Ali Şeriati: Kürt medeniyetinden, Yunan ve çağdaş Amerikan medeniyetine...
Araştırmacı Remzî Pêşeng'in Ali Şeriati konulu makalesi...
Ali Şeriati’nin “İslam Bilim” ve Medeniyetler Tarihi adlı derslerinin “ Orijinal” çevirisi - 1
…Buna göre, Beynen Nehreyn’den Kürt adasından Yunanistan’a yansıyan Zeus isimli Tanrı, kültür ve medeniyetin
HULÂSATÜ’L-HAKÂYIK VE MEKTÛBÂT-I HÂCE MUHAMMED LUTFÎ
M. NİHAT MALKOÇ
“Hulâsatü’l Hakâyık” Erzurumlu Hâce Muhammed Lutfî(Alvarlı Efe Hazretleri)’nin en önemli eseridir. Bu kitapta Efe Hazretlerinin birbirinden derin mânâlı âşıkâne, ârifâne, âlimâne, mürşidâne şiirleri bir araya getirilmiştir. Bu şiirlere baktığımızda çoğunun Divan
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki eserin ismi ile ön sözündeki ve 1.bölümünde ki açıklama çelişiyor. Sebebi ise,
"Hz. Muhammed Gizlenen Kitap" olan bu eser daha önce yayınlanmış, yani gizli bir eser değil. Bunu da kitabın içerisinde bulunan yazı ile açıklamışlar...
1.BÖLÜM ( Sayfa 20)
Tolstoy,1908 yılında, "Abdullah El
Türklüğü Tartışılan Meşhurlar'da İsmail Yakıt hoca, milliyeti konusunda tartışmalar olan beş ismi konu ediyor. Bunlar Mevlana, Farabi, İbni Sina, Mehmet Akif ve Sühreverdi. Hocanın tezi ana dil üzerinden ilerliyor. Eser verdikleri dillerin Farsça ya da Arapça olması ( Mehmed Akif hariç ) o kişileri Fars ya da Arap yapmaz diyor. Ayrıca onların yaşadıkları coğrafyanın bugün İran ya da bir başka ülke sınırı içinde bulunması da tarihi Türk yurtları tezini etkilemez. Nasıl bugün İran vatandaşı olan ama etnik olarak Türk olan milyonlarca insan varsa ya da geçmişte eserlerini Latince yazan Alman ya da İtalyan sanatçılara Latin denmiyorsa bu kişiler de Türk'tür deniliyor.
"Hepimiz Sühreverdi'nin tavuslarıyız aslında", ya da Mevlana' nın ney'i. "Zaman zaman güzel bir musiki duyuyoruz ve kalbimiz heyecanla çarpmaya başlıyor."kayıp bir cennetin hatirlamasiyla aci çekiyoruz.
Galib, hiç yazılmamış bir eser meydana getirmek gayretini güttüğü için âzâmî olarak, faydalandığı eserleri taklitten çekinmiştir. .“Hüsn ü Aşk” ta, biraz İbn-i Sînâ’nın (427 H. 1035 1036) “Risâlet’üt-Tayr” ının, daha fazla da Şihâbeddîn-i Sühreverdî-i Maktül’ün (587 H. 1191) “Münis’ül Uşşak” ının tesîri var.
“Münis’ül-Uşşaak’ ın hulâsası şudur
1243…
Asya’dan yola çıkan ve Batı’ya doğru yayılan bir ordu: Moğollar.
Buhara ve Horasan’dan sonra Anadolu’yu istila etmek için Selçuklu topraklarına girdiler. Şehirleri, kervansarayları, kütüphaneleri yakıp yıkıyorlardı. Türk ve İslam medeniyeti tehdit altındaydı. Selçuklu Hakanı ve Abbasi Halifesi kollarını Konya’ya ve Bağdat’a uzatan akına
" Anlaşılırlığın üç boyutu vardır:
Zorunlu, mümkün ve imkânsız.
Zorunlu, varlığı olmadan edemeyendir
İmkânsiz, olmaması zorunlu olandır.
Mümkün, ne varlığı ne de varolmaması zorunlu olmayandır."
《 Sühreverdi