bir kıza aşıktı. Bir gece ona gitmek için bir duvara tırmanırken birisini namaz kılarken ve şu âyeti okurken işitti: “İman edenlerin kalplerinin, Allah’ı ve (Onun tarafından) inen hakikatleri hatırlayarak yumuşayıp saygı ile dirilme vakti gelmedi mi?” (Hadid - 16) Hemen “Geldi” dedi ve tevbe etti. Sonra müslümanların efendilerinden biri, Süfyan bin Uyeyne’nin elini, İbn Mübarek’in alnını öptüğü büyük bir zat oldu.
Sayfa 713 - karınca polen
— Yâ Abbas, diye bağırdı; kardeşinin oğlu ne büyük saltanata ermiş! — Hayır, yâ Ebâ Süfyan, bir türlü farkları ayırd edemiyorsun! Bu, saltanat değil, Nübüvvet!.. — Hâ, evet!.. Diyebildi Ebu Süfyan...
Necip Fazıl kısakürekKitabı okuyor
Reklam
Resulullah(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Aşure günü kim aile fertlerine ve akrabalarına infakta bulunursa, Allah da o kimseye sene boyunca ferahlık ihsan eder(rızkını genişletir)." Hazreti Süfyan(Radıyallahü Anh): "Biz bunu 50 senedir tecrübe ediyoruz. Kolaylık ve rahat geçimden başka bir şey görmedik" demiştir.
Sayfa 94 - Beyhaki,Şu'abü'l-İman,3/365; Taberani,Mu'cemül-Kebir,10007;Heysemi,mecmeuzzevaid,3/189Kitabı okudu
Zamanın müctehitlerinden (Süfyan Sevrî) hazretleri Rabiatül Adeviye'nin yanına gider, bazı müşküllerini sorarak müstefiz olur ve hayır duasını alırmış. Bir gün Rabia'ya: “Senin imanın ve Cenâb-ı Hakka itikadın ne merkezdedir?“ diye sormuş ve ondan şu hakîmane cevabı almıştır. «Ben, Allaha cehennem korkusu ve cennet sevgisi için ibadet etmem. Zira o hal, ırgatlık sıfatıdır. Ben ona, son derecede olan aşk ve muhabbetimden ötürü ibadet eylerim.»
Sayfa 553 - Milli Eğitim Yayınları 1952 BaskısıKitabı okudu
Süfyân-ı Sevrî hazretleri de zühdü ve zâhidi şöyle tarif eder: "Zühd, yamalı elbise giymek, arpa ekmeği yemek değil, dünyanın faydasız şeylerine gönül bağlamamak ve uzun emel sahibi olmamak- tır." 59 Yanındakiler kendisine, "Kişi hem zengin hem zâhid olabilir mi?" diye sorduklarında ise şöyle cevap vermiştir: "Evet, zâhid olabilir. Yeter ki herhangi bir bela- ya maruz kaldığında sabredebilsin, bir nimete nail olduğunda da şükredebilsin." 60 İşte böyle bir zühd, dünyada kalp ve beden rahatını, ahirette ise saadet ve nimetlere kavuşmayı temin eder. Bir hadiste zü- hdün fazileti ve faydası şöyle ifade edilmiştir: "Zühd, kalbe ve bedene rahatlık verir, dünyaya rağbet ise düşünce ve hüzün verir. "61
—' Dinle, bak diyor; Allah üzerine yemin ederek söylüyorum ki. Sevgilisinin ayağına bir diken batmaktansa, ben hayatımı vermeyi, gün ışığından ve çoluk çocuğum'dan mahrum kalmayı tercih ederim! Ebu Süfyan duramıyor: — Vallahi ben, Muhammed'i ﷺ , sahabîlerin sevdiği gibi sevebilen, sevmeyi bilen tek insan görmedim!
Necip Fazıl kısakürekKitabı okuyor
İmam Süfyan Sevri şöyle demiştir: Bazen bana yardım eden, bazen de aleyhime olan ruhumdan daha zor bir şeyle hiç uğraşmadım.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.